Domates biçiminde bir umut

Hanin sadece toprağı sulamıyordu. Çocuklarının kalbinde umudu besliyordu - yarının daha az acımasız olabileceğine ve her şeye rağmen hayatın tek bir domatesten yeniden doğabileceğine dair bir umut.

Maha Mahdi’nin electronicintifada’da yayınlanan yazısını Barış Hoyraz, Haksöz-Haber için tercüme etti.

Kız kardeşim Hanin ile birlikte Gazze Şeridi'nin orta kesiminde, Deyr el-Belah yakınlarındaki el-Zavaida'nın dış mahallelerinde küçük bir çadırda yaşıyoruz. Ateşkesten önce, sürekli İsrail saldırılarına karşı hayatta kalmaya çalışmak tüm zamanımızı alıyordu.

Açlık, o günlerin yavaş ve dayanılmaz bir acıyla geçmesine neden oldu.

26 yaşındaki Hanin, 5 yaşındaki Riad ve 3 yaşındaki Imad adında iki çocuk annesi. Dünyanın yükünü omuzlarında taşırken, acısını kimseyi kandırmayan bir gülümsemenin ardına saklamaya çalışıyor.

Her sabah Riad'ın taş ve sopalardan yeni bir oyuncak yapmaya çalışırken çıkardığı sesle uyanıyorum. “Domates ağacı yapacağım ve her gün ondan yiyeceğiz,” diyor umut dolu bir sesle. İmad onun yanında oturuyor ve sanki kardeşini hayalini gerçeğe dönüştürmesi için alkışlıyor.

Kasım 2024'te bir gün hepimiz çadırımızın içinde oturmuş, elimizde kalan azıcık yiyeceği paylaşmaya çalışıyorduk: Küçük bir parça ekmek ve biraz zeytinyağı. Açlığın anlamını kavrayamayacak kadar küçük olan İmad, önündeki küçük tabağa, sonra da ‘neden daha fazla olmadığını sorar gibi’ annesine baktı.

Riad, masum merakıyla bana baktı ve sordu: “Neden doyana kadar yiyemiyoruz?”

Cevabım yoktu.

Bir mucize bulmak

Hanin, aniden ayağa kalktı ve çadırı terk etti. Çocuklarını beslemek için bir şeyler, herhangi bir şey aramaya gittiğini biliyordum. Bir süre sonra elinde küçük, solmuş bir domatesle geri döndü. Zoraki bir gülümsemeyle bize baktı ve “Bunu yakındaki tarlada buldum. Akşam yemeğimize ekleyeceğiz” dedi.

Yere oturdu, domatesi bir parça bayat ekmeğin üzerine koydu ve büyük bir özenle kesmeye başladı. Domatese sanki sahip olduğu en değerli şeymiş gibi davranıyordu. Çocuklar onun etrafında toplandı, gözleri heyecanla parlıyordu.

Domates dilimlerini aramızda paylaştırdı. Riad, küçük bir parça aldı ve dikkatli bir şekilde bakıp “Anne, yavaş yavaş yersem büyür mü?” diye sordu.

Hanin, usulca güldü ve “Evet, Riad, eğer severek yersen, büyüdüğünü hissedeceksin” diye cevap verdi.

İmad, domates dilimini dikkatle yedi, sanki çok çabuk yok olmasından korkuyormuş gibi. Kız kardeşimin gözlerindeki yorgunluğu ve çocuklarının geleceği için duyduğu endişeyi fark ettim. Omuzlarındaki tek yükün açlık olmadığını anladım.

Yemeğimizi bitirdikten sonra Riad çadırın dışına çıktı ve “domates ağacı” yapmak için taş ve sopa toplamaya başladı. İmad, onun yanına oturdu ve küçük taşlardan yapılmış “domateslerin” dizilmesine yardım etti.

Güç bulmak

O gece çocuklar uyuduktan sonra Hanin'le birlikte çadırın dışında oturduk. Ay önümüzde uzanan boş tarlayı aydınlatıyordu. Ona devam etmek için gereken gücü nasıl bulduğunu sordum.

Sessizce cevap verdi: “Başka seçeneğim yok. Riad ve Imad bugün getirdiğim domatesin bir mucize olduğunu düşünüyorlar ve ben de buna inanmak istiyorum. Yarının hiçbir şey getirmeyebileceğini anlayamıyorlar.”

Ona söyleyecek hiçbir sözüm yoktu. Sadece yanında oturdum, tarlayı izledim ve bizi başka mucizelerin bekleyip beklemediğini merak ettim.

Takip eden günlerde Riad ve Imad çadırın dışındaki tarlaya büyülü bir çiftlikmiş gibi davranmaya başladılar. Yemek için uygun olmayan tohumları gömüyorlar ve “Domates ağacı büyüdüğünde yiyecekler de baba da geri dönecek” diyorlardı.

Babaları Mahmud Samur, El Aksa Üniversitesi'nde öğretmen. Aile güvenlik için güneye taşınmaya çalıştığında İsrail ordusu onu Kasım 2023'te gözaltına aldı. Halen İsrail'in gözaltında tuttuğu bir tutsak.

Hanin'i izledim, çocuklarının basit hayalinin onun için nasıl inanca benzeyen bir şeye dönüştüğünü fark ettim. Her gün çocuklarla birlikte dışarı çıkıyor, elimizdeki azıcık suyla toprağı suluyor ve kimsenin duyamayacağı sessiz bir dua fısıldıyordu: “Belki toprak bir gün çiçek açar.”

Belki.

Ama biliyordum ki Hanin sadece toprağı sulamıyordu. Çocuklarının kalbinde umudu besliyordu - yarının daha az acımasız olabileceğine ve her şeye rağmen hayatın tek bir domatesten yeniden doğabileceğine dair bir umut.

*Maha Mahdi, Gazze'de serbest yazar olarak çalışıyor.

Çeviri Haberleri

Gazze'deki soykırım, ellerine mal oldu ancak o çok daha fazlasını kaybetti
Sadece sözde bir ateşkes
İsrail'in Gazze'deki soykırımı dijital yok oluşla nasıl genişliyor?
İsrail sömürgeciliğini korumak, onun işkence uygulamalarına da sahip çıkmaktır
Filistin bayrağı Londra'da dalgalanırken Arap ufukları bomboş