Ancak müminler kardeştir…

"Ya “İman etmedikçe cennete giremeyeceğimizi, birbirimizi sevmedikçe de iman etmiş olmayacağımızı” aklımızdan çıkarmayacak ya da Müslümanlığımızın ulusalcılık bataklığında eriyip gitmesine razı olacağız. Tercih bizim…"

Sinan Ön / Haksöz Haber

14 yıldır Suriye’de yaşananlar, adeta Kur’an yeniden nazil oluyormuşçasına ibretlerle dolu.
Nemrutça, Firavunca sergilenen zulme karşılık; mümin vakarıyla, sabır ve sebatla ortaya
konulan özgürlük mücadelesi ve tevhidle müjdelenen zafer. Siz bakmayın “arka plan, yan
profil” tellallarına; onların durumu, “Sendeki evlat acısı bendeki kuyruk acısı oldukça”
hikayesinde matuf.

Suriyeli Müslümanlar kazandılar peki ya biz? Türkiyeli Müslümanlar olarak emanetlere gereği
gibi sahip çıkabildik mi? Muhacirlere ensar olabildik mi? “Kendimizden fedakârlık” yapmayı
geçtim; mazlumlara zorluk çıkarmaktan, hoyrat davranmaktan imtina ettik mi? İmtihanı
kazananlar ile verdikleri ahde vefa göster(e)meyenlerin yaşanmışlıklarını barındırıyor süreç.
Kısaca bunlardan bir tanesini paylaşacağım sizlerle.

Yazının devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

"Önce Amerika" yaklaşımı İsrail’i neden tedirgin ediyor?
Filistin’in kaybı Haydarpaşa Sabotajı ve 1917 şehitleri için istenen düzenleme
Şu medya sırtını nereye dayıyor acaba?
Islah edilemeyen bir toplum olma tehlikesi
Refahımız artarken memnuniyetlerimiz neden azalıyor?