Hamza Türkmen / Haksöz Haber
Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşanan sorunların temeli, Kemalist resmi ideolojinin yasaklarına ve tek tip kimlik dayatmasına dayanır.
Resmi ideoloji, dergâh-tekke geleneğine bağlı Müslüman Alevilerle sürekli didişmiş ve onları boyun eğdirmeye çalışmıştır.
Hükümet’in 2009 yılında başlattığı Alevi çalıştayları, Türkiye’de Dersim Katliamı’yla Batılılaştırılmaya çalışılan ve katliamdan geriye kalan yetimlerin Kemalist olarak yetiştirilmesiyle oluşan büyük bir sosyal kesimin sorunlarını ilk defa resmi düzeyde kamuoyunun gündemine getirmiş ve çözüm tartışmalarını başlatmıştır.
Türkiye’deki Aleviler üç ana öbekte toplanmışlardır:
Birinci öbek: Aleviliği İslam’ın içinde gören, tasavvufi Hz. Ali çizgisini Kur’an yorumu olarak değerlendiren Kemalist kesim. Bunlar Cem Vakfı liderliğinde oluşturulan Alevi Vakıfları Federasyonu (AVF)’dur ki en büyük Alevi kitlesine hitap etmektedirler. DİB örgütlenmesinde reform yapılmasını istemektedirler.