1. YAZARLAR

  2. Ali H. Aslan

  3. Satranç içinde satranç
Ali H. Aslan

Ali H. Aslan

Yazarın Tüm Yazıları >

Satranç içinde satranç

01 Eylül 2008 Pazartesi 02:10A+A-

Globalleşme, ulusal ve uluslararası arenada olanların birbirini büyük ölçüde etkilemesi sonucu satranç içinde satranç oynanması demek. Amerika'daki başkanlık yarışı, sonuçları global satranca da yansıyacak, izlemesi zevkli bir müsabaka.

Rusya'nın Batı'nın kalesi haline gelen Gürcistan'ı yemek istemesi, Soğuk Savaş'tan sonra kaybettiği eski kolonilerine yeniden göz dikmesi ise global jeostratejik satrancı iyice kızıştırdı. Bütün bunlar, hem büyük güçler arasındaki oyunda kaybedilmek istenmeyen kilit taşlardan biri, hem de kendi çapında kendi satrancını da oynamaya çalışan bir ülke olarak Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor.

Önce ABD'nin şahı olmak için yapılan satranç müsabakasında son duruma bir göz atalım. Bu müsabakalarda en önemli aşamalardan biri, parti kongresinin (ya da Türk siyasi terminolojisine daha uygun tabiriyle kurultayın) kazasız belasız yapılması, yoğun medya ilgisi değerlendirilerek partinin ve adayının kamuoyu nezdindeki puanının yükseltilmesidir. Geçen hafta Denver'da yapılan Demokratik Parti Kongresi'nin bu manada amacına büyük ölçüde ulaştığı söylenebilir. Perşembe akşamı İnvesco Stadı'nı dolduran 80 bin ve ekran başındaki rekor sayıda Amerikalıya (40 milyon) o her zamanki etkileyici üslubuyla hitap eden Barack Obama, Gallup anketine göre McCain'e sekiz puan fark atmış bulunuyor. Cumhuriyetçiler bu hafta -eğer güneye yaklaşan şiddetli Gustav kasırgasından dolayı iptal edilmezse- Saint Paul'da yapacakları kongre ile rakamları kendi lehlerine değiştirmeyi deneyecek.

McCain, Obama'nın başkan yardımcısı olarak Senatör Joe Biden'ı seçme hamlesine Alaska Valisi Sarah Palin ile karşılık verdi. Palin'in genç, bayan ve dindar olması, McCain'e fazla sempatiyle bakmayan bu kesimlerden kimilerine cazip gelebilir. Ancak sadece 700 bin nüfuslu Alaska eyaletinin iki yıldır valiliğini yapan birisi dış politikadan ekonomiye her konuda söz sahibi bu pozisyonun altından kalkabilir mi? İlk bakışta biraz zor görünüyor. Cheney döneminde dış politikada büyük ağırlık kazanan bu makama Palin geçerse, geleneksel oyuncular Dışişleri, Pentagon ve CIA, eski rakipsiz konumlarını tekrar kazanabilir.

Obama'yı idari tecrübesizliğinden dolayı Beyaz Saray'a uygun görmeyen McCain son derece operatif bir makama tecrübesiz bir isim önermiş oldu. McCain belki de siyah birini ilk kez resmen başkan adayı yaparak tarihe geçen Demokratik Parti'ye Cumhuriyetçi Parti'nin ilk bayan başkan yardımcısı adayı ile karşılık vermek istiyor. Reformist ve yarı bağımsız çizgisi nedeniyle partisinin tutucu ve sağlamcı tabanıyla zaten çatışan McCain'in yaptığı bu riskli hamle, bakalım Cumhuriyetçileri yeterince heyecanlandırıp seçim kampanyasını canlandıracak mı?

Şimdi de müstakbel ABD başkanlarına da yansıyacak dünyayı yönetme satrancındaki başdöndürücü gelişmelere ve Türkiye'ye yansımalarına bir göz atalım. Rusya'nın Soğuk Savaş'ın ardından kaybettiklerini geri almaya çalıştığı, Gürcistan ihtilafı ile iyice aşikarlaştı. Amerikalı yetkililer, bu hamleyle jeostratejik dengelerin 'kalıcı' şekilde değiştiğini, artık Rusya'yla farklı bir oyun oynanacağını söylüyorlar. Rusları askerî müdahale hariç çeşitli gereçlerle cezalandırmak ve sindirmek isteyen Amerikalılar, Türkiye'ye tam bir Batı kulübü üyesi gibi davranma çağrısı yapıyor. Bu bağlamda, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un Ankara'ya davet edilmesinden yakınıyorlar. NATO bakanlar toplantısında Rusya'yla ilişkilere hiçbir şey olmamış gibi olağan (business as usual) devam etmeme kararı alındığını hatırlatıyorlar. Ankara'dan beklenen, Rusya'ya karşı en azından söylemde daha sert tavır takınılması. Rengini, yani tarafını daha net belli etmesi.

Görüştüğümüz Amerikalı yetkililer, Türkiye'nin özellikle enerji bağlamında Rusya'ya ticari bağımlılığının elini zayıflattığının, denge politikasına ittiğinin de farkında. ABD'nin Montrö Sözleşmesi'ni Ankara'yı çiğneyerek delme niyeti olmadığını, harfiyen uyguladığını söylüyorlar. Diğer yandan, Washington bu krizin Türkiye'nin Rusya'ya enerji bağımlılığını kıracak İran dışı alternatiflere hız vermesine vesile olmasını ümit ediyor. Bu cümleden olarak, bazı ücretlendirme sorunları nedeniyle tıkanan Türkiye Azerbaycan transit doğalgaz anlaşmasına ve Irak'tan gaz getirme çalışmalarına önemle işaret ediyorlar.

Washington önümüzdeki bir-iki hafta içinde Türkiye'ye bir üst düzey sivil ve askerî heyet göndermeyi planlıyor. Duyumlarıma göre, söz konusu heyette ABD Dışişleri Siyasi İşlerden sorumlu Müsteşarı William Burns bulunabilir. Amerikalılar Lavrov ziyaretinin ardından Ankara'da olacaklar. Böylelikle Türk-Rus görüşmelerine ilişkin doğrudan bilgi alacak ve kendi görüşlerini sunacaklar. Bu görüşlerden biri, Türkiye'nin Kafkaslar'da bir ittifak paktı kurma teklifinin Rusya tarafından istismara açık olduğu. Amerikalılara göre Rusya projeyi 'Bakın biz bölge ülkeleri sorunlarımızı kendi aramızda çözebiliyoruz, ABD ve Batı karışmasın' diyerek Gürcistan ve Kafkaslardaki nüfuzunu sürdürmek için bahane olarak kullanabilir. Gerek Washington'da gerek Ankara'da 'keşke bu hamle daha iyi istişare edilseydi' diye yakınanlar, bu tür argümanlara dayanıyor.

Evet, görüldüğü gibi Türkiye satranç oyunlarının göbeğinde. Hamleleri çok iyi düşündükten sonra yapmak şart. Çünkü uluslararası satranç sadece masa üstünde kalmıyor, sahaya canlı kanlı yansıyor...

Zaman gazetesi

YAZIYA YORUM KAT