1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Şantaj ve Provokasyon Diplomasisi
Şantaj ve Provokasyon Diplomasisi

Şantaj ve Provokasyon Diplomasisi

Suriye ve Irak için bir barıştan bahsedilecekse IŞİD ve PKK ile mücadele kadar İran hesabına bölgede faaliyetler yürüten Hizbullah, Kudüs Tugayları, Haşdi Şaabi gibi örgütlerin de bu kapsama alınması için daha aktif bir siyaset üstlenmek gerekiyor.

14 Şubat 2017 Salı 04:33A+A-

Kenan Alpay’ın yorumu:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bahreyn, Suudi Arabistan ve Katar’ı içine alan Körfez seferi, ‘ortak kader’ vurgusunu klişe bir söz olmaktan çıkarıp fiili ve istikrarlı bir stratejik işbirliğine dönüştürmeyi hedefliyor. Seferin ilk durağı Bahreyn’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kritik bir tercih olarak gündeme getirdiği savunma sanayi, askeri işbirliği, ticaret, yatırımlar, sağlık ve bölgesel ortaklıklarla perçinlenmesi çağrısı kuvvetle muhtemeldir ki Suudi Arabistan ve Katar’da da tekrar edilecek.

Suriye, Irak, Libya ve Yemen’in maruz kaldığı yıkıcı ve yakıcı musibetler sadece Türkiye ve ziyaret etmekte olduğu Körfez ülkeleri için değil bütün bir İslam coğrafyası için ciddi ve yakın bir risktir. Peki, İslam coğrafyası bu tehditlere karşı ne söylüyor ve nasıl bir hazırlık yapıyor? Ne söylem düzeyinde ne de eylem alanında kayda değer hemen hiçbir şey görülmüyor. Sadece umursamazlık ve dağınıklık değil daha fazlasıyla basiret ve cesaret yoksunluğu Amerika ve Rusya’nın İslam coğrafyasına ilişkin çirkin planlarını daha bir pervasız kılıyor bu sebeple. İşte ziyaretin ilk adımında verilen beyanatlar bu makûs kaderin ve kronik kederin değiştirilmesi teklifiyle teçhiz edilmiş bir ortaklık ve dayanışma teklifini ihtiva ediyor.

Yazının Devamı >>>

Etiketler : , , , , ,