1. YAZARLAR

  2. Fehmi Huveydi

  3. Ramazan'ın Noel'e çevrilmesi
Fehmi Huveydi

Fehmi Huveydi

Yazarın Tüm Yazıları >

Ramazan'ın Noel'e çevrilmesi

23 Ağustos 2009 Pazar 04:36A+A-

Bu yıl Ramazan ayının diziler tufanına tutulmasından endişeliyim. Mısırlılar gün boyu bu dizileri izledikleri vakit teravih namazları bir yana beş vakit namazı kılmak için vakit bulamayacaklar.

Hatta iftar ve sahur yemeğini yemeye zaman bulamayabilirler. Hiçbiri işine gidemez. Gitse dahi sabah erken saatlere kadar süren dizilerle sabahladığı için ofisine uyumak amacıyla gider. Bu sözlerde abartı yok. Çünkü bizler geçen bir hafta boyunca günlük gazetelerde ve televizyon ekranlarında dizi haberlerini anlatan reklam denizinde boğulduk. Hatta bu reklamların posterleri bizleri sokaklarda yakalıyor. Ramazan dizileri çeşitli medya organlarını meşgul eden 'merkezî bir sorun' haline geldi.

Bu alışık olmadığımız kirliliğin açıklamasını sorduğum zaman bana artan televizyon kanalları arasındaki güçlü rekabet olduğu söyleniyor. Zira sadece Mısır televizyonunun 20 kanalı var. Nispeten bağımsız ve Mısır Radyo ve Televizyon Kurumu'na bağlı olmayan 10 televizyon kanalı daha var. Mısır televizyonlarında sunulacak dizilerin toplamı 30 dizi sınırında. Bana ayrıca Arap kanallarında Mısır dizilerine yönelişin gerilemesinin prodüktörleri yerli pazarlara yoğunlaşmaya sevk ettiği ve reklam pazarlarındaki kısmi durgunluk sebebiyle gazeteler ve reklam ajanslarının reklam fiyatlarını düşürdükleri belirtildi. Bu durum prodüktör şirketleri, bir kısmı eski borçların ödenmesi olabilecek reklam yayınlarını büyütmeye sevk etmiş. Güçlü rekabet sebebiyle en çok kazananlar fiyatları artan oyuncular oluyor.

Dizilerin gürültüsü tek uğraşımız değil. Zira bu dizilerin kenarında domuz gribinin yayılması uyarıları gölgesinde 'Ramazan çadırları', çadırların kurulacağı yerler, Ramazan ayı önümüzdeki beş yıl yazın ortasına denk geleceği için gecelerini ihya etmek amacıyla çadır sahiplerinin sahil kentlerine yönelmesi etrafında koparılan yaygarayı izledik. Bu tabloyu bir kenarda muhafaza eder ve tam karşısına Ramazan umresini eda etmeye çalışan, havaalanları ve limanları dolduran binlercesinin tablosunu koyarsanız Ramazan ayını bir eğlence ayına dönüştürmek ve manevi içeriğini boşaltmak için ortamı gürültüyle dolduran, farklı ayartıcı şekillerle ve sahip olunan bütün etkileyici unsurlarla baskı yapan kesimler arasında Mısır toplumunda had safhada bir ikircikli tutumunun olduğunu görürsünüz. Şöyle ki Ramazan Batı dünyasındaki Noel'in bir başka nüshası oldu. Noel Hz. İsa'nın doğum yıldönümüyle bağlantılı kılınarak başladı ve köklerinden koparılarak ve dünyevi olan her şeye boğularak bitti.

Mısırlıların diğer kesimi ise Ramazan'ın oruç, ibadet ve Allah'a yakınlaşma ayı, ruhun arındırılması ve nefsin temizlenmesi olduğunu anlatıyor. Bu kimselerin konumlarının hafife alınmaması gerekir. Çünkü bu kimseler sesleri duyulmayan en büyük kitledir. Fakat ben bilinçlerinin oluşmasında televizyon kültürünün temel kaynak olduğu korunmasız yeni kuşaklardan endişeliyim. Zira televizyon çekiciliğinin zaman geçtikçe Ramazan'ın Rabbani görüntüsünün zihinlerinden silinmesinde ve zihinlerde eğlence ve çadırların dolduğu müstehcen görüntülerle bağlantılı televizyon Ramazan'ının kalmasında başarılı olmasını uzak ihtimal görmüyorum. Resmi medyanın politikalarının Ramazan ayında ibadet edenlerin değil de eğlenceye dalanların yanında yer alması işin vahametini artırıyor. En azından devletin sahip olduğu televizyon kanalları faziletli bu aya yakışmayan çok sayıda dizi ve program sunuyor.

Geçmişte haccın, içindeki ruhunun çekip alınması ve folklorik tören ve âdetlere dönüştürülmesi suretiyle laikleştirildiği uyarısı yapmıştım. Şu an yaşanan ise Ramazan ayının ruhunun teslim alınarak ve Allah'a gitmek yerine dünyanın bir kepçesi haline getirilmesi suretiyle laikleştirilmesi. Allah'ı unutanları Allah'ın unutacak olması sebebiyle pişman olunacak bir yola girmiş olmamızdan endişe ediyorum.

Katar gazetesi El Şark 22 Ağustos 2009

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT