1. HABERLER

  2. HABER

  3. GÜNDEM

  4. “PYD/YPG ile İşbirliği Yapmak Yılanla Çuvala Girmektir”
“PYD/YPG ile İşbirliği Yapmak Yılanla Çuvala Girmektir”

“PYD/YPG ile İşbirliği Yapmak Yılanla Çuvala Girmektir”

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’a Suriye’de PYD/YPG ile işbirliği yapmamasını söyledi ve “Bunlarla işbirliğinin, yılanla çuvala girmenin sonuçlarını anlatmaya devam edeceğiz.” dedi.

12 Ocak 2017 Perşembe 12:41A+A-

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, 9. Büyükelçiler Konferansı’nda Türkiyeli büyükelçilere konuştu.

“Çifte Standartlı Yaklaşımı Kabul Etmiyoruz”

Al Jazeera’de yer alan habere göre, Işık, Suriye’de ABD tarafından “IŞİD’le mücadele” adı altında PYD/YPG’yle yapılan işbirliğini bir kez daha sert sözlerle eleştirdi, “Trump döneminde bu yanlıştan dönülmesi için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi:

“Bazı NATO üyesi ülkelerin, özellikle Türkiye açısından büyük tehdit oluşturan terör örgütlerine müsamahakâr yaklaşımını elbette eleştireceğiz, bu yaklaşımdan vazgeçmeleri için çalışmayı sürdüreceğiz. İşine geldiği zaman bir örgüte ‘terör örgütü’ deyip, gelmediği zaman ‘hayır, değildir’ diye çifte standartlı yaklaşımı, Türkiye olarak kabul etmediğimizi en açık ve net şekilde söylemeye devam edeceğiz.

Bölgede PKK’nın uzantısı olan PYD/YPG’nin terör örgütü olduğunu, terör örgütüyle işbirliği yapmanın hangi gerekçeyle olursa olsun meşrû görülemeyeceğini söylüyoruz. Bunlarla işbirliğinin, yılanla çuvala girmenin sonuçlarını anlatmaya devam edeceğiz. Müttefiklerimizi ikna etmek için her türlü yolu deneyeceğiz.

Ümit ediyoruz ki başta ABD’de 20 Ocak’ta görevi devralacak Sayın Trump ve yönetimi bu noktada Türkiye’nin sesine kulak verir. ABD, daha fazla yanlış yapmadan döner.”

Trump’ın Dışişleri Bakanı adayı olan Rex Tillerson, çarşamba günü Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, Rakka’ya yönelik operasyonda PYD/YPG ile işbirliğine devam edileceğine dâir bir mesaj vermişti.

Irak’ın “Toprak Bütünlüğü”ne Saygı Vurgusu

Türkiye için komşu ülkelerin “toprak bütünlüğü”nün önemini hatırlatan Işık, “Özellikle komşularımız bağlamında söylersek, daha önce muhataplarımıza söyledik: Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki en büyük çıkarı bu ülkelerin toprak bütünlüğü ve istikrarının korunmasıdır.” dedi.

Bir gün önce Irak’ın Ankara Büyükelçisi el-Alevi, “Türkiye Başika Kampı’ndan çekildikten sonra ilişkilerin normale dönmesi mümkün. Türkiye askeri Musul operasyonundan sonra kamptan çekilecek.” demişti. Işık’a bu açıklamalar sorulduğunda “Bütün terör örgütleri oradan temizlendikten sonra, Türkiye ve Irak tekrar görüşecek, konuyu dostane şekilde çözecek.” yanıtını vermişti.

“PKK, Bölgeye Müdahalelerin Ardından Palazlanıyor”

Işık, 1991 ve 2003’teki ABD müdahalelerini de “PKK’nın palazlandığı dönemler” diyerek hatırlattı:

“Bugün Türkiye 35 yılı aşkın süredir PKK terör örgütüyle mücadele etmek durumunda. Türkiye’de palazlandığı döneme bakarsanız bölgemize yapılan müdahalelerin hemen arkasından geldiğini görürsünüz. 1991 Körfez müdahalesi sonrası PKK’nın Türkiye’de nasıl bir tırmanışa geçtiğini, İkinci Körfez Savaşı dediğimiz 2003’ten sonra nasıl tırmanışa geçtiğini hepiniz çok iyi biliyorsunuz.”

NATO’ya “IŞİD ile Mücadele” Eleştirisi

Trump’ın göreve gelmesinden sonra ABD’nin NATO ile ilişkilerinin nasıl seyredeceği konusunda bir belirsizliğin ortaya çıktığını söyleyen Işık, Rusya’yla ilişkilerin gelişmesinin NATO’yla ilişkileri etkilemeyeceğini, ancak NATO’nun da taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini anlattı:

“Mâlesef Batı medyasında Türkiye’ye yönelik sistematik bir algı operasyonu yürütüldüğünü biliyoruz. Türkiye, NATO’nun önemli bir üyesidir, NATO’ya verdiği tüm taahhütlerine bağlıdır. Bu konuda hiç kimsenin en küçük bir tereddüdü olmasın. Rusya’yla ilişkilerin gelişiyor olması, NATO’yla bağlarımızın zayıflayacağı anlamına gelmez.

Türkiye’den kaynaklı bir sorun bugüne kadar olmadı, bundan sonra da olmayacak. Rusya’yla ilişkiler, NATO’yla ilişkileri engelleyen bir durum asla ve asla değildir.

NATO’nun yapması gerekenleri yapmadığı için bizim yaptığımız eleştirilere kulak vermesi gerekir. NATO’nun Türkiye’ye karşı taahhütlerini yerine getirmediği için NATO’yu eleştirme hakkımızı saklı tutuyoruz ve bunu zaman zaman yapıyoruz.

DAEŞ’le mücadele edeceğiz diye bölgeye kuvvet konuşlandıran ülkeler Türkiye’nin DAEŞ’le mücadelesine destek vermezse biz bunu eleştirme hakkına sahibiz. NATO’nun güneydoğu kanadının güçlendirilmesi için taahhüt ettiği pek çok tedbiri hayata geçirmemesi konusunda NATO’yu eleştirmeye devam edeceğiz.

Türkiye’nin her şeyi olduğu gibi kabul eden, sesini çıkarmayan bir ülke olarak beklemesin kimse. Arttırılmış güvence tedbirlerinin uygulanmasını bekliyoruz, olmadığı sürece eleştirmeye ve talep etmeye devam edeceğiz.”

“FETÖ ile İlgili ‘Tehlike Geçti’ Demek İçin Erken”

Konuşmasında Gülen örgütü (FETÖ) ile mücadeleye de değinen Işık, “FETÖ’nün beli kırıldı diyebiliriz ama tehlike geçti demek için erken.” dedi.

Işık, örgütün ordudaki yapılanmasıyla ilgili de konuştu:

“335 generalden 119’u darbe girişimine katılmışsa kişisel sorun aramaktan daha çok sistemik zaaflara odaklanmak zorundayız. Kurmay subayların yüzde 50’den fazlası ordu içine sızmış bir hain çetenin mensubuysa ve şu anda yüzde 50’den fazlası Rusya’yla ilişiği kesilmişse burada a şahsının, b şahsının sorumluluğu vardır anlayışından ziyâde sistemik bir problem olduğunu belirtmek durumundayız. Bakanlığımızda ve TSK görev ve yekti alanında önemli değişiklikleri bu sebeple yaptık.”

HABERE YORUM KAT

2 Yorum