1. HABERLER

  2. HABER

  3. Özbek Neden Sanık Değil?
Özbek Neden Sanık Değil?

Özbek Neden Sanık Değil?

Hayata Dönüş davasına bakan mahkeme, operasyon emrini veren subay ve siyasilerin akıbetini sordu. Emekli binbaşı Zeki Bingöl “Emri Osman Özbek Paşa verdi onun ismi niye yok” dedi.

26 Kasım 2010 Cuma 14:53A+A-

Star'ın gündeme getirdiği Bayrampaşa Cezaevi'nde 12 tutuklunun öldüğü Hayata Dönüş operasyonunda sadece erlerin yargılanması haberinin ardından davaya bakan mahkeme harekete geçti. Mahkeme heyeti, 10 yıl sonra sadece 39'un erin yargılandığı davanın soruşturmasını yapan savcılığa 'Operasyonun arkasındaki 12 siyasi ve askeri sorumlu hakkında ne gibi işlem yapıldığını' sordu. star, mahkeme heyetinin savcılığa sorduğu 'isimlere', onlarca tutuklunun öldüğü 'Hayata Dönüş'  operasyonununa ilişkin nasıl bir sorumluluk hissettiklerini sorduk.

12 ASKER VE SİYASİNİN İSMİ NİYE YOK

'Operasyon Osman Özbek'in emriyle yürütüldü. Neden onun adı yok?' diyen operasyon koordinatörü emekli Binbaşı Zeki Bingöl, "Operasyondan sorumlu generaller sorulmadıkça benim durumum erlerden farklı olmaz" dedi. Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan savcıları sorumlu tutarken dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de, "Adalet Bakanlığı'nın ne jandarması ne polisi var. Nasıl bir sorumluluğu olabilir?" diye savundu kendini.

NEDEN İŞLEM YAPILMADIĞINI SORDU

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 Aralık 2000 sabahı 20 cezaevinde başlayan Hayata Dönüş operasyonu için operasyon emrini veren asker ve siyasiler hakkında neden işlem yapılmadığını öğrenmek için dosyaya bakan Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan ilgili dosyayı istedi.

ORG. AYTAÇ YALMAN'IN İSMİ DE VAR

 Mahkemenin savcılığa sorduğu isimlerse şöyle: Dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici ile eski Kara Kuvvetleri Komuta emekli Orgeneral Aytaç Yalman, emekli Binbaşı Zeki Bingöl, Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Fikret Ünalan, cezaevi 1. ve 2. müdürleri, Ankara Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı, Bayrampaşa Cezaevi Jandarma Koruma Tabur Komutanlığı, Halkalı Jandarma Tabur Komutanlığı ve Avrupa Yakası Mürettep Bölük Komutanlığı personeli hakkında da ne gibi bir işlem yapıldığının sorulması için başsavcılığa yazı yazılmasını kararlaştırdı.

Kullanılan bomba insanlık suçuysa emri veren niye yok

Mahkemenin hakkında işlem yapılıp yapılmadığını sorduğu ve o dönemde yüzbaşı olarak Bayrampaşa Cezaevi'ndeki operasyonu koordine eden emekli binbaşı Zeki Bingöl ise operasyon emri veren rütbelilerin isminin geçmemesini eleştirerek şöyle konuştu: 

"Operasyondan sorumlu generaller sorulmadıkça benim durumum erlerden farklı olmaz. . Koordinatör olduğum için herhangi bir silah kullanmadım. Eğer orada bir suç varsa kullanılan bomba insanlık dışıysa, onun kullanmasını isteyen kimse sorumludur. Evet, operasyona dahil oldum. Eğer benim de kabahatim varsa bağımsız yargı tarafından değerlendirilsin. Ama makam mevki gözetmeksizin herkese bu yapılsın. Dönemin valisi Erol Çakır da sorumlu. Hem vali olacaksın resepsiyona gideceksin hem de cezaevinde olay olduğunda da ilgi alanına girmeyecek. Burası muz cumhuriyeti mi? Operasyon Osman Özbek'in emriyle yürütüldü. Neden onun adı yok?"

MGK kararlarını uyguladık bizi Yüce Divan yargılar

Dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, operasyon davasında isminin geçmesiyle ilgili olarak, "Bakanları ancak Yüce Divan yargılayabilir. Adalet Bakanlığı görevini yapmıştır. Sorumluluğu ne olabilir?" dedi. Türk, '"Operasyon bu kadar can kaybıyla sonuçlanmayabilir miydi?" sorusuna şu yanıtı verdi:"Cezaevlerinde ölüm oruçları vardı ve 60'ıncı güne yaklaşıyordu. 60'ıncı günde ölümlerin başlayacağını Türk Tabipleri Birliği (TTB) söylemişti. Ölümlere meydan vermemek amacıyla genel arama yapıldı. Bu genel arama sırasında DHKP-C koğuşlarından ateş edildi. İki jandarma şehit edildi. Tutuklu ve hükümlüler öldü. Bu konu MGK'da konuşulmuş ve karara bağlanmıştır. Adalet Bakanlığı'nın ne jandarması ne polisi var. Bakanlık görevini yapmıştır. Ölümlerde nasıl bir sorumluluğu olabilir?  Jandarmaya ateş açılmasa kimsenin burnu kanamayacaktı."

Savcı istemese jandarma içeri giremezdi bile

Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ise, mahkemenin kararıyla ilgili konuşmanın hukuki olmadığını belirterek, "Söylenecek her şey söylendi. Arşivlere bakarsanız görürsünüz" dedi. Tantan, "Operasyonla ilgili herhangi bir rahatsızlığınız var mı?" sorusuna ise, "Neden rahatsız olacağım? Cezaevleri başsavcıların kontrolünde. Cumhuriyet savcısının isteği olmadığı sürece, jandarma teşkilatı cezaevinden içeri giremez. Cezaevinde hiçbir harekette bulunamaz. Tamamen cumhuriyet savcısının emir ve direktifi içerisinde hareket etmek durumundadır" şeklindeki açıklamasının bugün de geçerli olduğunu söyledi. 

'Bizi ne ile yaktıklarını bile bilmiyoruz" demişti 

Operasyonun sembol yüzlerinden biri de Hacer Arıkan'dı.Operasyonda yüzü ve vücüdu yanan Arıkan 'Ne ile yakıldığımızı bile bilmiyoruz" demişti. Emekli Binbaşı Zeki Bingöl'ün açıklamasıyla kullanılan bombanın cinsi ile ilgili de ipucu yakalanmış oldu.

STAR

HABERE YORUM KAT