1. YAZARLAR

  2. Ergun Babahan

  3. Obama’dan hayalkırıklığı
Ergun Babahan

Ergun Babahan

Yazarın Tüm Yazıları >

Obama’dan hayalkırıklığı

12 Haziran 2010 Cumartesi 07:20A+A-

Amerikan yönetimi, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde kullandığı “hayır” oyundan hayalkırıklığına uğradığını açıkladı.

Haklılar.

Yıllardır, Washington hapşırırsa nezle olan bir Ankara’ya alışkınlardı.

Ayrıca Yahudi lobisinin ağır baskısı altındalar.

Kasım’daki ara seçim öncesi bu grubun desteğini kaybetmemek onlar için önemli.

Obama için sıkıntılı bir durum. Hem bu desteği kaybetmemek hem de Amerika’nın İslam alemindeki imajını değiştirmek zorunda.

Yani hem bisikle üzerinde bir ipte yürüyecek, kem havaya 3-4 top atıp tutacak, hem de keman çalacak.

Bu bir gerçek.

Ama Türkiye’de de bir yıl içinde seçim olacağı gerçeğini görmeleri şartıyla.

Türkiye, 2 hafta önce Brezilya ile birlikte uranyum takası anlaşması imzalamışken, hem kendi halkının, hem bölgenin saygınlığını kaybetme pahasına bu öneriye evet diyemezdi.

Demek, kendi kendini inkar olurdu.

Peki, Türkiye bu oyu ve İsrail’e karşı siyasetiyle eksen mi değiştirmiş oldu?

Bence değil, ama değiştirse haksız mı?

Sürekli olarak sizi aşağılayan, Kıbrıs’ın yarısında egemen bir gücün kaprislerini Türkiye’nin coğrafyadaki etkinliğine tercih eden bir anlayış zaten sizi eksen dışına atmış demektir.

Eksen siyaseti tartışmasının bu kadar etkili olmamasında, Avrupa’ya seyahat etmek zorunda kalan orta sınıfın yaşadığı gerçekler önemli rol oynuyor.

Vize memurları önünde aşağılanan, garip taleplerle karşılaşan bu insanlar AK Parti karşıtı olmalarına rağmen, içten içe de Batı’ya öfke duyuyorlar.

Batılılar’ın bu duyguyu anlamasının imkanı yok.

Artık o dönem geçmişte kaldı.

Bugün kendini Batı karşısında ezik, geri kalmış bir Türkiye orta sınıfı yok.

Bı orta sınıf, laikçi kesimin sesini daha çok duyurmasına rağmen, muhafazakar ağırlıklı.

Ancak, bayramda-seyranda Avrupa’yı tercih edenler laikçi kesimin üyeleri ve bu kesim.

Batı’nın kendilerini aşağılayan tavrından haklı olarak nefret ediyor.

Çünkü hepsinin burada iyi-kötü bir evi, yazlığı, birikimi daha da önemlisi dostları var.

Bu insanlar dünyayı verseniz bu ülkeden gitmez.

Balık-rakı sohbetini binlerce Euroluk restorana tercih etmez.

Anlamakta zorluk çekebilirsiniz ama gerçek böyle.

Dış politika bu duygunun uluslararası Alana yansımış halidir.

Siz verdiğiniz sözleri tutmaz, cebinde parası olan, bu topraklardan başka yerde yaşamak niyeti olmayan insanlara mülteci muamelesi yaparsanız, benzerini de bu ülkeye yapma niyetinde olursunuz.

Ama artık yürümez.

Türkiye, İsrail’e dinci bir hükümeti olduğu için kafa tutmadı, kafa tutacak güce geldiği için tuttu.

Aynısı Avrupa Birliği için de geçerli.

Tercih onların...

STAR

YAZIYA YORUM KAT