1. YAZARLAR

  2. Yasemin Çongar

  3. Obama sizi “cesur yeni dünya”ya çağırıyor
Yasemin Çongar

Yasemin Çongar

Yazarın Tüm Yazıları >

Obama sizi “cesur yeni dünya”ya çağırıyor

05 Haziran 2009 Cuma 03:02A+A-

“Ben sadece İslam âlemine seslenmek istemiyorum. Ben aynı zamanda Müslüman bir sesle konuşmak istiyorum.”

Barack Obama, Kahire’de yaptığı konuşmayı hazırlamakta kendisine yardımcı olan uzmanları, geçtiğimiz haftalarda birkaç kez bu sözlerle uyarmış.

Konuşmasının “yukarıdan ve dışarıdan” bir ton taşımamasını, İslam’ı ötekileştirmemesini, “yedi milyon Müslüman’ın da ülkesi” olan Amerika’nın İslam’a yabancı olmadığını vurgulamasını özellikle istemiş.

Babası Kenyalı bir Müslüman, göbek adı da Hussein olan ABD Başkanı, dün Kahire’de “selamünaleyküm” diye başlayıp Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle süslediği ve Hazreti Muhammed’in adını “peace be upon him” yani “sallallahü aleyhi vesellem” diyerek andığı konuşmasında, bence bunu başardı.

İslam âlemine “siz” ve “biz” ayrımı yapmadan, “yukarıdan ve dışarıdan” değil, “içeriden” bir sesle hitap ederek, Amerika ile İslam ve Batı ile İslam arasında “yeni bir başlangıç” yolunda dev bir adım attı.

***

Şundan eminim; bugün dünyanın dört yanında bu dev adımı alkışlayan yazılar okuyacaksınız.

Ama Obama’nın Kahire konuşmasının bence “devrimci” olan ve Türkiye’yi de doğrudan ilgilendiren yönü, bu dev adımdan ibaret değildi.

Obama dün daha fazlasını başardı; dünyaya giderek egemen olacağını umduğum yeni bir zihniyetin belki de ilk büyük konuşmalarından birini yaptı.

Bence sadece Müslümanlara değil, yeni bir dünyaya, yeni bir çağa ve onun gereği olan yeni bir zihniyete de “selamünaleyküm” dedi.

Obama’nın konuşması, sadece Amerika/Batı ile İslam arasındaki değil, aynı zamanda, gerek Batı’nın ve İslam’ın kendi içindeki ilişkiler açısından, gerekse bir bütün olarak dünya düzeni açısından yeni bir yaklaşımın yapıtaşlarını ortaya koydu.

Bu, küresel bir yaklaşımdır.

Obama’nın konuşmasının bence en önemli bölümleri, bu küresel yaklaşımı olabilecek en iyi biçimde özetleyen ve Amerikan resmî politikası açısından “devrim” niteliği taşıyan temel bir mesajda odaklandığı yerlerdi.

“Bir ülkede mali sistem sarsılınca bütün dünya bunun etkisini hissediyor. Bir ülkede bir grip virüsü ortaya çıkınca bu bütün dünyayı tehdit ediyor...” örnekleriyle, bugünün dünyasında her devletin, her toplumun, her bireyin birbirine artan bağımlılığını vurguladı Obama ve “Tek bir ülkeyi, tek bir cemaati öne çıkaran bir düzen yok olmaya mahkûmdur” dedi.

Bu cümleyi, “Amerikan İmparatorluğu”nun mezar taşına yazabilirsiniz.

Bu cümleyi, küreselleşmenin yeni siyasetinin doğum kâğıdına yazabilirsiniz.

***

Obama ziyadesiyle zeki bir adam.

Cümlelerle her şeyin değişmeyeceğini dün kendisi de teslim etti.

“Bu konuşmamın çok reklamı yapıldı ama bir konuşmayla bir şey değişmez. Bu iş kelimelerle olmaz, cesur davranırsak olur” deyip sadece İslam âlemini değil, bütün dünyayı yeni bir yaklaşımın gereklerini sözden eyleme dökmeye davet etti.

“Benim Amerikan Başkanı olarak sorumluluğum,” dedi, “İslam’a ilişkin olumsuz yargılarla, klişelerle nerede olursa olsun mücadele etmektir.”

11 Eylül sonrası Amerikan politikaları konusunda nedamet getirirken de, İsrail-Filistin meselesine ve İran’ın nükleer arayışına değinirken de, pişmanlığı ve niyeti eyleme dönüştürme kararlılığını sergiledi.

“11 Eylül’ün muazzam travmasının Amerika’yı kendi değerlerinden uzaklaştırdığını” hatırlatmakla kalmadı, işkenceyi kesinkes yasakladığını, Guantanamo Cezaevi’ni kapattıracağını, “bir tercih savaşı” için girdikleri Irak’tan tümüyle çekileceklerini, bir “mecburiyet savaşı” için girdikleri Afganistan’da kalıcı olmayacaklarını da söyledi.

İsrail ile Filistinlilerden değil, “İsrail ile Filistin”den söz etti.

Böylece, bir Amerikan Başkanı ilk kez “iki devlet” politikasını bu kadar samimi, bu kadar bugüne ait bir hedef olarak ortaya koymuş; “İsrail ve Filistin’in var olma hakkını” aynı cümlede, eşit vurguyla savunmuş oldu.

İran’ın nükleer silah sahibi olmasına karşı çıkarken, bölgede başka ülkelerin (İsrail’in) bu silaha sahip olmasının yanlışlığını da kabul etti ve yine “devrimci” bir mesajla, “Ben bütün ülkelerin nükleer silahtan arınacağı bir dünya istiyorum” dedi.

***

Obama’yı dinlerken, “işleri çok zor” diye düşündüm.

Küreselleşmeyi bu kadar iyi anlayan ve onun gereği olan “cesur yeni dünya”nın gereklerini yapmaya bu kadar hazır görünen bir adam Beyaz Ev’de otururken birçok grubun işi artık zor.

Mesela, Yahudi düşmanlığını, Amerikan düşmanlığını din bellemiş radikallerin işi Bush döneminde olduğundan çok daha zor bugün.

Ama İslam düşmanı Hıristiyan radikallerinin, Siyonist şahinlerin işi de zor...

Çünkü her iki grubun da karşısında, “Yahudi yerleşimleri dursun” diyen, “Gazze’de, Batı Şeria’daki insanlık dramı, İsrail’in çıkarına değil” diyen ama aynı konuşmada, Holokost’ta kurban giden altı milyon Yahudi’yi anan, bu kıyımı yok saymanın saçmalığını ifade eden, Filistinlilerin yurdundan edilmesini yüzyıllarca Yahudilere yapılan zulümden ayrı tutmayan bir adam var.

Ve o adam, Amerika’yı yönetiyor.

Aynı şekilde, başörtülü kızları üniversiteye sokmamakta direnen laikçi, Kemalist güruhu da zor günler bekliyor bence.

Avrupa’da Müslüman azınlığa “ikinci sınıf” gözüyle bakan, Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne almak istemeyen Hıristiyan kulüpçülerin de işi kolay değil.

Ve güya “İslam” adına, adaleti, kadın-erkek eşitliğini, toplumsal iradenin iktidara taşınmasını ve kalıcı bir barışı imkânsız kılan radikaller de çok zorlanacaklar.

Zira karşılarında, “Benim devletim kadınların hicab hakkını savunmak için mahkemeye gitmiştir” ve “Başörtülü kadın başı açık kadından daha az eşit değildir” derken, “Kadınlara nasıl giyineceklerini emretmemeliyiz. Her kadın her erkek gibi eğitim hakkına sahiptir. Geleneksel yaşamak isteyen kadınlara da bir şey diyemeyiz ama bu onların tercihi olmalı” da diyebilen bir adam var.

Ve o adam, demokrasiyi, “Bunu empoze edemem ama halk iradesinin yönetimi belirlemesini her yerde sonuna kadar savunurum” diyor; hukuk devletinden, şeffaflıktan, eşitlikten söz açınca, “Bunlar Amerikan idealleri değil, bunlar insan hakkı” diye cümleyi noktalıyor.

O adamın adı Barack Hussein Obama.

O adam Amerikan Başkanı.

Ve o adamın işaret ettiği “cesur yeni dünya”da demokrasi düşmanları çok zorlanacaklar.

TARAF

YAZIYA YORUM KAT