Duran Kömürcü

Duran Kömürcü

Yazarın Tüm Yazıları >

Mü’miniz

24 Ağustos 2009 Pazartesi 01:44A+A-

Ramazan’da aç kalan vücudumuzun ruha akseden hallerini hissetmekteyiz. Etin kemiğe bürünüp manalara kanat açtığını yaşamaktayız.

Allah’ın emrinde çalışmakla, Ramazan’a saf halinde, fertler ve seller halinde ibadethanelere koşmaktadırlar. Gözyaşı, yalvarış ve yakarışlar, kul olduğunun işaretini vermektedir. Allah’a kul olanlar da mü’minlerdir.

Mü’minler;

Allah vardır, birdir, şeriki yoktur. İbadete layık olan O’dur. O’ndan başka hiçbir ilah tanımaz, sadece Allah’a teslim olur, inancında olandır.

Mü’min;

Allah’tan korkandır, emirleri karşısında ürperendir. O ancak Allah’ı sever, Allah’ın ‘sev’ dediğini sever. Başkasına boyun eğmez, bizi doğru yola ileten, bizi koruyan ve kollayandır inancında olanlardır.

Mü’min;

Allah’ın şeriatını baş tacı yapandır. Hayatının kaynağı görendir. O’na inanan ve kalben tasdik edendir. Bu inançla Allah’a el açan, yalvaran, yardım isteyendir.

Mü’min;

Allah’ın emrettiği namazı kılan, orucu tutan, zekâtı verendir. Gücü yeter hale gelince hacca gidendir. Farz kıldığı bütün emirleri yerine getiren, Allah emrettiği için ihlasla yapandır.

Mü’min;

Allah’a şirk koşmayandır. Uluhiyyet ve Rububiyyetini kabul eder, tasdik eder, şirk ve küfürden kaçar, hakkı hak bilir, yolunda olur. Batılı batıl bilip batıldan uzaklaşır.

Mü’min;

Allah’ın haramını haram, helâlini helâl bilir. Haram olan içki, kumar ve zinadan kendini korur. Haramların imanına zarar getirdiğini bilir. Hatalarından tevbe eder, Allah’ın affına sığınır.

Mü’minin;

Allah’a imanda şüphesi yoktur. “Allah’a imanında şüpheye düşmeyen, Allah yolunda malları ve canları ile cihad eden kimseler ancak hakkiyle iman edenlerdir. Samimi olanlar da işte bunlardır.” (Ankebut – 15) buyruğunu, amelini prensip kabul edendir.

Mü’min;

“Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah zikredildiğinde kalpleri ürperir. Allah’ın âyetleri onlara okunduğunda imanları kat kat artar. Sadece Rablerine güvenirler. Onlar namazlarını dosdoğru kılarlar. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da Allah yolunda harcarlar. İşte gerçek mü’min onlardır.” (Hucurat – 15)

Mü’min;

“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve sadıklardan olun.” (Tevbe) emrini duyan, hisseden kimselerdir.

Mü’min;

“Onlar ki, kendilerine Rablerinin âyetleri hatırlatıldığı zaman, onlara karşı kör ve sağır davranmaz.” (Furkan – 73)

Her ayet kendisine ulaşınca emir kabul eder, yorum yapmaz. “Allah böyle emretti, ben de kabul ederim” der. İşine gelmediğinde duymayan, görmeyen münafık gibi olmaz. O, mü’mindir, Allah’ın emrindedir.

Mü’min;

“Onlar ki gecelerini Rableri için secdeye vararak, kıyama durarak geçirirler.” (Furkan – 64)

Âyetlerinin emirlerini, hayat nizamı olarak kabul ve tasdik eder. Rabbe kulluğun alametinin kıyam ve secde olduğunu bilir.

Mü’min;

“Ancak tevbe eden, inanıp salih amel işleyenlerin işte onların Allah, kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah gafurdur, rahimdir.” (Furkan – 70)

Geçmiş günahına tevbe ederek Allah yoluna baş koyan, bu yolda sabit ve sağlam olan iyiliklere koşandır.

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT