Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu'nda başörtülü olarak derse giren öğrencilere 'başınızı açın' baskısı yapan ve güvenlik görevlileri eşliğinde sınıflara girerek öğrencilere psikolojik baskı uygulayan Müdire Doç. Dr. Gülten Kaptan, YÖK'ün kararlarının kendisini bağlamadığını söyledi. 27 yıllık eğitimci olduğunu iddia eden Gülten Kaptan, "Ben Atatürk'ü ve Cumhuriyeti çok seven bir ailede doğdum, büyüdüm ve bundan gurur duyuyorum. Devletimizin ve milletimizin gerçeği Atatürk ilkelerini, laik yaşam biçimini gençlere öğretmek zorundayız. Kendim de 24 yaşında bir erkek çocuk sahibiyim ve çocuğumu da bu şekilde yetiştiriyorum. Bu toplumsal bir duyarlılıktır bence" dedi.

YÖK'ün başörtüsüyle derslere gelen öğrenciler için 'Tutanak tutun, bize gönderin' şeklinde talimatı olduğunu hatırlattığımız Kaptan, "YÖK Başkanı'nın talimatını yerine getirip tutanak tutuyoruz zaten. Ama her yerin kendine özgü giyim şekilleri var. Ben mesela namaz kılıyorum, namaz kıldığımda şu an üstümde bulunan üstle kılmıyorum. İbadet Allah ile kul arasında olmalıdır. Bunları açıklamaktan da hicap duyuyorum. O okulun kuruluşundan beri oradayım. Benim okuluma Atatürk ilkelerine uygun şekilde gelinir. Kural budur, bundan ötesi olmaz" şeklinde konuştu.

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın başörtülü öğrencileri dersten atan ve eğitim öğretim hayatını engelleyecek tutum içerisine giren öğretim üyeleri hakkında soruşturma başlatılacağı yönündeki ifadelerini hatırlarttığımız Gülten Kaptan şu cevabı verdi: "Soruşturma da açılabilir, her şey olabilir, ülkemi, çocuklarımı aydın cumhuriyetçi olarak yetiştirmeliyim. Ben hiçbir şeyden çekinmem. Soruşturma açılsın ne olacak? Atatürk'ü inkar mı ediyorlar? Hükümettekiler Atatürk'ün sayesinde devletin başına oturmamışlar mı? Soruşturma açılacaksa hay hay bütün cumhuriyetçiler arkamda, soruşturma açılacaksa hepsine açılsın. YÖK'ün 14. maddesi değişmiş mi, Anayasa Mahkemesi'ne gitmiş mi? Yok bunların hiçbiri olmamış. O zaman YÖK'ün kararı bağlayıcı değildir."

Gülten Kaptan, "Başörtülü olunca Cumhuriyet karşıtı mı olunuyor" şeklindeki sorumuza ise "Bu soruya cevap vermek istemiyorum" dedi.

Gülten Kaptan'ın cevap vermek istemediği bir diğer soru ise "Başörtülüler Cumhuriyet için tehlike addediliyorlar imasında bulunuyorsunuz ama Kurtuluş Savaşı'nda cepheye cephane taşıyan kadınlarımız da başörtülü değil miydi" sorusu oldu.

ÜSAME KARAKIŞ / YENİ AKİT