1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. MISIR

  4. "Mısır’da Hristiyanlar Bile Şeriat İstiyor"
Mısır’da Hristiyanlar Bile Şeriat İstiyor

"Mısır’da Hristiyanlar Bile Şeriat İstiyor"

Zekeriya, Müslüman Kardeşler’in partisi Özgürlük ve Adalet’i, Mısır’daki seçimleri, amaçlarını ve ülkedeki son durumu anlattı.

10 Şubat 2012 Cuma 04:36A+A-

Röportaj: Hüseyin Kulaoğlu

Mısır Müslüman Kardeşler’in (İhvan-ı Müslimin) Özgürlük ve Adalet Partisi temsilcisi ve Dış İlişkiler Sorumlusu Dina Zekeriya, Akit’e konuştu. Müslüman Kardeşler’in misyonunu yurt dışında anlatmakla sorumlu olan Dina Zekeriya, Avrupa’ya gerçekleştirdiği gezinin ardından İstanbul’a geldi. İstanbul’daki gezisi sırasında gazetemize açıklamalarda bulunan Zekeriya; Müslüman Kardeşler’in partisi Özgürlük ve Adalet’i, Mısır’daki seçim sürecini, amaçlarını ve ülkedeki son durumu anlattı.

- Özgürlük ve Adalet Partisi’nin yeni hükümette pozisyonu ne olacak?

- Devrimler olduktan sonra genelde koalisyon hükümetleri herkesi temsil ettiği için daha başarılı oluyorlar. Dünya geneline baktığımızda da, bu böyle gözüküyor. Biz de, geçmiş tecrübelerimizle bu seçimlerde, tek başımıza iktidara gelmeye çalışmadık. Orta halli bir şekilde koalisyon bir hükümetle gelmeye çalıştık. Çeşitli taraflarla beraber ülkemize hükmetmek istiyoruz.

Yani şu anda tek başına hükümeti almak istemiyoruz, böyle bir amacımız yok. Bu seçimlerde, biz ne Cumhurbaşkanı adayımızı koyacağız ne de tek başına hükümeti kurmaya çalışacağız. Bu dönemde, Maliye, İçişleri bakanlıkları gibi önemli yerleri elimizde tutmak istiyoruz, diğerlerine ise hükmetmek istemiyoruz, herkesle paylaşmak istiyoruz. Aynı şekilde aldıkları oy oranında da hükümette temsil edilmelerini istiyoruz. Gruplar oluşturduk. Aldıkları oy oranında iki kişiden oluşan bu gruplar, hükümetin kurulmasında söz sahibi olacaklar.

TEMMUZ’A KADAR HÜKÜMETİ DEVRALACAĞIZ

- Mısır’daki hükümet ne zaman kurulacak?

- Temmuz ayına kadar bir sınır koyduk. O zamana kadar tamamıyla biz hükümeti alacağız. Bunu yaparken de önce parlamentoya giren partiler olarak, kendi aramızda ne yapacağımızı, kime ne görevler vereceğimizi belirlememiz lazım. Dolayısıyla sorunsuz bir şekilde hükümeti alabilelim ve sorunsuz bir şekilde devam edebilelim. Temmuz ayına geldiğimizde askerlerden hiç kimse ne şurada ne de başka bir yerde olacak.

- Sizin partiniz ile Selefilerin partisi Nur’un yüksek oy alması Batı’yı nasıl etkiledi?

- Biz Avrupa’ya bir heyet çıkardık ve ben de bu heyetin içindeydim. Burada onlarla görüştük… Bize ‘Siz nasıl idare edeceksiniz, sizin prensipleriniz nedir?’ diye sordular. Biz ise ön şartsız bütün anlaşmalara, görüşmelere açık olduğumuzu söyledik. Aramızda müşterek olan faydaların olabileceğini ve bunlar üzerinde ittifak edebileceğimizi belirttik. Biz işimize gelmeyen hiçbir şartı, hiçbir dayatmayı kabul etmeyiz.

- Mısır’da, Türkiye model ülke olarak mı görülüyor?

- AK Parti ile bizim aramızda benzerlikler var. AK Parti’nin de, İslami geçmişi var. Şu anda kendilerinden olmayan halka nasıl bir baskı uygulamıyorsa, biz de bunu örnek alıp, halkımıza göstereceğiz. AK Parti 10 senedir iktidarda ve hiçbir yanlışlığı da olmadı. Bu çok önemli bir tecrübedir. Biz de bu tecrübeden yararlanmak istiyoruz. Yani Türkiye’yi bu konuda örnek alıyoruz. İşte biz İslami bir parti olarak, bizden olmayan insanlara Türkiye’de olduğu gibi bu şekilde davranacağız. Hiç kimseye zulmetmeyeceğiz. Türkiye’de, halkımıza uygun olan şeyler varsa Mısır’da tatbik edeceğiz.

MESCİD-İ AKSA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KAZANACAKTIR

- Mısır’da, Kudüs’ün özgürlüğü ve Gazze’deki ambargo konusunda, ilerleyen günlerde ne tür girişimler olacak?

- Söz konusu Kudüs ve Gazze olunca bu bizim inancımızı ilgilendiren çok önemli bir konudur. Bu konuda biz Hamas ile görüşüyoruz. Biz Hamas’ı biliyoruz, Hamas da bizi biliyor. Sadece onlardan şunu istiyoruz, ‘direnmeye devam edin…’ Şu an bizim elimizi güçlendirecek bir gelişme de oldu. Hamas ile Fetih’in uzlaşması elimizi güçlendirdi. Biz, Hamas ile Fetih’e bu birlikteliği uygulamaya koymalarını ve kendilerini zora sokacak işlerden kaçmalarını söylüyoruz. İşte bu şekilde Mescid-i Aksa özgürlüğünü kazanacaktır.

- Mısır’da bir futbol karşılaşmasında 76 kişi hayatını kaybetti. Devrimden sonra sürekli bu tür olaylar ortaya çıkıyor. Bu olayların arka planı nedir?

- Devrim olduğundan bu yana Hüsnü Mübarek taraftarları, “devrime karşı devrim” sözünü gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Hüsnü Mübarek’i adil mahkemeden kaçırmak istiyorlar. Bu amaçla sürekli harekete geçtiler ve bu tür olaylar tertiplediler. Örneğin, seçim sırasında, Ahmet Mahmut olayı gerçekleşti. Bu olayda da bir sürü Müslüman ve Hıristiyan öldürüldü. Bu olay da seçimlerin özgürce yapılmasını engellemek içindi.

- Suriye’de yaşanan ayaklanmaya nasıl yaklaşıyorsunuz?

- Suriye’deki devrimi Tunus, Mısır ve Libya’da olan devrimlerin devamı olarak görüyoruz. Haklı bir devrimdir ve haklı bir davadır. Biz İhvan olarak buna inanıyoruz ve buna destek veriyoruz. Ramazan’da, Suriye rejimine bir baskı oluşturmak üzere farklı ülkelerdeki İhvanlarla irtibatlı bir şekilde bazı etkinlikler gerçekleştirdik…

Siz de takdir edersiniz ki, Mısır’da henüz kendimiz düze çıkmış değiliz. Her gün başımıza bir çorap örülmektedir… İç işlerimiz bayağı yoğun olduğundan dolayı pek bir şey yapamıyoruz ama biz inanıyoruz ki, Suriye devrimi olumlu bir şekilde netice bulacaktır. Ve orada Müslümanlar, davalarında haklıdır. Çünkü Beşşar Esad nizamı diktatör ve zalim bir nizamdır, gitmesi gereken bir nizamdır. İnşallah Suriye halkı bunu başaracaktır.

HIRİSTİYANLAR BİLE ŞERİAT İSTİYOR

- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır’daki “Laiklik” çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Başbakan Erdoğan’ın “Laiklik” sözüne karşı, siyasiler olarak darılmadık. Biz sadece şunu söyledik: “Mısır toplumu ile Türkiye toplumu birbirinden tamamıyla farklıdır. Mısır’daki laiklerin oranı yüzde 15’i geçmez ama Türkiye daha farklıdır. Dolayısıyla bizim halkımız bize uygun olanı seçti. Laiklik, Mısır’a uygun değildir, halk da istemiyor.”

- Peki, Mısır’a ne tür bir sistem uygun?

Mısır toplumunun istediği “laiklik” değil, İslami bir sistemdir.

- Şu anda, Mısır, İslami bir sistemle mi yönetilecek?

- Mısır Anayasasının 2. maddesi diyor ki, “İslam devletin dinidir. İslam şeriatının ilkeleri yasamanın ana kaynağıdır.” Bu maddeyi geçmiş hükümet uygulamadı ama biz bu maddenin uygulanmasına çalışacağız. Bizim elimizde siyasi, iktisadi ve sosyal esaslarımız var. Biz bunu uygulayacağız.

Biz yeni bir şey getirmeyeceğiz, yeni bir aşırılığa izin vermeyeceğiz… Yalnız bizim halkımız ne istiyorsa onu yapacağız. Biz birlikten yanayız. Mısır’da yaşayan Hıristiyanlar bile şeriatı istiyor, İslam hükümlerini istiyor. Çünkü bu onlar için de bir güvencedir. İslam’a göre onlar isterlerse kendi inançlarını orada uygulayabilirler. İslam onlara bu imkanı verdiğinden dolayı hükümetin İslam esasları ile hükmetmesini istiyorlar.

YENİ AKİT

HABERE YORUM KAT