Haksöz Haber

Kamuoyu günlerdir Ataşehir’de dönen dolaplarla çalkalanmakta. CHP’li Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin eşi Gamza İlgezdi’nin Meclis şovunun arkasındaki derin ‘birikim’ gündemde. 7 Haziran seçimleri neticesinde İstanbul’dan Meclise giren ‘solcu’ Gamze Hanım’ın kocasının başkanlık yaptığı ilçedeki süper lüks bir rezidansta kısa bir süre önce edindiği milyon dolarlık dairelerin kaynağı tartışılmakta. Ve söz konusu rezidansta Gamze İlgezdi ile birlikte Kılıçdaroğlu’nun kızının da dairesinin bulunduğunun ortaya çıkmasıyla konu daha da ilginç bir mahiyet kazanmış durumda.

Dün katıldığı bir iftar davetinde Kılıçdaroğlu, kızı Zeynep Kılıçdaroğlu'nun Ataşehir Buz Rezirdans'ta oturduğu lüks dairesine ilişkin soruları bakın nasıl cevaplamış: ''Onlar cevap verdiler. Kızıma haram yememesini öğrettim. Kul hakkı yememesini öğrettim. Onlar bunu gayet iyi biliyorlar. Hepsi onurlular, pırıl pırıl insanlar. Onlarla gurur duyuyorum, onur duyuyorum. Onlar alın teri ile kazandılar, kul hakkı yemediler, hırsızlık yapmadılar. Onlarla gurur duyuyorum, onları seviyorum, onlarla her zaman övünç duyuyorum!”

Bu ne şimdi? Bu lakırdılar cevap mı sayılıyor? Bunlar tipik geçiştirme, örtme ifadeleri. Kamuoyunun bu tür basmakalıp sözlerle tatmin olacağını düşünmek anlamsız.

Madem haram lokma yememişler, alın teri ile kazandıkları para ile satın almışlar. Çıkıp halka kaynağını izah etsinler! Şu işi yaptık, şu kadar kazandık ve kazandıklarımızın şu kısmıyla bunu aldık dememeliler. Bu arada elbette kazandıkları ile ilgili olarak ne kadar vergi verdikleri ve benzeri bilgileri de ortaya koymalılar. Bunu yapmadıktan sonra “dürüstlük”, “haram yememek” vb. ifadelerin ucuz ve boş nakarat olmanın ötesine geçmeyeceği bilinmelidir.