1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. KEŞMİR

  4. Keşmir halkının yılmaz direniş ruhu
Keşmir halkının yılmaz direniş ruhu

Keşmir halkının yılmaz direniş ruhu

Murva Shaheen Cammu ve Keşmir’in işgalinin üzerinden 75 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen, Keşmir halkının direnmeye devam ettiğini ifade ediyor.

05 Şubat 2023 Pazar 15:00A+A-

Murva Shaheen / Düşünce Günlüğü

Keşmir halkının yılmaz ruhu

Cammu ve Keşmir’in işgalinin üzerinden 75 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen, Hindistan Keşmirlilerin yılmaz ruhunu ezmekten aciz. Keşmir liderlerinin çoğu ya hapiste ya da ev hapsinde tutulurken, Keşmir halkının özgürlük ve kendi kaderini tayin hakkı mücadelesi, Hindistan hükümetini ve onun 900.000 kişilik işgal gücünü şaşırtarak hâlâ devam ediyor.

Bu Keşmir halkının cesaretine ve kararlılığına bir övgü olsa da, uluslararası toplum için bir kendisini aynada görme anı olmalıdır.

Birleşmiş Milletler'in gündemindeki en eski madde olan ve nükleer silaha sahip iki ülke arasında bir kıvılcım noktası olduğu ispatlanmış olan bu anlaşmazlık nasıl oluyor da bir türlü çözüme ulaşmıyor? Cammu ve Keşmir’deki Keşmirliler kendi kaderlerini seçme hakkını tanıyan bir dizi BM Güvenlik Konseyi Kararına rağmen neden hala kendi kaderlerini tayin etme fırsatının verilmesini bekliyorlar? Hindistan gibi bir ülke bu kadar küstah bir biçimde uluslararası hukuk ve normlara burun kıvırırken, uluslararası kurallara dayalı bir düzenden bahsetmeye nasıl devam edebiliriz?

Keşmir Anlaşmazlığı Birleşmiş Milletler için bir “sınavdır” çünkü 74 yıl önce Keşmirlilerin kendi kaderini tayin hakkını garanti eden yine BM'nin kendisiydi. Yine de her gün daha da fazla Keşmirli, pelet misketi atan pompalı tüfekler tarafından kör ediliyor ve gecenin bir yarısı zorla ortadan kaybetmelere ve sahtece sahnelenmiş güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelme olaylarında öldürülmeye maruz kalıyor.

  • 5 Ağustos 2019'da Hindistan, tartışmalı bölgeyi tek taraflı olarak ilhak ederek, uluslararası hukuka saygı duyduğunu iddia etmekten bile vazgeçti. Bu önlemler ne Birleşmiş Milletler kararlarıyla uyumluydu ne de bunların yasal bir dayanağı vardı.

O zamandan beri Keşmir daha da karanlık, daha da baskıcı bir aşamaya girdi. 740'tan fazla Keşmirli öldü - yalnızca 2022'de 200'den fazla. Bunlar, Hindistan bölgenin 12 milyon sakinine dünyanın en uzun internet kesintisini dayattıktan sonra yaşandı. Keşmir medyası tamamen susturulurken, Keşmir liderleri ve insan hakları savunucuları hapise atılmıştır.

Bu arada, Hindistan Dördüncü Cenevre Sözleşmesini açıkça ihlal ederek, Keşmirli olmayanları tartışmalı bölgeye yerleştirmeye başladı. Bu eylem, 21. Yüzyıl tarzı “yerleşimci sömürgeciliği”nin iş başında olmasına bir örnektir. Şimdi Hindistan’ın işgal altındaki topraklarda düzmece bir seçime zemin hazırladığına dair işaretler var. Nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan Keşmirli Müslümanların yetersiz şekilde temsil edilmesi için şimdiden gülünç bir sınırlandırma çalışması yapıldı.

Hindistan ayrıca Keşmirli Müslümanları kendi topraklarında bir azınlığa dönüştürmeye yönelik ince bir şekilde gizlenmiş bir girişim olan 700.000 yerleşik olmayan kişiyi seçmen kütüklerine ekledi. Basit bir ifadeyle, Hintli işgalci güç, bu tür önlemler almasını yasaklayan Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'ne aykırı olarak demografik değişiklikler gerçekleştiriyor.

Bu önlemler, iktidardaki siyasi partinin Hindistan’ı Hintli Müslümanlara, Hıristiyanlara, Sihlere ve hatta alt kasttan Hindulara yer kalmayacak bir Hindu Rashtra'ya dönüştürmek isteyen ortak stratejisinin bir parçası. Şaşırtıcı – ve hayal kırıklığı yaratan – şey ise, uluslararası toplumun Hindistan’ın Keşmir’e ve komşularına yönelik baskı ve provokasyonlarına sessiz kalmasıdır.

  • Yine de Hindistan büyük bir güç olma iddiasını hala sürdürüyor. Gerçekten de, Hindistan’da büyük bir güç haline gelmek isteyen ve savundukları değerlerle alay edildiğinde başka tarafa bakan bazı şampiyonlar var.

Hindistan, tarihten ve son yetmiş beş yılda Keşmir ruhunu ve özgürlük arzusunu bastırmaya yönelik başarısız girişimlerinden hiçbir şey öğrenmedi. Birbirini takip eden Keşmirli nesiller, acımasız baskılara rağmen kendi kaderlerini tayin hakkını talep etmeye devam ediyor.

Güney Asya halkları, barış, refah ve çocukları için daha iyi bir gelecek istiyor. Bu halklar, bir ülkenin değiştirilemez bir gerçekle yüzleşmeyi reddetmesinin esiri olmamalıdır: Cammu ve Keşmir Anlaşmazlığı barışçıl şekilde çözülmeden Güney Asya'da barış olamaz.

Pakistan kendi adına Keşmirlilerin yanında olmaya devam edecektir. Dünyanın en militarize edilmiş bölgesinde, dünyanın en büyük işgal gücüne meydan okumaya devam eden cesur kardeşlerimize her türlü siyasi, diplomatik ve manevi desteği vermeye devam edeceğiz. Ayrıca biz, sadece Keşmir halkı kendi kaderini tayin edebildiği zaman gelecek olan barış için çabalamaya da devam edeceğiz. Pakistan’ın sınırlarının ötesinde barış için kendisine bir ortak bulamaması tam bir trajedidir.

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT