1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. SUDAN

  4.  Kamil İdris'in Hartum'daki hükümet toplantısı: Mesajlar ve hedefler
 Kamil İdris'in Hartum'daki hükümet toplantısı: Mesajlar ve hedefler

 Kamil İdris'in Hartum'daki hükümet toplantısı: Mesajlar ve hedefler

“Kamil İdris liderliğindeki hükümetin Hartum’da gerçekleştirdiği ilk toplantı, savaşın sona erdiğini teyit ederken; başkente meşru otoritenin dönüşü, halkın güvenli geri gelişi ve ülkenin yeniden inşası için yol haritasının ilanı niteliği taşıdı.”

11 Eylül 2025 Perşembe 16:30A+A-

MACİT FAHRİ / HAKSÖZ-HABER

Kamil İdris liderliğindeki Sudan hükümeti, ülkenin kurtuluşu, güvenliği ve su, elektrik, iletişim ve ulaşım gibi temel hizmet ağlarının yeniden tesis edilmesinin ardından, geçen Ağustos ayı sonunda başkent Hartum'da ilk toplantısını icra etti. Toplantı, meşru otorite ve kurumların başkente geri dönmesi ve hükümetin kapsamlı bir siyasi, güvenlik, ekonomik ve sosyal paket içeren bir çalıştay ve yol haritasına odaklanması da dahil olmak üzere birçok net mesaj ve hedef yer aldı. Genel tema, savaşın sona ermesi ve üç başkentin; Hartum,  Omdurman ve Hartum Bahri ile ülkenin birçok eyalet ve şehrinde hayatın yeniden normal akışına dönmesi olmuştur. Hükümet, hâlâ acımasız güçlerin işgali altında olan Darfur ve Kordofan'ın bazı bölgelerindeki isyanın yenilgiye uğratılması için çaba gösteriyor. Geçtiğimiz hafta, Kamil İdris hükümeti başkent Hartum'da ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantının önemi, bizzat toplantının yapılabilmesinde  ve verdiği mesajda, daha doğrusu gönderdiği açık mesajlarda saklı. Bu mesajlar, savaşın  zaferle sona erdiğini ve isyanın bittiğini teyit ediyor. Başkent artık yalnızca meşru liderliğin, kurumların ve hayati tesislerin geri dönüşü açısından değil, aynı zamanda halkının, vatandaşlarının ve sevdiklerinin geri dönüşü açısından da önem arzediyor ve tamamen güvende.

Burada, başkentin tarihi, siyasi, güvenlik, ekonomik ve sosyal sembolizmini vurgulamak ve hatırlatmak yerinde olur. Ülkenin tamamını kontrol etme hedefi kapsamında isyancılar için bir A Planı statüsünü teşkil ediyordu. Öte yandan, başkentte ve komşu eyalet  El-Cezire ile tarihi başkenti Vad Medeni'de yaşanan ağır yenilgi, B Planı'nı, Darfur'a doğru bir ricat planınını da akamete uğratmış oldu . Geride sadece tutundukları Darfur bölgesi ile paralel hükümet kalmıştır. Bunların elden çıkması ve solması da an meselesidir.

Hükümet toplantısında ayrıca, Hartum'a kaçınılmaz dönüş ve orada egemenlik ve otoritenin kurulmasına ve uygulamasına ilişkin daha önceki talimat ve kararların yalnızca retorik veya afaki veya propaganda mahsülü konuşmalar olmadığı, aksine önümüzdeki iki ay (Ekim ve Kasım) boyunca uygulanmak üzere hazırlanan tasarım, düşünce ve planların ürünü olduğu teyit edildi. Bu iki ay boyunca, tüm resmi kurum ve kuruluşlar, egemenliği ve vatanseverliği pekiştirmek ve tarihi başkentte evlerine, mülklerine ve normal yaşamlarına dönen vatandaşlara ve yerinden edilmiş kişilere hizmet vermek için çalışmalarına geri dönecek.

Bu bağlamda, Hartum Havaalanı'nın rehabilite edilmesi ve tesislerinin onarılması yönündeki ciddi çabaların sarf edildiği ve ilk uçuşların Ekim ayının ilk haftasına denk getirilmesinin tasarlandağı biliniyor. Bu, başkentin ve hayati tesislerinin güvenliği ve bu meyanda havaalanının bunun bir sembolü ve somut örneği olması göz önüne alındığında, bu, normal hayata dönüşü teyit eden bir adım olarak öne çıkmaktadır .

Yukarıdakilere ek olarak, hükümet toplantısının yalnızca başkentin isyanın pisliğinden arındırılması ve güvenlik güçlerinin askeri müdahalesiyle temizlenmesinin ardından değil, aynı zamanda temel hizmetlerin yeniden sağlanması ve altyapının, özellikle elektrik, ulaşım ve iletişim sektörlerinin yanı sıra okullar, hastaneler ve pazarların onarım ve yenilenmesinin ardından da gerçekleştiğini unutmamak gerekir. Toplantı, tüm bu çabaların taçlandırılması ve doruk noktasıydı ve vatandaşların ve yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü için zeminin her açıdan tamamen hazır olduğunun teyidiydi. Bu, belki de başkentteki hükümet toplantısının en önemli ayağı ve mesajıydı. Toplantıda ayrıca, vatandaş hizmetleri, geçim kaynakları, güvenlikleri ve güvenli ve onurlu bir şekilde geri dönüşleri için tüm ihtiyaçların sağlanmasına odaklanılarak tüm bakanlıkların 2025 yılı planları gözden geçirildi. Ayrıca, yeniden yapılanma, ekonominin güçlendirilmesi, vatandaş güvenliğinin sağlanması ve üretim  sektörlerin geliştirilmesi

gibi gelecekteki öncelikler vurgulandı. Hedeflere ilişkin olarak Başbakan Kamil İdris, hükümetin önümüzdeki dönem için siyasi gündemi olarak nitelendirilebilecek konulardan bahsetti. Bunların başında, ulusal toparlanmayı hızlandırma, resmi ve halk diplomasisi yoluyla dış ilişkileri geliştirme ve çeşitli ülkelerde barışı sağlama programının bir parçası olarak, kimseyi dışlamayan kapsamlı bir Sudan-Sudan diyaloğu geliyor!Kısacası hükümet, ülkenin her zaman aynası ve yüzü olan başkentte yaşamın her alanını ve düzeyini kapsayan ulusal bir seferberlik kampanyasının parçası olarak siyasi, güvenlik, ekonomik ve sosyal bir gündem belirlemiş, bu arada diğer eyaletlerdeki kalkınma ve üretim planlarını da göz ardı etmemiştir.

Umumen, olayın kendi başına önemli olduğu söylemi - içerik ve çağrışımlarının önemine rağmen - geçerliliğini korumaktadır. Toplantının siyasi arenada, medya ve kamuoyunda coşkuyla kutlanmasının yanı sıra, hiçbir şey isyancıların tepkisinden daha fazla bu adımın önemini ortaya koyamazdı. Kamil İdris liderliğinde Umut Hükümeti'nin kurulduğunun duyurulmasından itibaren, paralel yapının tepkileri gecikmedi ve dinmedi. Aynı günlerde Hartum'daki toplantıya paralel olarak asi lider Muhammed Hamdan Dagalo "Hemedti"nin sözde Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin başkanı olarak yemin ettiği duyuruldu.

"Hemedti" gecikmeden ve vakit kaybetmeden  Muhammed Hasan El-Ta'ayişi'yi hükümetin başı olarak atadı. Kamil İdris'in paraleli gibi duruyordu. Bu paralel adım canlı yayında törenler olmadan bir maskaralık olarak tezahür etti.  Hemedti aynı zamanda hareketsiz, katı bir robota benziyordu ve görüntü sanki veya fiilen yapay zeka tarafından üretilmişti, isyancıların ikilemini yansıtıyordu. Hartum'a geri dönme fikrini şeytanlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Dönüş yolundaki halkı yalnızca güvenlik açısından değil, aynı zamanda hizmetler ve geçim kaynakları açısından da korkutuyorlardı, ki bu yalnızca yerinden edilmiş kişilerin geri dönüş sahneleriyle değil, aynı zamanda Hartum'un ve diğer eyaletlerin birleşik vatanın omuzları üzerinde yükselişi ile de tekzip ediliyordu.

 

 

HABERE YORUM KAT