1. YAZARLAR

  2. Ali Bulaç

  3. İsrail özür diler mi?
Ali Bulaç

Ali Bulaç

Yazarın Tüm Yazıları >

İsrail özür diler mi?

05 Eylül 2011 Pazartesi 00:13A+A-

İsrail, 9 Türk'ü şehit ettiği Mavi Marmara baskınıyla ilgili Yeni Zelanda eski Başbakanı Geoffrey Palmer başkanlığında bir komisyon tarafından hazırlanan BM raporuna ilişkin "Profesyonelce hazırlanmış, ciddi ve kapsamlı bir belge.

Kaybedilen hayatlar için üzüntülerimizi dile getiririz, ama özür dilemeyeceğiz" açıklamasını yaptı. Başından beri İsrail "üzüntülerini ifade edebileceği" ama özellikle "özür dilemeyeceği"nin altını çizmektedir.

Hiç kuşkusuz diplomatik dilde "üzüntü" ile "özür" kelimeleri arasında fark var. İsrail eğer yaptıklarından bir miktar nadim değilse üzüntülerini de dile getirmezdi. İnsan bir olaya üzülüyorsa, olanları tümüyle onaylamadığı, başka şekilde olmasını mümkün gördüğü anlamına gelir. Belli ki İsrail yönetimi içinde bu düşüncede olup üzüntülerini ifade etmeye hazır kimseler var. Bu çevreler reel politikten hareketle Türkiye ile ilişkilerin üzüntü ifade etmekten daha önemli olduğunu düşünmektedirler. Ne var ki, "özür" dilemeye kimse yanaşmıyor. Tabii ki özür daha ağır bir pişmanlığın, hatayı ve hatta suçu itiraf etmenin ifadesidir. İsrail yönetimi Mavi Marmara olayında özrü gerektirecek boyutlarda hata veya suç işlediğini düşünmüyor. Bu akla gelebilecek ilk izahtır.

İkinci izah ise, İsrail kimseden çekinmiyor, bölgenin yegane gücü, sözü geçen tek kabadayı rolünü oynuyor ve bunu başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerine empoze etmeye çalışıyor. Gözünü bürümüş kibir onun bazı gerçekleri görmesini engelliyor. İsrail bunu yaparken, tabii ki gücünü büyük ölçüde başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinde etkin faaliyetlerde bulunan Yahudi lobilerinden, kontrol ettiği askerî, politik, ekonomik, diplomatik ve medya mecralarından alıyor. Bu güce sahip bir İsrail niçin 9 Türk'ü öldürdü diye özür dilesin ki! Öldürdüğü Filistinlilerin haddi hesabı yok. Filistinlilerle Türkler arasında ne fark var ki! Ancak özür dilememesine izah sadedinde zikredilen söz konusu iki sebep dışında pek kimsenin aklına getirmediği üçüncü bir sebep var. O da politik Siyonizm'in teolojik varsayımlarıyla ilgili de olabilir. Belirtmek gerekir ki, İsrail "herhangi bir dünya devleti" değildir. Diğer bütün devletlerin kurucu ideolojileri, kökenlerinde belirgin dinî gerekçeler ve meşruiyet çerçeveleri yatsa bile belli ölçülerde beşeri unsurlar yatar; modern İsrail devletinin kurucu ideolojisi olan politik Siyonizm bunların tümünden farklıdır.

Modern İsrail, "Tanrı tarafından seçilmiş kavmin" devletidir. Bu devletin yurttaşları "Tanrı'nın çocukları"dır. Tevrat'ta şöyle yazar: "Çünkü sen Allah'ın Rabbe mukaddes bir kavimsin, Allah Rab yeryüzünde olan bütün kavimlerden kendine has bir kavim olmak üzere seni seçti. Rabbin sizi sevmesi ve sizi seçmesi bütün kavimlerden daha çok olduğunuz için değildir." (Tesniye, 7: 6-7) "İsrail benim ilk oğlumdur." (Çıkış, IV, 22-23.); "Çünkü ben İsrail'in babasıyım." (Yeremya, 31: 9)

Bunun fazlaca abartılmaması gerektiğini söyleyenler yok değil. Bunlara göre seçilmişlik "Tora'yı Tanrı'dan doğrudan alma, onun direktiflerini yerine getirmekle yükümlü kılınma ve dünyevi varoluşun en karanlık köşelerindeki kutsiyet kıvılcımlarını keşfetme ayrıcalığı Beni İsrail'e tanınmıştır. Böylelikle İsrail ve Tora yaratılışın iki ayrılmaz parçası haline gelmişlerdir." (Bkz. Tora, I, Önsöz) Bunu bu şekilde izah edenler dahi "Ve siz benim için bir Koenler krallığı ve kutsal bir halk olacaksınız" (Çıkış, 19:6) hükmünden hareketle, İsrail'in halk olarak kutsal olduğunu düşünmektedirler. İsrail, "kutsal bir halk olarak Tanrı'nın Varlığı'nı dünyada hissettirmeli, diğer halklara Tanrı'yı tanıtmalı ve kutsiyet konularında rehberlik görevini üstlenmelidir" Kur'an-ı Kerim, "Biz Allah'ın çocuklarıyız ve sevdikleriyiz" (5/Maide, 18) iddiasının tümüyle geçersiz olduğunu söyler. Çünkü birileri "Tanrı'nın çocuğu ise" yanılmazdır, hatasızdır, masumdur. Yaptıklarından dolayı kendisinden aşağı kimselerden "özür" dilemez, hatta kendini diğer insanların -ve ülkelerin- bağlı olduğu hukuk kurallarıyla bağımlı görmez.

Özür konusuyla ilgili İsrail-içi tartışmayı bir de bu açıdan izleyip anlamakta fayda var.

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT