Yerleşimcilere hizmet çalışmasını sürdüren İsrail İmar ve İskan Bakanlığı ile Toprak İdaresi, ülke genelinde 3 bin 500 konut inşası için teklif alma süreci başlattığını duyurdu. Bu konutlardan 238'i, 1967 sınırlarını gösteren Yeşil Hat'ın doğusunda bulunuyor.

Cihan Haber Ajansı'nın geçtiği habere göre Doğu Kudüs sınırları içinde kalan bu konutlar mevcut Yahudi yerleşim birimleri içinde inşa edilecek. Doğu Kudüs'ü hedef alan bu yeni konut projesi geçtiğimiz Mart ayında ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in İsrail ziyareti sırasında ilan edilen bin 600 konut projesinden sonraki ilk büyük dalgayı oluşturuyor.

Biden'in yerleşim birimi inşaatlarının dondurulması ve "barış" sürecinin yeniden başlatılması için gerçekleştirdiği bu ziyaret, Kudüs Belediyesi'nin bin 600 konutluk projesinin gölgesinde kalmış, Amerikan yönetimi dahi o karara tepki göstermişti. İsrail ile Abbas yönetiminin ihtilaf ettiği en önemli konulardan birini teşkil eden Doğu Kudüs'e özel bir önem veren işgal şefi Netanyahu yönetimi, kentin diğer Batı Şeria kentleriyle fiziki bağını koparmak için büyük bir gayret gösteriyor.

Siyonist İsrail, Doğu Kudüs'ü "ebedi başkentimiz Kudüs'ün ayrılmaz bir parçası" olarak ilan etmişti. Amerikan yönetimi, başta Doğu Kudüs olmak üzere pek çok konunun görüşülebilmesi için en azından İsrail'in sürdürdüğü Yahudi yerleşim birimi inşaatlarını dondurmasını istemişti.

Ancak bu yerleşim birimi inşaatlarını hem politik malzeme ve hem de Amerikan yönetiminden birtakım tavizler koparmak için kullanan İsrail, bir yandan Filistin'e "barış masasına dön" çağrısında bulunurken, diğer yandan da inşaatlara hız veriyor. İsrail ile müzakere için de olan Abbas yönetimi ise inşaatlar sürdükçe masaya dönmeyeceğini belirtiyor. Böylelikle müzakerelere katılan Abbas yönetimini oyalayan İsrail, Filistin topraklarındaki yayılmasını sürdürerek işgali derinleştiriyor. Gazze'deki yönetimi elinde bulunduran Hamas, Filistin meşru hükümeti Heniyye hükümeti, İslami Cihad ve birçok direniş grubu ise müzakereleri ihanet olarak değerlendiriyorlar.

Netanyahu hafta içinde Filistinlilere kabul edemeyecekleri bir öneri sunarak, "İsrail'in Yahudi devleti olarak tanınmasını" istemişti. Bu tür bir tanınma hem topraklarından sürgün edilen Filistinlilerin tüm haklarını yitirmesine ve hem de İsrail nüfusunun beşte birini oluşturan Arapların büyük bir risk ile karşı karşıya kalmalarına sebep olacak.

Geçtiğimiz hafta da ırkçı İsrail kabinesi yeni bir vatandaşlık kanununu yürürlüğe koyarak, yeni vatandaş olmak isteyenlerin 'İsrail Yahudi devletidir' şeklinde yemin etmeleri şartını getirmişti.