1. YAZARLAR

  2. G. Bagheri Moghaddam

  3. İran'ın yeni öneri paketi
G. Bagheri Moghaddam

G. Bagheri Moghaddam

Yazarın Tüm Yazıları >

İran'ın yeni öneri paketi

05 Haziran 2008 Perşembe 04:22A+A-

Birleşmiş Milletler Örgütü'nün kurucu devletlerinden biri olan İran İslam Cumhuriyeti, sahip olduğu inançlar ve uluslararası yükümlülükler açısından dünya barışı ve güvenliğinin korunmasında devletlerin uluslararası sorumluluğuna oldukça vâkıf bir ülke olarak, ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların adalet ve tüm dünya uluslarının yasal isteklerine karşı saygı duymak esasına göre barışçıl bir şekilde çözümlenmesini; başta, sınır ötesi güçlerin müdahalesinden bıkmış Ortadoğu bölgesi olmak üzere dünyada kalıcı bir barışın en köklü temeli olarak görmektedir.

Biz, insanlık tarihinin en eski medeniyetlerinin mirasçıları olan yüce ve asil Ortadoğu halklarının, sadece kendi bölgesindeki kargaşa ve gerginlikleri gidermede değil belki bin yıllık devlet tecrübesine ve zengin düşünce birikimine dayanarak dünyanın diğer bölgelerinde de istikrar ve adaletin sağlanmasına katılım sağlayacak güçte olduğuna inanıyoruz.

Bölgemizdeki ülkeler halihazırda, sahip oldukları genç insan gücü ve günün bilim ve teknolojik donanımı ile yukarıda belirttiğimiz görevi yerine getirmede kendine yeterince güven duymaktadır.

Son birkaç yılda Ortadoğu'da yaşanan gerginlikler de şunu kanıtlamaktadır ki krizlerin giderilmesi ve bölgede istikrarın sağlanması konusunda fedakârlık gösterebilecek olanlar sadece bölgenin asil devletleridir. Varlıklarının meşruluğunu kriz ve anlaşmazlıkların sürmesinde görenlerin ise Ortadoğu halkına asla yardımı olmayacaktır. Bugüne kadar Ortadoğu halkına yardımcı olmadıkları gibi bölgemizi krizden krize sokan bu zihniyetin sahipleri ne zaman bir ülkenin, bir sorunun kökünü kazımak amacında olduğunu görseler dolaylı ya da dolaysız yollardan buna engel olmakta ve sorunun devam etmesini istemektedirler.

Bu arada, İran İslam Cumhuriyeti bölgesel anlaşmazlık ve çekişmelerin barışçıl yollardan çözümlenmesinde sahip olduğu büyük kapasite ile mevcut gerginliklerin üstesinden gelinmesinde komşu ülkelerle yakın işbirliğine hazır olduğunu gerek sözleriyle ve gerek uygulamalı olarak defalarca göstermiştir. Kuşkusuz, bu işbirliği, bölgede yabancı güçlerin gerginlik yaratan varlığının engellenmesinde Ortadoğu halkının temel dayanak noktası olabilir. İran'ın terörizm ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede komşu ülke Türkiye Cumhuriyeti ile işbirliği yapması, Lübnan'daki grupların anlaşmasına yönelik önemli katkısı, Irak'ın siyasi yapısının güçlenmesi ve bu ülkenin merkezi devletinin pekiştirilmesine yardımcı olması bu girişimlere birer örnektir. Burada, ülkemin 1997 yılında Tacikistan'da barışın sağlanmasında temel bir rol aldığının da önemli bir konu olduğunu hatırlatmak isterim. Geçtiğimiz yıl Tacikistan Cumhurbaşkanı söz konusu barışın sağlandığı günün yıldönümünde, bu barışın gerçekleşmesinde İran'ın büyük rol oynaması nedeniyle dönemin İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Velayeti ve dönemin İran Tacikistan büyükelçisine "dostluk nişanı" vermiştir.

İran'ın barışçıl amaçlı nükleer faaliyetleri, saygıdeğer Türk kamuoyu tarafından az çok bilinen konulardandır. Bugüne kadar UAEK (Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu) denetçilerinin yaptıkları sayısız denetimlerde de asılsız olduğu kanıtlanan bir dizi yanlış anlamaların giderilmesi için 5+1 olarak tanınan ülkelerle görüşmeler yapılmış ve bu ülkeler tarafından öneri paketleri sunulmuştur. Buna karşılık İran İslam Cumhuriyeti de yukarıda belirtilen konuları dikkate alarak, gerginliklerin giderilmesi ve tüm ülkelerin siyasal, güvenlik, ekonomik, enerji güvenliği ve özellikle de nükleer enerji gibi çeşitli alanlarda işbirliğine ortam hazırlanması ve tarafların uzun vadeli işbirliğinin gerçekleşmesi, bölgede ve dünyada kalıcı barış ve güvenliğin pekiştirilmesinde iyi niyete dayalı çok taraflı bir anlaşmaya varılması için "İran'ın Öneri Paketi" adıyla kapsamlı bir proje hazırlamış ve sunmuştur.

Bunun için İran İslam Cumhuriyeti, istikrarsızlık, militarizm, şiddet, terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı, illegal göç ve sınır aşan organize suçlardan ıstırap çeken bölgelerde istikrarın güçlendirilmesi, adilane barışın pekiştirilmesi ve demokrasinin ilerlemesi için diyalog ve görüşmelere hazırdır. Bununla birlikte işbirlikleri ekonomik alanlarda da geliştirilebilir.

İran nükleer konuda NPT (Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması) ve UAEK'nın etkin ve etkili bir üyesi olarak; ülkelerin nükleer faaliyetlerinde sapma olup olmadığından daha çok emin olunması, İran dahil dünyanın çeşitli bölgelerinde nükleer yakıt üretimi ve zenginleştirme konsorsiyumu oluşturulması, üyelerin barışçıl amaçlı nükleer teknolojiye ulaşmasının kolaylaştırılması, nükleer silahların toplatılmasının gerçekleşmesi ve bu konunun takip edilmesi için bir komite oluşturulması ve nükleerle ilgili fiziki güvenlik ve koruma konularında ortak işbirliği yapılması gibi konuları gündemine almaya hazırdır.

Sonuç itibarıyla, şu noktanın altını çizmek gerekir ki, tüm milletlerin bir şekilde sıkıntısını çektiği çağımız dünyasının büyük sorunlarına çözüm bulmanın tek yolu, tüm ülkelerin katılımıyla gerçekleşecek ve "küresel diktatörlük" karşısında "uluslararası demokrasi" olarak tanımlayabileceğimiz adilane bir çözümden geçmektedir. Bölgede ve dünyada kalıcı barışın sağlanması ancak bu yolla mümkündür.

Zaman gazetesi

YAZIYA YORUM KAT