1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. İktidara Gelen Afrikalı Liderlerin 'Geleneksel' Fransa Ziyaretleri
İktidara Gelen Afrikalı Liderlerin 'Geleneksel' Fransa Ziyaretleri

İktidara Gelen Afrikalı Liderlerin 'Geleneksel' Fransa Ziyaretleri

Afrika'da yıllar önce bağımsızlıklarını kazanan ülkelerin "çiçeği burnunda" liderlerinin, iktidara geldiklerinde ilk olarak eski sömürgeci güç olan Fransa'yı ziyaret etmeleri, Afrika ülkelerinin eski güçle bağlantısını tamamen koparamadığını gösteriyor.

05 Mayıs 2016 Perşembe 13:15A+A-

Benin'de 20 Mart'ta düzenlenen devlet başkanlığı seçiminin ikinci turunda oyların yüzde 65,37'sini alarak iktidara gelen Patrice Talon'un 26 Nisan'da Fransa'ya ilk resmi ziyaretini gerçekleştirmesi, dikkatleri son birkaç ay içinde devlet başkanı seçildikten hemen sonra "onay almak" amacıyla eski sömürgeci ülkeyi ziyaret eden diğer Afrika liderlerine çevirdi.

Orta Afrika Cumhuriyeti'nde 14 Şubat'ta düzenlenen devlet başkanlığı seçimini yüzde 62,69 oyla kazanan Faustin Archange Tuadera, 20 Nisan'da Fransa'ya ziyaret gerçekleştirdi.

Burkina Faso'da 29 Kasım'da düzenlenen devlet başkanlığı seçiminde yüzde 53,46 oyla iktidara gelen Marc Christian Kabore ise 4 Nisan'da Fransa'daydı.

"Fransa, Afrika'daki çıkarları için söz konusu ülkelere baskı kuruyor"

Fransa'daki Paris 13 Üniversitesi Siyaset ve Ekonomi Profesörü ve Geopolitique Africaine dergisi yayın kurulu üyesi Lucien Pambou, AA muhabirine değerlendirmesinde, Fransa ve Afrika ülkeleri arasında sömürgeyle oluşan çok önemli tarihsel bağlar olduğuna işaret ederek Fransa'nın kıtadaki çıkarları için Afrikalı ülkelerle ilişkilerini iyi tutmak zorunda kaldığını ve Afrika'yı bir nevi "elinin altında tutmaya çalıştığını" ifade etti.

Bu jeopolitik sisteme entegre olmayan liderlerin iktidarda kalmadığına dikkati çeken Pambou, kıtada çıkarlarını korumak amacıyla Afrika ülkelerinin bağımsız olmaya başladığı 1960 yılında eski Fransa Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Jacques Foccart tarafından cumhurbaşkanlığında Afrika masası oluşturulduğunu hatırlatarak günümüzde kıta ile Fransa arasındaki ilişkinin hala bu masa çerçevesinde yapıldığını açıkladı.

Pambou, tüm bu siyasi ve ekonomik faktörler yüzünden Afrikalı yetkililerin Fransız gücü etkisinde ilerlemek zorunda kaldığını kaydetti.

Afrika'da basın, Fransa'yı otoriter liderleri desteklemekle suçluyor

Afrika'da bağımsız gazetelerde, Afrikalı liderlerin, "Kıtada öldüren, zehirleyen ve yağmalayan Fransa'nın" isteklerine boyun eğmesi eleştirilirken, sömürgeci ülkenin kendi çıkarları için siyaset adamlarına saldırılar düzenlediği iddia edildi. Aynı kaynaklara göre Nijer'de 1960-1974 dönemde devlet başkanlığı görevini yürüten Hamani Diori, uranyumu Fransa dışında başka bir ülkeye satmaya karar verdiği sırada 1974'te darbeyle iktidardan indirildi ve 1989'da öldü. Gazeteler, Diori'nin ölümünün arkasında Fransa'nın olduğunu ileri sürdü.

Burkina Faso'nun eski liderlerinden Thomas Sankara, görev yaptığı 1983-1987 döneminde, Afrika ülkelerinin eski sömürgeci ülkelerine borçlandırılmasıyla mücadele eden liderler arasında yer aldı. Bu kapsamda, 29 Temmuz 1987'de Afrika Birliği toplantısında tarihi bir konuşma yapan Sankara, kardeş olarak saydığı Blaise Compaore tarafından 15 Ekim 1987'de düzenlenen darbede öldürüldü. Afrika basını, bu olayı da Fransız güçlerin düzenlediğini iddia etti.

Kıtadaki diktatörleri desteklemekle de suçlanan Fransa'nın, 26 yıldır iktidarda olan Çad Devlet Başkanı Idriss Deby Itno başta olmak üzere iş birliğine girdiği ve genellikle otoriter olan liderlere karşı sessiz kalması eleştirildi. Çad'da muhalefet baskıların çok yaygın olmasından şikayetçi.

Afrika basını, geçen ay Deby Itno'ya muhalif olduğu ileri sürülen Thomas Dietrich adlı Fransız yazarın Çad'dan sınır dışı edilmesine tepki vermeyen Fransa'nın, Çad'da Fransız gazetesi için çalışan Stephanie Braquais, Sonia Rolley ve Laurent Correau adlı gazetecilerin daha önce aynı durumla karşıya kalmasına da ses çıkarmadığını hatırlatarak, Deby Itno'yla kötü olmamak için Fransa'nın bu tür haksızlıkları görmezden geldiğini aktardı.

Öte yandan Afrika'da yürüttüğü siyaseti eleştirenlere tepki gösteren Fransa ise her fırsatta eskiden sömürdüğü ülkelere baskı uygulamadığını, kalkınmaları ve gelişme kaydetmeleri için onları desteklediğini savunuyor.

HABERE YORUM KAT