1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. İhbarcıya Makbul Vatandaş Muamelesinin Ülkeyi Getirdiği Yer!
İhbarcıya Makbul Vatandaş Muamelesinin Ülkeyi Getirdiği Yer!

İhbarcıya Makbul Vatandaş Muamelesinin Ülkeyi Getirdiği Yer!

Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde 4 akademisyenin katledilmesiyle ortaya çıkan vahim gelişmeler gerçekten de bir cinnet halinin göstergesi sayılabilir ama kimin cinneti? 

08 Nisan 2018 Pazar 17:05A+A-

Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde meydana gelen feci olayın yankıları sürüyor. Bu vahim gelişme üzerine farklı yorumlar yapılmakta. Ders almak, bugüne kadar yapılanları sorgulamak yerine baltayı daha derine vurmayı önerenler de çıkabiliyor.

Nitekim kendilerini iktidar sözcülüğü konumuna oturtmuş çevrelerden “demek ki üniversitelerde yeterli FETÖ temizliği yapılmamış, daha fazla ayıklama yapılmalı” sonucunu çıkaranlara bile rastladık!

Buna karşın olayın basit bir cinnet vakası olarak görülemeyeceğini, devletin yanlış tutumuyla, icraatıyla beslenen ortamın bu sonucu doğurduğuna dikkat çekenler de oldu.

8 Nisan 2018 tarihli Habertürk gazetesindeki köşesinde “Hakikati Katleden İnsanı da Katleder” başlıklı yazısında konuyu ele alan Nihal Bengisu şunları söylüyor:

 

“…Demek ki neymiş?

Volkan Bayar hakkında yediden yetmişe bütün yetkililer uyarılmış ama bir şey yapamamışlar. Sebep Bayar’ın silahının olması değil, “Bakın bakın burada FETÖ’cü var” muhbirliği müfteriliği yapanın “makbul vatandaş” statüsüne sahip olduğu koskoca 1.5 yıl. Çünkü sadece ihbar edilenin değil, ihbar edenin de araştırılmasını sağlayan düzenlemeye daha yeni geçildi. Muhtemeldir ki, bu yeni düzenleme-telafi sayesinde Volkan Bayar gibiler iftiraları hakkında hesap vermek zorunda kalacaklar.

Bayar olayından çıkan ders: Muhbir ile müfteri arasındaki sınır çok ince. Hakikati katletmekte beis görmeyen müfteri, insanı katletmekte de beis görmüyor.

HATA NEREDE YAPILDI?

“Demiştik” demeyi ayağa düşüren zevata rağmen diyeceğim: Demiştik. Hem de kaç kere: “15 Temmuz’u sahtekârların, muhterislerin istismar etmesine izin verilmesin. Kimbilir hangi kılçıklı işini saklamak için önüne gelene, işini bozana ‘FETÖ’cü’ deme eğiliminde olanlara yol verilmesin.”

Özellikle akademi gibi, sınırlı kadroya kadro sayısından daha fazla kişinin talip olduğu yerlerde, OHAL’in verdiği yetkileri kolaya kaçarak kullanmak, idari tasarrufta bulunmayı, hukuk çerçevesi içinde bir suç tanımı yapıp o tanıma göre işlem yapmanın önüne koymak hatalar zincirinin başlangıcıydı.”

 

 

HABERE YORUM KAT