Hepiniz Bu Katliama Ortaksınız!
Eylem ve düşünce bazında Mihraç Ural, Kemal Kılıçdaroğlu ve Doğu Perinçek’le aynı cephede mevzilenenlerin “biz de Esed’e karşıyız, bizi nasıl bu isimlerle aynı kefeye koyarsınız” itirazları ise basit ayak oyunlarından öte anlam taşımıyor.
Yılmaz Bilgen / Haksöz Haber
Defalarca kimyasal silah kullandığı kanıtlanan ve 4 yıldır son yüzyılın en büyük sistematik işkence ve toplu katliamlarını gerçekleştiren Beşşar Esed yönetimi sivilleri öldürmeye devam ediyor.
Son olarak Halep’in kuzey kırsalında bulunan Ridyen, Başköy ve Harededniyen köylerini ani bir sızma ile ele geçiren Esed askerleri ile birlikte hareket eden Hizbullah milisleri 49 sivili katletti.
17 Şubat sabahı saat 5 sularında muhaliflerin elinde bulunan 3 köye sızan Hizbullah milisleri ile Şebbihalar ilk olarak Başköy’de 3 Sünni kadına tecavüz ettiler. ‘’ Kocalarınızın ihanetine karşılık bu cezayı hakettiniz‘’ denilerek işlenen cürümleri ağlayarak anlatan Başköylü kadınların ‘’ bu utançla yaşamak istemiyoruz ‘’ dedikleri anlatılıyor.
13 Şubat günü Şam’ın Duma bölgesinde 178 sivili havadan attığı varil bombaları ve füzelerle katleden Baas Güçleri ve Şii milisler 2011 Mart’ından bu yana Suriye’de 350 binden fazla insan öldürdüler.
Tüm dünya da farklı saiklerle görmezden gelinerek yok sayılan Suriye’de ki sivil katliamlara yönelik olarak Türkiye’de ortaya konulan tepkiler de ciddi anlamda farklılık ihtiva ediyor.
“Esed zalim, ama…”
‘’ Esed zalim, ama’’lı cümleler genelde “İran kendisine kurulan emperyalist tuzağı farketti ve ABD ve İsrail’in kışkırtması ile Baas rejimine başkaldıran muhaliflere karşı Suriye’de doğru olanı yapıyor ’’ tespitleriyle devam etmekte.