1. HABERLER

  2. HABER

  3. Genelkurmay Hakkında Suç Duyurusu...
Genelkurmay Hakkında Suç Duyurusu...

Genelkurmay Hakkında Suç Duyurusu...

İstanbul, İzmir, Konya, Kayseri, Sivas Ve Yozgat'ta bir araya gelen avukatlar, 'hukuk tanımazlığı kabul etmeyeceklerini' açıkladı. Avukatlar TSK'nın müdahalesinin Zekeriya Öz'ün yetkisinin kaldırılmasının ardından geldiğine de dikkat çekti.

09 Nisan 2011 Cumartesi 04:22A+A-

Genelkurmay'ın Balyoz Darbe Planı davasıyla ilgili açıklaması hukuk camiasında sert tepkiye yol açtı. İstanbul, İzmir, Konya, Kayseri, Sivas, Yozgat ve Nevşehir gibi birçok ilde suç duyurusunda bulunan avukatlar TSK'nın 'yetki gaspı'nda bulunduğunu dile getirdi.

İstanbul genelinde 15 hukuk derneğini bünyesinde bulunduran Hukuk Dernekleri Platformu, TSK'nın 27 Mayıstan bu yana gelenek haline getirdiği askeri darbe ve muhtıraları kabul etmediklerini kaydetti.

Talihsiz bir açıklama

Avukat Tülay Sofu, Sultanahmet'teki İstanbul Adliyesinde yaptığı açıklamada "Genelkurmay Başkanlığı, hiçbir yetki ve hakkı olmamasına rağmen Balyoz davası yargılama sürecine ilişkin 163 muvazzaf ve emekli subay hakkındaki tutuklama kararının devamı yönünde verilen mahkeme kararını anlamakta güçlük çektikleri yönünde talihsiz bir açıklama yapmıştır" dedi. Yargı organlarının görevlerini yaparken hiçbir şahsın veya kurumun baskı altında olamayacağını hatırlatan Sofu, baskı altındaki bir yargının adaletle hükmedemeyeceğini, hukukçular olarak bu hukuk tanımazlılığı kabul edemeyeceklerini vurguladı.

Biz de 'kobay'ı anlamıyoruz

Sofu, açıklamanın askeri kurumların, darbelerin geliştirdiği askeri vesayet kültüründen halen vazgeçmediğini gösterdiğini savundu. Sofu, şöyle devam etti:

"12 Mart ve 12 Eylül'de solcuları, 28 Şubat ve 27 Nisan'da dindarları hedef alan darbelerde olağanüstü yargılama usulleri ile onlarca insanı idam ettiren, milyonlarca insanı işkenceden geçiren ve binlercesini hapse attıran askeri yönetimleri kabullenmek mümkün değildir. Nasıl ki Genelkurmay bazı şeyleri anlamıyorsa biz de pimi çekilmiş el bombasının elde tutulması emrini vererek 4 askerin ölmesine neden olan subayın korunmasını anlamıyoruz. Ordunun komutanları tarafından döşenen mayınlar yüzünden hayatını kaybeden askerlerin 'PKK tarafından şehit edildi' resmi açıklamasını anlamıyoruz. Millete inat olsun diye 33 insanı kurşuna dizdiren generalin isminin kışlalara verilmesini ve vatani görevini yapan askerlerin kobay olarak kullanılmasını anlamıyoruz. Açıklamanın alenen suç niteliğinde olması nedeniyle savcıları ve hükümeti gereğini yapmaya davet ediyoruz."

Avukatlar, açıklamanın ardından Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve diğer yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu.

Görevden alınmalı

Konya'da açıklama yapan Halkın Avukatları Platformu Genelkurmay'ın amiri konumundaki Başbakanlığın devreye girmesini istedi. Platform adına konuşan Avukat Süleyman Küçüksucu, "Aklına gelenin başıbozuk bir görüntü içinde kendi görev alanı dışında beyanatlar vermesine engel olunmalıdır. Bu personel görevden alınmalıdır" dedi.

Denge Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Erhan Şahin, Genelkurmay'ın açıklamasını hukuk devleti adına bir talihsizlik olarak değerlendirdi. Şahin, Genelkurmay açıklama sının Ergenekon soruşturması kapsamında adı ön plana çıkan Zekeriya Öz'ün bu yetkisinin kaldırılarak terfien başsavcı vekilliğine atanmasından hemen sonra yapılmasının dikkat çekici olduğunu bildirdi.

Kayseri, Sivas, Yozgat ve Nevşehir Baroları avukatlarının oluşturduğu Hukuka Çağrı Platformu da TSK'nın bağımsız yargılamaya müdahale ettiğini belirterek tüm kurum ve kuruluşları bu tür talihsiz açıklamalar yapmaktan kaçınmaya davet etti.

Bir diğer tepki İzmir'den geldi. Bir grup avukat, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Avukat Mustafa Halit Çelik, açıklamada davayla ilgili açıkça mahkemeye tavsiye ve telkinde bulunulduğunu öne sürerek, "Yapılan açıklama adeta yargıya muhtıra niteliğindedir''dedi.

İşte ihlal edilen maddeler

Hukukçular Genelkurmay'ın yaptığı açıklama ile Anayasa'nın 138. maddesi ve Türk Ceza Kanunu 277 İle 288. maddelerini ihlal ettiğini belirtiyor. Söz konusu maddeler şöyle:

MADDE 138: Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.

MADDE 277: Bir davanın taraflarından birinin veya birkaçının veya sanıkların veya davaya katılanların, mağdurların leh veya aleyhinde, yargı görevi yapanlara emir veren veya baskı yapan veya nüfuz icra eden veya her ne suretle olursa olsun adı geçenleri hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kimseye iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.

MADDE 288: Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hâkim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

BUGÜN

HABERE YORUM KAT