Şehitlerin kanları yerde kalmıyor. Terörist devlet İsrail, Mavi Marmara korsanlığından sonra dünya kamuoyu ve insanlığın vicdanında giderek bozulan imajını düzeltmek için çırpınıyor ancak ilk defa bunu başaramıyor. Çünkü İsrail'in Gazze'de uyguladığı vahşete dikkat çekmek üzere abluka altındaki şehre gemi yağıyor ve bu gemiler dünyanın ilgisini bu vahşi ambargoya çekiyorlar. Mavi Marmara'dan sonra uzun süre İran'ın göndereceği söylenen yardım gemileri ile meşgul olan İsrail, iki hafta boyunca da Libya gemisi ile mücadele etti. Şimdi sırada Lübnan ve Yemen'den kalkması planlanan gemiler var. İsrail isyan ediyor. "Düşmanlarımız taktik değiştirdi" diyen İsrail Güvenlik Bakanı acziyetlerini itiraf etti. İsrail, ilk defa bu kadar zor durumda ve küresel güçler İsrail'i bu zor durumdan kurtarmak ve dünyayı kandırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

İslam Coğrafyasının kalbine bir hançer gibi saplanan terör devleti İsrail, en zor günlerini yaşıyor. Mavi Marmara gemisi öncülüğündeki gemilerden sonra abluka altındaki Gazze'ye gemi yağmaya başladı. Önce İran gemisi, sonra 2 haftadır Libya gemisi İsrail'i ve dünya medyasını meşgul etti. Sırada Lübnan ve Yemen gemileri var.

MAVİ MARMARA "AÇILIŞ" OLDU

İnsan Hak Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH), İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ambargoyu delmek ve Gazze halkının temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla birçok kardeş kuruluşlara beraber ortak bir yardım seferi düzenlemişti. Kıbrıs'ın 30 mil güneyinde gemiler, diğer ülkelerden gelen gemilerin de katılımıyla 6 gemiye ulaşan filo, Gazze'ye doğru yola çıkmıştı.  32 farklı ülkeden 663 yolcu bulunan filoda Almanya, İsveç, Kuveyt parlementosundan milletvekillerinin yanı sıra Hedy Epstein ve Nobel Barış Ödülü sahibi Mairead Corrigan gibi isimler de bulunmaktaydı. Gazze yolunda ve Uluslar arası sularda gemilere saldıran korsan devlet İsrail, gemilere otomatik silahlı ve tam teçhizatlı komandolarla saldırmıştı. Daha gemiye çıkmadan ateş eden ve Mavi Marmara'daki direnci kıramayan İsrail askerleri çığırdan çıkmış ve gördükleri herkese ateş ederek 9 vatandaşımızı şehit etmiş, 50'sini de yaralamıştı. Olayın duyulmasının hemen sonrasında dünya ayağa kalkmış, ülke ülke, şehir şehir büyük eylemler yapılmış ve İsrail kınanmıştı. Devlet ve Uluslar arası düzeyde de büyük bir infiale sebep olan olay sonrasında ABD ve bazı Batılı ülkeler haricinde herkes ayağa kalkmıştı. İsrail, kurulduğu tarihten itibaren en büyük krizle karşı karşıya kalmış ve dünyada yalnızlaşmıştı.

İRAN GEMİLERİ İSRAİL'İ YORDU

Mavi Marmara katliamının hemen sonrasında gelişen olaylar da şehitlerin kanlarının yerde kalmayacağını adeta göstermiş oldu. Terörist devlet İsrail, Mavi Marmara korsanlığından sonra dünya kamuoyu ve insanlığın vicdanında giderek bozulan imajını düzeltmek için çırpınsa da ilk defa başarılı olamıyor. İsrail'in Gazze'ye uyguladığı vahşete dikkat çekmek üzere abluka altındaki şehre gemi yağıyor. Mavi Marmara'dan sonra uzun süre İran'ın göndereceği söylenen yardım gemileri ile meşgul olan İsrail, iki hafta boyunca da Libya gemisi ile mücadele etti. Mavi Marmara'dan hemen sonra dünya medyasını uzun süre İran'dan kalkan gemiler meşgul etti. Gelen ilk haberlere göre Gazze Şeridi'ne yiyecek, oyuncak ve inşaat malzemesi taşıyan ilk İran gemisi yola çıkmıştı. İsrail devleti ve medyası uzun süre bu gemilerle meşgul oldu. Tehditler savruldu, açıklama üstüne açıklama yapıldı. "Filistin Ulusunun Müdafaası için Birlik" isimli İranlı sivil toplum kuruluşu yetkilileri de "Gazze'ye İsrail tarafından uygulanan abluka kalkana kadar İran gemi yardımına devam edecek" açıklaması yapınca işler iyice kızıştı. İsrail, küresel medya ağını da yanına alarak büyük bir manipülasyona başladı ancak Gazze ambargosu artık bütün dünyanın gündemindeydi. İran daha sonra gemilerin gönderilmesinin ileri bir tarihe ertelendiğini açıkladı ancak İsrail, Gazze'nin uzun süre gündemde kalması karşısında büyük rahatsız duydu.

İSRAİL, 2 HAFTA LİBYA GEMİSİ İLE UĞRAŞTI

Gazze'deki ahlaksız ve amansız ambargoyu dünyanın gözlerinden saklamak isteyen İsrail, ilk defa bunu başaramazken bunda Mavi Marmara'dan sonra hiç gündemden düşmeyen gemi haberleri büyük etkisi vardı. İsrail, bu nedenle 2 haftadır yolda olan ve dünyanın gündemini işgal eden Libya gemisini önce gündemine almamaya çalıştı ama iş ciddileşince açıklama üstüne açıklama yapmaya başladı. Günlerce Gazze'ye gidip gidemeyeceği belli olmayan gemi, Gazze'ye yaklaştıkça İsrail donanması tarafından taciz edilmeye başlandı ve zorla Mısır'a yönlendirildi. Görevini fazlası ile yerine getiren ve dünyanın gündemini bir kez daha Gazze'deki ablukaya çeviren Libya gemisi önceki gün Mısır'a ulaştı. Gazze'ye 2 bin ton insani yardım ve ilaç götüren Amalthea adlı bu gemideki yardımların Gazze'ye Refah kapısından gireceği açıklandı. Yardım seferinin organizatörü olan, Libya lideri Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam'ın başkanlığını yürüttüğü vakfın müdürü Yusuf Savani, Gazze'ye doğru yola çıkan geminin rotasını Mısır'ı çevirmesine razı olduklarını belirterek, "Çatışma ve kan akmasına razı olamazdık" diye konuşmuştu. Savni; "Amalthea, kan akıtılmaksızın amacına ulaştı. bu sonuç Filistinliler için bir kazanımdır" demişti.

LÜBNAN GEMİLERİ SIRADA BEKLİYOR

Şimdi sırada Lübnan ve Yemen'den kalkması planlanan gemiler var. Aslında Lübnan'dan kalkması gereken gemi bir aydır zaten dünyanın gündeminde ve İsrail, ilginin bir türlü Gazze üzerinden kalkmamasından oldukça rahatsız olduğunu her fırsatta yeniliyor. Gazze'ye yardım filosunun organizasyonunu yapan Lübnanlı yetkililer izinlerin tamamlandığını ve geziye katılacak Batılı kadın yardım gönüllülerinin gelmesinden sonra, önce Güney Kıbrıs'a hareket edeceklerini, sonra uluslararası sulara çıkıp barışcı bir şekilde Gazze'ye gitmeye çalışacaklarını açıklamışlardı. Lübnanlı organizatörler, gemilerde doktor, avukat gibi çeşitli meslek gruplarından ve öğrencilerden oluşan 65 kadın eylemci ve 50'ye yakın gazeteci bulunacağını ve amaçlarının çoğunluğu tıbbi malzemeden oluşan insani yardım malzemelerini ihtiyacı olan Filistinlilere ulaştırmak olduğunu dünyaya duyurmuşları. İsrailli yetkililer ise Gazze'ye gitmek istemeleri halinde gemilere müdahale edileceği ve olacakların sorumluluğunun Lübnan hükümetinde olacağı yönünde açıklamalar yapmıştı.

YEMEN 4 GEMİ GÖNDERİYOR

Yemen halkı da Gazze'ye uygulanan haksız ablukayı kırmak üzere Gazze'ye gemi göndermek için hazırlıklara başladı. Dört gemiden oluşması planlanan filonun oluşturulması için açılan yardım kampanyası, önceki gün başkent San'a'da Yemen Başbakanı'nın güvenlikten ve savunmadan sorumlu yardımcısı Reşad El-Uleymi'nin katıldığı törenle resmi olarak ilan edildi. Yemen'den Gazze'ye insani yardım gemisi gönderme önerisi, Özgürlük Filosu'na yapılan saldırıyı protesto etmek üzere San'a'da düzenlenen gösteri sırasında Şeyh Abdülmecid Ez-Zindani tarafından ortaya atılmıştı. Şeyh Ez-Zindani, kampanyaya geniş katılımın sağlanması için Filistin Halkına Destek İçin Halk Heyeti Başkanı Şeyh Sadık El-Ahmer ile birlikte Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'e başvuracaklarını söylemişti. Özgürlük Filosu'na katılan Yemenli milletvekili Muhammed El-Hazimi de, El-Cezire televizyonunun internet sitesine yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanı Salih bizi onayladı" demişti. "On binlerce Yemenlinin filoya katılmak istediğini söylesem mübalağa yapmış olmam" şeklinde konuşan El-Hazimi, Özgürlük Filosu'na yapılan saldırının Gazze'ye uygulanan ablukayı kırma kararlılıklarını artırdığını söylemişti.

DÜNYANIN GÖZÜNÜN GAZZE'YE ÇEVRİLMESİNİ SAĞLIYORLAR

İsrail ise Gazze'deki ambargoyu gözler önüne seren bu yardım gemisi organizasyonlarına isyan ediyor. İsrail, ilk defa bu kadar zor durumda ve küresel güçler İsrail'i bu zor durumdan kurtarmak ve dünyayı kandırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. "Düşmanlarımız taktik değiştirdi" diyen İsrail Güvenlik Bakanı acziyetlerini itiraf etti. Önceki gün konuşan İsrail'in istihbarat kuruluşlarından sorumlu Devlet Bakanı Dan Meridor, İsrail'in Gazze karasuları üzerindeki kontrolüyle ilgili olarak bazı yeni önlemler üzerinde çalıştıklarını bildirdi. Meridor, İsrail'in düşmanlarının taktik değiştirdiğini ve klasik silahlı mücadele yerine uluslararası kamuoyunu etkileme savaşına geçtiklerini söyledi. İsrailli Bakan,, bu tür faaliyetlerin İsrail'i şiddet uygulayan bir ülke olarak gösterme girişimi olduğunu belirtti.

MUSTAFA R. ÖZGÜR / VAKİT