15-16 Temmuz’daki darbe kalkışmasının ardından çeşitli temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Tunus merkezli Nahda Hareketi’nin lideri Raşid el-Gannuşi, Albayrak Holding'i ziyaret etti. el-Gannuşi'yi Albayrak Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Albayrak ile Albayrak Grubu CEO'su Ömer Bolat karşıladı.

Özel görüşmenin ardından Yeni Şafak'a açıklamalarda bulunan el-Gannuşi, 15 Temmuz akşamında neler yaşadıklarını anlattı.

“Sokağa Çıkılması Gerektiğini Söyledik”

Türkiye’deki darbe kalkışmasını siyasîler ve hükûmet yetkilileriyle bir toplantıda oldukları sırada haber aldıklarını söyleyen el-Gannuşi, toplantının bir ânda kalkışmayı takip eden bir meclise dönüştüğünü söyledi.

Gece hemen bir bildiri yayımladıklarını belirten el-Gannuşi, “Bildiride daha Cumhurbaşkanı Erdoğan halkını meydanlara dâvet etmeden biz Türkiye halkının sokağa çıkması gerektiğini söyledik. Bu bildiride darbe girişimini çok sert bir biçimde kınadık. Ve Türkiye halkını seçilmiş hükûmete sahip çıkmaya dâvet ettik. Ardından Erdoğan'a ulaşmak için Cumhurbaşkanlığı ofisini aradık. Ancak Erdoğan'a ulaşamadık. Sonrasında Cumhurbaşkanlığı sekreteryalarından birisiyle irtibata geçtik ve dedik ki Türkiye halkı derhâl sokağa inip, demokrasisine sahip çıkmalı. Türkiye halkının özüne dönmesi gerekiyor.” diye konuştu.

“İnsanın İradesi, Silâhlardan Kuvvetlidir”

“O gece sâdece Türkiye'ye has bir gece değildi, tüm müslümanları ve İslâm âlemini ilgilendiren bir geceydi.” diyen el-Gannuşi, “Bir tarih bitti ve yeni bir çağ açıldı. Bu geceyle Türkiye'deki darbeler tarihi sonlandı. Türkiye halkının gerçek tarihi başladı. Türkiye halkı o gece demokrasi ehli olduğunu gösterdi. Ve Türkiye halkı dünyaya, halkların generallerden çok daha üstün olduğunu ispatladı. İnsanın imanı ve iradesi silâhlardan çok daha kuvvetlidir. Askerî vesayet sona erdi, yerine tam olarak halkın iradesi geldi.” ifadelerini kullandı.

“Sâdece Türkiye Halkına Özel Bir Gece Değildi”

el-Gannuşi, darbe kalkışmasından sonra Gülen örgütüne bağlı işbirlikçi askerlerle halkın yanında olan askerlerin birbirinden ayrıldığını söyleyerek, “Askerlerin büyük çoğunluğu darbe karşıtı olduğunu gösterdi. 15 Temmuz aynı zamanda Türkiye'nin tek olmadığının ve İslâm dünyasının önderi olduğunun da nişanesi oldu. Atatürk'ten bu yana Türkiye muhtemelen bu kadar güçlü bir liderlik görmedi. Dünyadaki o liderlik boşluğu Erdoğan ile dolmuş oldu. Ben o yüzden hep şunu söylüyorum: 15 Temmuz sâdece Türkiye halkına özel bir gece değildi, tüm İslâm dünyasının gecesiydi. O gün demokrasi ve halkın tarihi başladı. Askerlerin, halkın geleceğiyle oynama lüksü de ellerinden alındı.” dedi.

“Batı’nın Türkiye’yi Desteklemesi Gerekirdi”

Demokrasinin hadimi olduğunu söyleyen Batılı ülkelerin darbe kalkışmasındaki tavırlarına da dikkat çeken el-Gannuşi, “Batılı ülkelerin darbeye karşı olduklarını belirtmeleri ve Türkiye'ye ziyaretlerde bulunmaları beklenirdi. Batı'nın darbeye karşı koyan Türkiye halkı ve hükûmetinin kararlılığını desteklemesi gerekirdi, ancak bu olmadı. Darbe karşısındaki tutumları, üzüntü verecek derecede iki yüzlü ve silikti.” şeklinde konuştu.

Tunus halkı olarak Türkiye halkını tebrik ettiklerini belirten el-Gannuşi, “Türkiye halkı tüm dünyaya, özelde de İslâm âlemine önemli mesajlar verdi.” dedi.