1. YAZARLAR

  2. Ridha Kéfi

  3. Ennahda kendi kanununu dayatamayacak
Ridha Kéfi

Ridha Kéfi

Yazarın Tüm Yazıları >

Ennahda kendi kanununu dayatamayacak

27 Ekim 2011 Perşembe 12:54A+A-

İlk tespitimiz, seçmenlerin, bu ilk çoğulcu, demokratik ve şeffaf seçimde, kitleler halinde sandığa gittiğidir.

Birçok seçim bürosunda seçime katılım yüzde 90'ı geçti, bu durumdan herkes gurur duymalı. 21. yüzyıl Arap devriminin ilk kıvılcımını çakan Tunuslular, örnek olup bölgedeki diğer halklara yol gösterdiler. Bu onların devrimidir. Politikacıların manevralarına ve çıkar gruplarının manipülasyonuna karşın, Tunuslular, diktatörlüğe, yolsuzluğa ve toplumsal eşitsizliklere son verme kararlılıklarını gösterdiler.

İslamcıların yükselişi konusunda ne düşünmeli? Partileri seçim öncesi gerçekleştirilen anketlerin çoğundan zaten seçimin galibi çıkmıştı. Yeni hükümeti kurmaları kimseyi şaşırtmayacak. Kurucu mecliste en fazla sandalyeye sahip olmaları da şaşkınlığa neden olmayacak. Ancak partinin ülkenin ana seçimlerini yönlendirecek derecede yüksek çoğunluğa sahip olmadığı da bir gerçek. Bugün eğilim böyle olsa da, parti, çok uzaktan, 40 yıllık bir baskı döneminden geldiği ve sosyal ve ekonomik açıdan dışarıya son derece açık bir ülkenin işlerini yürütmek için gerekli vasıtalara ve tecrübeye hâlâ sahip olmadığı kaydedilmelidir. Diğer bir deyişle, Tunus'un siyaset alanında artık güçlü bir İslamcı parti var, ancak bu parti kendi kanununu dayatmak için yeterince güçlü değil; çünkü liberaller, soldaki ilericiler karşı denge oluşturmak için siyaset alanında olacaklar. Eğer mümkün olan en geniş koalisyonu oluşturmak için aralarındaki bölünmeye son verirlerse durum böyle olacaktır.

Diğer bir önemli gelişme olan Ettakatol'un [Mustafa Ben Jaafar'ın liderliğindeki Sosyal Demokrat Parti] ikinci sıraya yerleşmesi de yine tam anlamıyla mantıksal bir sonuçtur. Özellikle de hak edilmiş bir başarıdır. Çünkü bu parti, sakin, dengeli, merkezci bir strateji izleyip seçime dönük gerilim tırmandırma girişimlerinden, seçim konuşmalarında aşırıya gitmekten ve cadı avından kaçındı. Ettakatol halkın tümünü hedef alarak tüm Tunuslulara seslendi, belirli bir sınıfa odaklanmadı. Bu başarı için geriye kalanı da partinin lideri Mustafa Ben Jaafar'ın iyi aile babası, sakin ve güven verici kişiliği başardı. Tunus'un bugün birleştirici liderlere ihtiyacı var, grupları birbirine kışkırtan ve hırslı siyaset yapan politikacılara değil. Ben Jaafar, "Ettakatol'un siyasî rakipleri var, düşmanı yok." sözünü hep yineleyerek toplam seçmenlerin yüzde 60 ila 70'ini oluşturan kararsızların önemli bölümünü etkileyip desteğini kazanabildi.

Diğer bir önemli gelişme de Cumhuriyet İçin Kongre'nin (Congrès pour la République CPR ya da diğer adıyla Al-Moatamar) seçimlerden üçüncü parti çıkmasıdır. Bu durum Tunusluların artık parayla yönlendirmeye, (Bin Ali zamanında yeterince maruz kaldıkları) medya manipülasyonlarının oyununa gelmediklerini, dürüstlükten ahlakî ve entelektüel yetkinlikten etkilendiklerini göstermektedir. Yolsuzluk, klientalizm ve propagandayla geçen yarım asırlık diktatörlükten çıkan Tunuslular, artık dürüst, doğruları konuşan sertlik yanlısı olmayanları tercih ediyorlar. Bugün, yukarıda anılan nedenlerden ötürü birçok siyasetçi güvenilirlik sorunu yaşarken birçok Tunuslu Marzouki'nin kişiliğinde kendilerini asla aldatmayacak bir lider bulmuş gibiler.

Son olarak, yurtdışında ve Tunus'ta seçim bürolarının sonuçlarında gözlemlenen, ilerici Demokrat Parti (PDP) -9 Mart 2011'de kapatılan eski başkanın partisi RDC Anayasal Demokrasi Birliği'nin "temiz" kalmış unsurlarının yeniden siyasete eklemlenmesini açıkça savunan parti- Çağdaş Demokratik Kutup (PDM), Hür Vatansever Birliği (UPL) gibi partilerin tartışmalı performansları da değerlendirilmelidir. Bu partiler seçimden önce ve seçimler sırasında geniş olanakları kullandılarsa da, gösterdikleri büyük gayret ve yatırımın meyvesini yiyemediler. Bu daha önceden belli olan sonucun nedenlerini şöyle açıklayabiliriz: Seçim kampanyalarını doğrudan ya da dolaylı olarak İslamcı Ennahda Partisi'ne karşı, son derece aşırıya giderek oluşturan bu partiler, amaçlarının aksine, seçmenlerin büyük çoğunluğunu, özellikle alt-orta sınıfa mensup seçmenleri, geniş halk tabakalarını ve yoksul bırakılmış bölgeleri rahatsız ettiler hatta ürküttüler. Kapitalis 25 Ekim 2011

ZAMAN 

YAZIYA YORUM KAT