1. HABERLER

  2. HABER

  3. Diyanet: CHP’den Bize Talep Gelmedi
Diyanet: CHP’den Bize Talep Gelmedi

Diyanet: CHP’den Bize Talep Gelmedi

Ana Muhalefet Partisi CHP’nin, üzerinde çalıştığı “başörtüsü raporu”yla ilgili olarak Diyanet’in görüşüne başvurmadığı netlik kazandı.

21 Eylül 2010 Salı 00:42A+A-

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla bir çalışma başlatan CHP Bilim Yönetim ve Kültür Platformu Başkanı Prof. Dr. Sencer Ayata, bir süredir "Saçın tamamen kapatılması şart değil" mantıklı çözüm önerilerinin altyapısı için çalışıyor. Bu konuda din adamları ve milletvekilleriyle de görüştüğü ifade edilen CHP'li Ayata'nın, Kur'an'da başörtüsünün olmadığını savunan Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, Prof. Dr. Şahin Filiz ve Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk gibi ilahiyatçıların görüşüne başvururken; Diyanet'ten görüş talebinde bulunmadığı belirtiliyordu. Diyanet İşleri Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Şubesi Müdürü Necdet Bal, Vakit'in sorusu üzerine, CHP'nin bu konuda kendilerinden herhangi bir talebinin olmadığını açıkladı.

DİYANET: BİZİM GÖRÜŞÜMÜZ BELLİ

Diyanet'ten yetkililer, "Bu konuda bizim görüşümüz belli" hatırlatmasında bulunarak, başörtüsünün dindeki yeri konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği fetvalara işaret ettiler. Din İşleri Yüksek Kurulu, 1980 ve 1993 yıllarında, kadın kıyafeti ve tesettür konusunda verdiği fetvalarda; kadınların başını örtmesi, Kur'an-ı Kerim'in açık ve tartışmasız emri olduğunu belirterek, kararın kaynağını ise kitap, sünnet ve İslâm alimlerinin ittifakına dayandırmıştı.

O RAPOR

CHP'nin "başörtüsü raporu"nu CHP Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu Başkanı, ODTÜ öğretim üyesi, sosyolog, Prof. Dr. Sencer Ayata hazırlıyor. Ayata, başörtüsünün bağlama şekli üzerinde uzlaşılabileceği yönünde bir çözüm önerisinde bulunuyor. Raporunu bu temelde hazırlıyor. Anadolu'daki işçi ve çiftçi kadınların başörtülerini hatırlatarak, "Saçı hiç göstermeden kapanma, örtme, acaba İslâmiyet'in bir koşulu mu?" diye soran Ayata, "Geleneksel baş bağlama tarzlarımızda saçın tamamının kapatılması şart değil" görüşünü savunuyor.

YIL 1980: İSLÂM DİNİNİN BİR HÜKMÜ

16 kişilik uzman heyetten oluşan Diyanet'e bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu, tesettür konusundaki ilk kararını 30.12.1980 tarihinde aldı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın İmam Hatip Liselerinde okuyan kız öğrencilerin kıyafetlerinin nasıl olacağına karar vermek için görüş sorması üzerine Kurul, cevabî yazısında Müslüman kadının; Kur'an-ı Kerim, hadis ve alimlerin görüşleri doğrultusunda başlarını örtmesinin dinî bir vecibe olduğunu kaydetti. Kararda "Müslüman hanımların başlarını örtmeleri, vücutlarının el, yüz ve ayaklar dışında kalan kısımlarını, aralarında dinen evlenmeleri caiz olan yabancı erkekler yanında açık bulundurmamaları, bazı çevrelerce sanıldığı gibi belli zümrenin sonradan ortaya çıkardığı bir adet veya işaret değil, İslâm dininin bir hükmüdür" denildi.

YIL 1993: BAŞ ÖRTMEK İSLÂM'IN KESİN EMRİ

Din İşleri Yüksek Kurulu'nun ikinci kararı; başörtüsü yasağının hızla yayıldığı 1990'lı yıllarda alındı. Kurul, bu konuda görüş isteyen taleplerin artması üzerine 03.02.1993 tarihli kararında, bir defa daha Müslüman kadınların başını örtmesinin kitap, sünnet ve İslâm âlimlerinin ittifakı ile sabit olan kesin emri olduğunu açıkladı.

VAKİT

HABERE YORUM KAT

1 Yorum