1. HABERLER

  2. HABER

  3. GÜNDEM

  4. Davutoğlu: Fezlekeleri Bütçe Sonrasında Değerlendireceğiz
Davutoğlu: Fezlekeleri Bütçe Sonrasında Değerlendireceğiz

Davutoğlu: Fezlekeleri Bütçe Sonrasında Değerlendireceğiz

Başbakan Davutoğlu, fezlekelerin bütçe görüşmelerinden sonra değerlendirileceğini belirterek, "Meclis'e ulaşmış fezlekelerle ilgili ne yapacağımız hususunu Meclis Başkanımızla da gerekirse diğer parti temsilcileriyle de görüşürüz" dedi.

06 Mart 2016 Pazar 15:44A+A-

Başbakan Ahmet Davutoğlu,  A Haber Gündem Özel'de katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

HDP'li 5 milletvekili hakkındaki fezlekeye ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, milletvekili olmanın, milletin vekili olması nedeniyle çok ağır bir sorumluluğu herkesin üzerine yüklediğini belirterek, hangi partiye mensup olunursa olunsun millet adına siyaset yapılması gerektiğini söyledi.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Öncelikle hepimizin dokunulmazlıkların çerçevesi konusunda anlaşmamız, bir mutabakata varmamız lazım. Ben, bana en aykırı fikirlere dahi sahip olsa her milletvekilinin kürsü dokunulmazlığını sonuna kadar savunmamız gerektiğini düşünüyorum ve savunuyorum da. Ne söylerse söylesin, hangi fikri beyan ederse etsin millet adına, milletin kürsüsünde konuşan kimseye dokunulmaz ama aynı şekilde bir insan olarak ve milletten meşruiyeti almış bir Hükümetin Başbakanı olarak da 29 canımızı almış olan ve bu sadece Ankara olayıyla ilgili değil diğer terör olaylarında teşmil edilebilecek şekilde, bir caniye taziye ziyaretine de dokunulmazlık çerçevesinde değerlendirmek mümkün değil."

"Bu rutin bir işlem"

Bugünlerde dokunulmazlık gündemde olduğu için bu fezlekelerin gönderilmesinin sanki yeni bir durummuş gibi algılandığını ifade eden Davutoğlu, "Hayır, rutin bir işlemdir, daha önce başka fezlekeler de aynı usule göre gönderilmiştir. Bütün bunları bütçe sonrasında hep beraber değerlendireceğiz ve Meclis'e ulaşmış fezlekelerle ilgili ne yapacağımız hususunu Meclis Başkanımızla da gerekirse diğer parti temsilcileriyle de görüşürüz. Çünkü bütün Meclis'in onurunu temsil eden bir husus. Yani eminim, Cumhuriyet Halk Partisi de MHP de ve geçen gün de vurguladım HDP'nin makul ve vicdan taşıyan milletvekilleri de bu milletvekilinin bir teröristin taziyesine gitmesini kabul etmemiştir" dedi.

"Nerede ihtiyaç olursa yaparız"

Cizre ve Sur'un ardından operasyon yapılacak başka yerleşim merkezlerinin olup olmayacağı yönündeki soruyu Davutoğlu, "Nereye ihtiyaç olursa orada yaparız. Çok açık söylüyorum. Bu sabır gerektiren bir işlemdir. Nerede ihtiyaç varsa orada yapılacak" ifadelerini kullandı.

Gittiği her yerde tek tek brifing aldığını aktaran Davutoğlu, "Şimdi zikrederek burada şunlarda yapılacak diye dikkatlerin oralara çekilmesini arzu etmem ama nerelerin kritik olduğunu biliyoruz. Bu hainlerin, bu alçakların nerelere özel yığınak yaptıklarını biliyoruz. Bütün bu yığınakları da hesap ederek, ülkenin her bir yerinde İstanbul'da, Konya'da, Ankara'da, İzmir'de olan şartlar sağlanıncaya kadar ve ihtiyaç hissedilen yerlerin hepsinde bu çalışmalar yürütülecek ama çok sayıda değil bunlar. En önemli taraf ben Silopi'ye spontan bir şekilde gittim. O akşam karar verdim. Arkadaşları çağırdım, 'Yarın Silopi'ye gidiyorum' dedim. Perşembe akşamı ilgili bakan arkadaşları çağırdım 'Herkes programını değiştirsin, yarın Silopi'ye gideceğim' dedim. Bu benim kararım. Bundan sonra da böyle yapacağım. Benim çekinmediğimi herkes bilir."

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Halk ile terörist çok iyi ayrılmış. Halk memnun, terörist ya terk etmiş ya köşesine sinmiş. Sindikleri köşeden onları çıkarmayacağız. Bir daha Silopi sokaklarına onlar egemen olmayacak. Silopi'de gördüğüm mutlu halk, güven ve huzur içinde hayatını sürdürecek" dedi. 

"Birkaç gün içinde biter"

Başbakan Davutoğlu, operasyonların ne zaman biteceğine ilişkin bir soru üzerine, "Sur'da çok kısa sürede bitecek, çok az kaldı" dedi.

"Nevruza kadar biter mi?" sorusunu ise Davutoğlu, "Kalmaz, birkaç gün içinde biter" diye yanıtladı.

"Paralelle mücadele sürecek"

Başbakan Davutoğlu "Paralelle mücadele hiçbir kurum ayrımı gözetmeden bütün devlet yapısında sürecektir, sürmektedir" dedi.

Fetullah Gülen'in iadesi konusunda yeni bir gelişme olmadığını belirten Davutoğlu, "Türkiye'nin bu konudaki ABD ile ikili ve uluslararası hukuk çerçevesinde yürütülen teşebbüsleri var. Ümit ederiz en kısa zamanda netice alınır ama bu temaslar sürüyor" diye konuştu.

"Aradaki ayırımı yapmak durumundayız"

Başbakan Davutoğlu, Zaman gazetesine kayyum atanmasıyla ilgili şunları söyledi:

"Bu tamamıyla hukuki bir süreçtir. Basın özgürlüğü konusunda Türkiye'de kimsenin şüphesi olmamalıdır ama basın faaliyetiyle, basın faaliyetini örterek yapılan başka faaliyetler arasındaki ayrımı da hepimiz yapmak durumundayız. Türkiye'de hükümetimiz aleyhine, Türkiye'de genel olarak eleştirel anlamda yayın yapan çok sayıda basın yayın organı var. Hiçbirisine de herhangi bir hukuki işlem yapılmıyor. Çünkü eleştiri en doğal haktır ama burada söz konusu olan sadece bir basın faaliyeti değil özellikle meşru halk desteği ile iktidara gelmiş bir hükümete ve onun organlarına geçmişten beri yürütülen bir operasyonun neticesinde gelinen bir noktadır. Dolayısıyla burada bu Paralel Yapı'nın ve kara para aklama da dahil birçok işlemin söz konusu olduğu bir hukuki iddianame var ve bunun da nihai kertede belirleyicisi ve bu sürecin yürütücüsü yargı organlarıdır, kesinlikle hükümetimizle bu anlamda yönlendirici bir ilişki hükümetimiz açısından söz konusu değildir. Bu yargı organlarının aldığı kararlar da uygulanacaktır."

"Anayasa Mahkemesinin yetkisinin doğru anlaşılmasını temin etmemiz lazım"

Anayasa Mahkemesinin Can Dündar ve Erdem Gül'e ilişkin kararı konusunda Başbakan Davutoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Anayasa Mahkemesinin birincil mahkemede süregiden bir davayı öne alarak, ki Anayasa Mahkemesi bu anlamda toplumun değişik kesimlerinden gelen ve bazen de hukukçu kimliği olmayan üyelerden de oluşan bir yapı, birincil mahkemenin yerine geçerek, daha sonra karar vermesi gereken Yargıtay'ın yerine kendini koyarak karar vermesi, hukuk sistemimizi keşmekeşe sokar ve gereksiz yere bireysel başvuru hakkının istismar edilmesine ve Anayasa Mahkemesi üzerinde büyük bir baskı oluşmasına yol açar. Hepimizin bunu yeniden düşünmesi ve hep beraber Anayasa Mahkemesinin bu konudaki yetkisinin doğru anlaşılmasını temin etmemiz lazım."

Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un değiştirileceği iddialarına ilişkin Davutoğlu, "Şu anda böyle başlamış bir çalışma yok. Bütün bu yaşananlardan sonra bu değerlendirilir" dedi.

"Türkiye'nin maceraya sürüklenmesine izin vermeyiz"

"ABD yönetiminden 'Musul'a yönelik operasyonun başlaması an meselesi' şeklinde açıklamalar var. Türkiye'nin üzerine düşen herhangi bir sorumluluk var mı, İncirlik'in kullanılması gibi?" şeklindeki soru üzerine ise Davutoğlu, "Doğrusu bizim son zamanlarda kamuoyumuzda şöyle bir algı ve hemen yükselen bir atmosfer oluyor. Sanki yarın Suriye'ye müdahale olacak, ertesi gün Musul'da bu olacak. Bu bir kaç ayda bir tekerrür eder..." ifadelerini kullandı 

"ABD'li yetkililerin açıklamaları var" şeklinde araya girilmesi üzerine ise Davutoğlu, "Biz yetkililerden değil alanda baktığımız, gördüğümüz hususlardan hareket ederiz" yanıtını verdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Musul'un kurtarılması için bizim de Başika'da, Gedu'da yaptığımız çalışmalar var. Irak merkezi hükümetinin çalışmaları var, koalisyonun çalışmaları var, Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin çalışmaları var. Bunlar sürüyor ama bir anda, bir açıklama üzerinden yarın savaşa giriliyor ve Türkiye'de şu kadar yapacak...Türkiye, 5 yıldır çevresinde bir ateş çemberinin ve savaşın eşiğinde bir ülke olmasına rağmen istikrarımızı koruduk, demokrasimizi 5 seçimle taçlandırdık, hiçbir şekilde Türkiye'nin istikrarına halel getirmedik. Kimse Türkiye'de her an bir savaşın içinde olacakmışız gibi bir intiba oluşturmasın, Türkiye'nin bir maceraya sürüklenmesine izin vermeyiz. Dün İran'da da yaptığımız görüşmelerde hep bunu vurguladım. Bölge halklarının kaderlerini bölgenin bütün ülkelerinin birlikte barışçıl bir şekilde tespit etmesi, el ele çalışması önemlidir ama biz her şeyden önce ülkemizin istikrarı ve ekonomimizin kalkınması, demokrasimizin en güçlü şekilde korunması için çaba sarf ederiz. Dolayısıyla hemen yarın bir büyük askeri harekat olacakmış gibi bir intiba olmamalı, Musul da dahil olmak üzere ama biz her türlü meydan okumaya hazır halde çalışmalarımızı güvenlik tedbirlerimizi alıyoruz." 

AA

HABERE YORUM KAT