1. HABERLER

  2. HABER

  3. GÜNDEM

  4. “Bayraktar'ın tesisini görüntüleyen gazeteciler Rus ajanı olabilir”
“Bayraktar'ın tesisini görüntüleyen gazeteciler Rus ajanı olabilir”

“Bayraktar'ın tesisini görüntüleyen gazeteciler Rus ajanı olabilir”

İHA Ar-Ge merkezini görüntüledikleri sırada yakalanan Rus gazetecilerin ajan olabileceğini söyleyen Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, bunun eski bir KGB yöntemi olduğunu ifade etti.

06 Aralık 2020 Pazar 00:32A+A-

Haber: Enes Taha Ersen / Haber7

İHA'nın İstanbul'da bulunan Ar-Ge merkezini gözetleyen ikisi Rus toplamda üç kişi, izinsiz fotoğraf çekmek suçlamasıyla gözaltına alındı. Hakkında soruşturma başlatılan isimlerin idari süreci devam ederken, akıllara "casusluk faaliyeti" ihtimali geldi. Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, Rusya'nın BAYKAR SİHA'ları üzerinde casusluk faaliyetleri gerçekleştirmesi olasılığını değerlendirerek önemli uyarılarda bulundu.

Türkiye tüm dünyanın dikkatini çekiyor

Türkiye'nin son dönemde milli savunma alanında gösterdiği atılım, tüm dünyada karşılık bulmaya başladı. Suriye'de, Libya'da ve son olarak da Dağlık Karabağ'da kullanılan yerli ve milli SİHA'lar adından çokça söz ettirdi. Özellikle geçilmez, aşılmaz denilen sistemlere karşı noktasal operasyonlar gerçekleştiren Silahlı ve Silahsız İnsansız Hava Araçları, operasyon sahasında bulunan ülkelerin de dikkatini çekiyor.

Suriye'de Libya'da ve Karabağ'da çalışır vaziyetteki hava savunma sistemlerine karşı görünmeden başarılı operasyonlar gerçekleştiren Türk SİHA'ları, artık savaş sahalarının belirleyici gücü olarak kabul görüyor. Faaliyet gösterdiği alanlarda özellikle Rus sistemlerini oldukça zorlayan TB-2'ler, Moskova tarafından da yakından takip ediliyor. Bunun en somut örneği ise dün İstanbul'da yaşandı. BAYKAR'ın Hadımköy'de bulunan Ar-Ge tesislerini gözetleyen 2'si Rus 3 kişi polis tarafından gözaltına alınıp haklarında hukuki süreç başlatılmıştı.

Casusluk faaliyetleri mi yürütülüyor?

Yakalanan 2 Rus, kendilerini gazeteci olarak tanıtsa da üzerlerinden herhangi bir akreditasyon kaynağının bulunmaması şüpheleri daha da artırdı. Özellikle PANTSİR ve S-300 gibi Rus hava savunma sistemlerini zorlayan TB-2'ler hakkında bilgi toplanması ihtimali Karabağ savaşından sonra daha da artış gösterirken güvenlik uzmanı Coşkun Başbuğ, konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Başbuğ tesislerin, mühendislerin ve sistemlerin gizliliğinin korunması gerektiğine dikkat çekerken casusluk faaliyetleri ve kötü emellere karşı "24 saat uyanık olmalıyız. Su uyur, düşman uyumaz lafını beynimize kazımalıyız" ifadeleriyle cevap verdi.

Teknolojik casusluk faaliyetleri

Yakalanan isimlerin gazetecilik faaliyeti gereği orada bulunduğunu ifade etmelerine değinen Başbuğ, kendi kanaatince yakalanan kişilerin bunun basın mensubu olma ihtimallerinden çok orada teknolojik casusluk faaliyetleri yürütmek üzere bulunduklarını ifade etti. Özellikle Türkiye'nin ve BAYKAR'ın bu noktada tanıtım için Türkiye ve dünya basınına açık kapı bıraktığına değinen Başbuğ, gazeteci olduğu iddia edilen kişilerin burada gizli faaliyetler gerçekleştirmeye çalıştığına değindi:

"Şimdi buna gazetecilik faaliyeti demek için bence henüz erken. Soruşturma sürüyor, ancak benim ilk intibam bu işin pek gazetecilik ile örtüşmediği yönünde. Neden böyle söylüyorum? Çünkü BAYKAR, Türkiye tüm dünyanın gözü önünde çok şeffaf bir üretim süreci yürütüyor, dünya kamuoyunun bilmesi gerektiği kadarıyla bilgileri paylaşarak. Biz dedik ki böyle bir cihaz üretiyoruz İHA/SİHA. Kabiliyetleri budur diyerek tüm dünya kamuoyunun önüne çıktık.

Şimdi böyle bir tablo ortadayken, Rusya'daki o gazeteci denen kişiler tırnak işareti içerisinde belirtiyorum: Dese ki BAYKAR'a "Biz gazeteciyiz, bazı konular üzerinde bilgiye ihtiyacımız var ve haber yapacağız. Sizlerle görüşmek istiyoruz" dedikler zaman BAYKAR'ın bunu reddedeceğini düşünmüyorum. Elbette bütün bilgiler paylaşılmaz ancak talep edilen bilgiler imkan dahilinde muhattap kişiler bilgilendirilir. Şimdi sen bunu yapmıyorsun. Türkiye'nin bu konudaki açık görüşlülüğüne rağmen tutup da tesis etrafında eski ajan numaralarıyla fotoğraf çekmeye kalkarsa-ki bu faaliyetlerin halk nezdinde ulu orta yapıldığı zannedilmesin."

Gazetecilik değil eski KGB yöntemi...

Başbuğ ayrıca yürütülen bu faaliyetlerin gizli kapaklı olmasının yanı sıra, eski nesil casusluk yöntemlerinin kullanılması nedeniyle dikkat çekici olduğunu belirtti:

"Bunlar profesyonel ekipmanlarla yapılan faaliyetler. Ancak bu noktada istihbarata karşı koyma faaliyetleri yürüten güçlü bir Türkiye var. Milli İstihbarat Başkanlığı var. Bu tesisler çok kritik anlamda korunup kollanmaktadır.Özellikle FETÖ döneminden sonra. Eskiden olsa yol geçen hanı olurdu. Projeleri bizden evvel onların elinde götürür teslim ederdi FETÖ denen ihanet şebekesi. Şimdi bu ortam kalktı. Eski metodlara dönmek ve bilgi toplamak zorundalar.

Dolayısıyla gizli teknolojiyi kullanarak yapılan bu faaliyette, senden daha iyi olan ve içinde ihanet bulunmayan bir İstihbarat teşkilatı var. Anında böyle tepene biner ve seni suçüstü yakalar.Şu ana kadar yürütülen soruşturma dahilindeki bilgilere göre bu faaliyetin çok gazetecilik ile örtüşmediğini düşünüyorum. Burada gazetecinin izlemesi gereken ilk yol söylediğim gibidir. Ancak sen bunu uygulamayıp bir takım bilgileri derlemeye, toparlamaya çalışıyorsan bu eski KGB ve diğer istihbarat teşkilatlarının kullandığı taktik ve yöntemdir."

Ruslar hakkında adli süreç devam ediyor

Şahıslar hakkında adli sürecin devam ettiğine işaret eden güvenlik uzmanı, söz konusu soruşturmanın ardından gözaltındaki kişilerin ajanlık faaliyetleriyle bağlantılı olmasının olası tespiti durumunda şaşırmayacağını belirtti:

"Türkiye bu noktada sahada 24 saat faaliyet gösteren bir ülkedir. Her türlü anlamda ASELSAN, Baykar gibi kurumlarımız çok iyi korunuyorlar. Dünyanın gündemine oturmuş olan Bayraktar'ı da aynı pencereden görmemiz mümkün. Bunlar milli değerlerdir, şahıs işini geçmiştir. Dolayısıyla burayı MİT'in koruduğunu ve kolladığını bilmekte büyük bir fayda var. Soruşturma yürütülüyor. Ben zaman içerisinde kamuoyunun bilmesi gereken bilgileri, yetkililerin paylaşacağını düşünüyorum. Ama bu işin arkasından casusluk faaliyeti çıkarsa şaşırmamak lazım."

 "Rusya Türk SİHA'larına casusluk mu uyguluyor"

Yakalanan kişilerin Rus uyruklu olduğunun ortaya çıkması "Rusya Türk SİHA'larına casusluk mu uyguluyor" soru işaretlerini de beraberinde getirirken, Başbuğ bu durumun nedenine ilişkin önemli tespitlerde de bulundu:

"Neden Rusya sorusuna cevap vermemiz gerekiyor. Cevabın ben şu şekilde olduğu yönünde kanaat getiriyorum. Son dönemlerde özellikle Azerbaycan, Ukrayna konularında her ne kadar çok dillendirmese de bir rahatsızlık duyuyor. Ukrayna malumunuz 6 tane SİHA aldı Türkiye'den, ülkede bayram havası ilan edildi. Dünyanın en iyi teknolojisini, çok iyi bir fiyata satın aldık dediler. Aynı Ukrayna geçtiğimiz günlerde yapılan ziyarette de 5 adet İHA/SİHA daha almak istediğini ifade etti. Dolayısıyla Ukrayna da bölgesinde bir güç haline gelmeye başladı. Bu durum Rusya'yı rahatsız ediyor ve kibarca bazı yerlerde bu mesele duyuruldu.

Ukrayna'nın böyle bir güce erişiyor oluşu Rusya tarafından tehdit olarak algılanıyor. Bunun da sebebini İHA/SİHA'larda görüyorlar. Gerçekten İHA/SİHA'lar dünya askeri doktrinlerini ters yüz eden bir teknoloji. Hepsinin yeniden yazılmasına sebep olan bir gelişme bu. Bir çok taktik, teknolojik stratejileri geliştirdi bu silahlar. Şimdi bunun neye mal olacağı, nasıl üretildiği, kimler tarafından üretildiği ve nasıl bir yol izlendiği merak ediliyor. Bu yüzden meseleyi, bu yönde yapılan bir casusluk faaliyeti olarak görmekte yarar var. Rusya'nın da özellikle öne çıkması noktasındaki adımını buna yoruyorum. Özellikle Ukrayna'nın atmış olduğu adımların yanı sıra Azerbaycan'ın Karabağ bölgesindeki bütün dengeleri değiştiren imkan kabiliyetinin arkasında İHA/SİHA'ların olduğunu düşünüyorum. Bununla ilgili yapılan bu faaliyeti, teknolojik casusluk olarak görmekte fayda olduğunu düşünüyorum."

 

 

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT