Haksöz Haber

15 Temmuz sonrasında darbeci FETÖ mensuplarına karşı kamu kurum ve kuruluşlarında başlatılan idari ve yargı düzenlemeleri bir yönüyle ayıklama çabası olarak devam etse de, aynı zamanda mağduriyet süreçlerine de konu olmakta.

Devam etmekte olan süreç kötü niyetli kişilerin ihbar mekanizmasının ardına sığınarak masum insanlara zarar vermeleri, yine çeşitli kurum ve kuruluşlarda yetki sahibi adalet ve vicdan yoksunlarının sevmedikleri insanların ayaklarını kaydırmaları için bir fırsat olarak da değerlendirilmekte.

Bu çerçevede bir üniversite hocasının çalıştığı kurumda üstelik geçmişte Gülen yapılanmasına sempati beslediği bilinen bir kişi tarafından iftiraya uğraması ve açığa alınması vesilesiyle kaleme aldığı duygularını paylaşıyoruz.

İlgili kişi hakkında başlatılan işlem devam etmekte olduğundan şahsın ve çalıştığı kurumun isimlerini şimdilik saklı tutmayı tercih ettiğimizi de hatırlatalım.

Söz konusu yazıyı dikkatlerinize sunuyoruz:

Lütfen Dikkat!

Rabbimizin lütuf ve merhametiyle, ülkemiz büyük bir felaketin eşiğinden döndü. Ne kadar şükretsek az. Ancak bu işi düzenleyenlerin asıl amacı ülkemizi bir iç savaşa ve kargaşaya sürüklemek. Bundan sonra buna dikkat etmek gerekir.

Bir de bu başarıda halkımızın fedakârlığının yanında, cumhurbaşkanımızın, başbakanımızın, bakanlarımızın, askerimizin, polisimizin, belediyelerin, medyanın fedakârlıklarına da ayrı ayrı vurgu yapmak ve takdir etmek gerekir.

Geçen yıl yayımlanan bir makalede İslam dünyası için öngörülen senaryoların içinde şunlar bulunmaktadır: Türkiye’de iç savaş çıkarmak, Şii-Sünni çatışmasını körüklemek, İran-Suud arası kavga, yeni Şii ve Kürt Devletleri.

Bu senaryo aslında çok önce başlamıştı. Bu çerçevede, ülkemizde 17-25 Aralık gezi olaylarını yaptılar; PKK’ya hendek kazdırdılar; DAEŞ’e bomba patlattılar ve 15 Temmuz darbe girişimi. Allah’a şükür bunlarda başarılı olamadılar. Ancak bundan sonra B planı, C planı devreye girecektir. Bunların başında bizi birbirimize düşürmek gelmektedir. Büyük ölçüde dikkatliyiz ama yine de daha fazla hassas olmaya ihtiyaç var.

Bildiğiniz gibi hain FETÖ/PDY terör yapılanması, sinsi amaçlarına ulaşmak için her türlü bel altı vuruşu yapabilecek kapasitededir. Hatta sizin sandığınızdan çok daha fazla derin bir yapıdır.

Toplumda FETÖ/PDY’ye haklı olarak müthiş bir öfke var. OHAL kanunu ile hızlı bir şekilde gözaltı ve tutuklamalar devam ediyor. Bu çerçevede, FETÖ ile hiç alakası olmayan insanları eli kelepçeli görünce şaşırmıştık. Ancak bu tür olayları az da olsa görüyoruz. Bu terör örgütüyle hiç ilgisi olmayan birçok görevlinin açığa alındığını duyuyoruz. Bu şekilde hataen ya da iftiraya uğrayarak açığa alınan görevliler soruşturma sonunda suçsuz bulunup göreve geri gelebilir veya kim vurduya gidip görevden atılabilir de.

Sizden talebim, bu şekilde mağdur olan kardeşlerimizi, “Yoksa siz de mi?” vb. sözlerle incitmemeniz. Bu olayların bir kısmının gerçekten yanlışlıkla olabileceğini, ancak bir kısmının ise arkadaşları tarafından iftiraya maruz kaldığını bilin. Daha önce sizin tartıştığınız ya da size husumeti olan bir arkadaşınız varsa, hele bu iftiracı yöneticisi ise sizi bir cümleyle FETÖ’cü yapabilir.

İçinde yaşadığımız fitne döneminde, bunların amaçları, dindarların birbirlerine girmeleri ve böylece Türkiye’de hatta dünyada Müslümanların birbirinden şüphe eder hale gelmeleri ve böylece kardeş kavgasına sürüklemektir.

Bu arada hükümetin kaymağını yiyen bazı kişiler ise ortada görünmüyor. Bunlara da dikkat edelim.

Evet, maalesef tam bir fitne zamanını yaşıyoruz. Türkiye’deki din düşmanları şu an çok rahatken, dindarlar birbirinden şüphe ediyor ve hatta Allah’tan korkmadan vicdansızca sizi bu işin içine sokabiliyor. Hatta daha önce bu FETÖ’cülere sahip çıkmış, yardım etmiş kişilerin bir kısmı kendi yaptıklarını perdelemek için daha hızlı FETÖ düşmanlığı yapabiliyor.

Bu süreçte bizlere düşen başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere devletimizin kurumlarına destek olmak ve hainlerin doğru tespit edilmesine yardımcı olmaktır. Bunu başaramadığımız takdirde, bir takım gizli FETÖ’cülerin ve kişisel intikam alma niyetindeki insanların, bu ülkenin samimi dindar evlatlarına atacakları iftiraların, kuracakları tuzakların önüne geçemeyiz.

Rabbim, bizi kâfirlerin, münafıkların ve hassaten kişisel husumetleri için hiç çekinmeden size iftira edebilecek Müslümanların şerrinden muhafaza eylesin; lütfuyla, merhametiyle muamele eylesin.