Melbourne Federasyon Meydanı’nda toplanan Avustralyalılar Liberal-Ulusal Parti koalisyon hükümeti tarafından hazırlanıp geçen hafta meclisten geçirilen, ‘Avustralya'ya teknelerle gelen mültecilerle sığınmacıların, kendi ülkelerine geri dönseler bile sonraki yıllarda evlenerek, turist veya iş adamı olarak dahi ülkeye girmelerini yasaklayan yasa tasarısını’ protesto etti.

Yasalaşması için senatodan da geçmesi gereken ömür boyu vize yasağı tasarısı için senatörlere çağrıda bulunan protestocular, "Tasarıyı bloke edin" pankartları taşıdı. "Politik korkuları bırakın", "Kampları kapatın, onları buraya getirin" dövizleri de taşınan gösteride, hükümetin hazırladığı tasarıya yönelik sert eleştiriler içeren konuşmalar yapıldı.

Gösteriyi organize eden grup sözcüsü yaptığı açıklamada, Manus ve Nauru’da yaklaşık 3 yıldır gelecekleri belirsiz halde tutulanlar, ömür boyu vize yasağı ile karşı karşıya kalanlar için protestoyu düzenlediklerini söyledi. Hükümete ömür boyu vize yasağına karşı olduklarını göstermek için bir araya geldiklerini ifade eden Tori, "Ömür boyu vize yasağı insanlık dışı bir uygulama." dedi.

NAURU VE MANUS GÖZALTI MERKEZLERİ

Avustralya hükümeti, ülkeye teknelerle ulaşmayı başardıktan sonra yakalanan sığınmacıları Papua Yeni Gine’de bulunan Manus Adası ile Pasifik ülkesi Nauru’da kurduğu gözaltı merkezlerinde tutuyor. Yaklaşık 3 yıldır merkezlerde tutulan mültecilerle sığınmacıların hiçbir zaman Avustralya’ya alınmayacaklarını her fırsatta ilan eden koalisyon hükümeti yetkilileri, söz konusu kişiler için ömür boyu vize yasağını kapsayan yasa tasarısı hazırlatıp meclisten geçirmişti.

Ülke içinde ve dışında yoğun tepkilere neden olan yasa tasarısından birkaç gün sonra Başbakan Malcolm Turnbull, mülteci ve sığınmacıların Amerikalı yetkililerle varılan anlaşma gereği bir defaya mahsus ABD'ye gönderileceğini açıklamıştı.

Son verilere göre, mülteci hakkı elde eden 941 kişi Manus’ta, 675 kişi ise Nauru’da kalıyor. Merkezlerde tutulan 500 kişinin ise durumu henüz belirsiz.

Ülke içinde ve dışında sert eleştirilere hedef olan gözaltı merkezleri hakkında, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) mülteci ve sığınmacıların derhal insani koşulların sağlandığı bir yere götürülmesi çağrısında bulunmuştu.

Federal hükümetin en fazla eleştirildiği politikaları arasında yer alan söz konusu merkezler, saldırı, taciz, tecavüz ve intihar vakalarıyla gündemden düşmüyor.