1. HABERLER

  2. HABER

  3. Avukatlığı Unuttu İnsanlığı Hatırladı
Avukatlığı Unuttu İnsanlığı Hatırladı

Avukatlığı Unuttu İnsanlığı Hatırladı

"Hayata Dönüş Operasyonu" davasına baro tarafından atanan Avukat Neşe Tükenmez “Bu sanıkları savunamam” diyerek görevini bıraktı.

24 Kasım 2010 Çarşamba 15:24A+A-

Bayrampaşa Cezaevi'ndeki "Hayata Dönüş Operasyonu" sırasında görev sınırlarını aşarak 12 kişinin ölümüne sebep oldukları ve 29 kişiyi öldürmeye teşebbüs ettikleri belirtilen dönemin 39 jandarma erinin yargılanmasına başlandı.

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya 26 tutuksuz sanık katıldı. Sanıkların ve müştekilerin kimlik tesbitinin ardından söz alan avukatlar, sadece 39 erin değil, bu kişileri yönlendiren komuta kademesinden kişiler ile hükümet yetkililerinin de yargılanmasını istedi. İstanbul Barosu'ndan sanıklar Hasan Köse, Musa Tarhan ve Musa Koçtürk için zorunlu avukat olarak atanan Neşe Tükenmez, sanıkları savunmak istemediğini söyledi. Tükenmez, müdahil tarafında yer almak istediğini belirterek, sanık avukatlığından ayrıldı.

Silahı yokmuş

Duruşmada bazı mağdurların anlatımlarının ardından sanık ifadelerine geçildi. Mahkeme heyeti sorgulamaya askerlerin tim komutanı Vedat Ceylan'dan başladı. O dönem Elazığ'da görevli olduğunu söyleyen Ceylan, operasyondan 3 ay önce taburun İstanbul'a getirildiğini anlattı. Operasyon günü, yanlarına silah almadıklarını savunan Ceylan, "Sadece cop ve kalkanlarımız vardı. Bize teslim edilen sağlıklı tutukluları 50 metre ilerideki cezaevi sevk ekiplere teslim ettik. Olaya müdahale etmedik" dedi. Müdahil avukatları Ceylan'ın savunmasına itiraz edince ortam gerildi. Ceylan bir savunma avukatının "Elazığ'dan mahkumları 50 metre öteye götürmek için mi geldiniz" sorusuna cevap veremedi.

Erlere yüzlerce yıl isteniyor

Duruşmada, operasyonda hayatını kaybedenlerin yakınları ile 33 müştekinin müdahil olma talepleri kabul edildi. Mahkeme heyeti, BDP ile 6 sivil toplum örgütünün aynı yöndeki taleplerini ise reddetti.

İddianamede, sanıkların ölen 12 kişi için ayrı ayrı 20 ila 25'er yıl ve 29 mağdur için ayrı ayrı 9 ila 15'er yıl hapisle cezalandırılması isteniyor. İddianamede suçlanan askerlerden birinin operasyon sırasında Bayrampaşa değil Ümraniye'de görevli olduğu, bir başka askerin de başka bir çatışma sırasında hayatını kaybettiği ortaya çıkmıştı.

Başını gösterip cehennemi anlattı

Duruşmada, 19 Aralık 2000'deki operasyonda ağır yaralanan Hacer Arıkan da yaşadıklarını anlattı. Koğuşta 27 mahkûm bulunduğunu anlatan Arıkan şöyle devam etti: "Tavanda delikler açıldı. Bu deliklerden hortumla bir gaz salındı. Koğuşa bir alev topu atıldı ve yataklar yanmaya başladı. Kaçışırken yumuşak bir şeye bastım. Gülseren ve Şennur'un derileri dökülüyordu. Onları söndürmek için bir şey ararken kalçama bir madde geldi ve düştüm. Bir daha kalkamadım." Hastaneden tekrar cezaevine gönderildiğini söyleyen Arıkan, Adli Tıp raporu ile tahliye edildiğini anlattı. Peruğunu ve kollarını sıvayarak vücudundaki yanıkları gösteren Arıkan, ifadesini şöyle sürdürdü: "Beni yakan maddenin ne olduğunu bilmek istiyorum. Kıyafetlerimiz yanmadı. Sadece vücudumuz yandı. Bir yılda 8 ameliyat geçirdim. Bir yıl önceye kadar burnum yoktu. Omzumdan alınan parçalarla burun yapıldı. Operasyona kim katıldıysa herkesten şikayetçiyim." Arıkan, operasyonun simgesi haline gelen fotoğrafta (üstte) ambulans kapısındaki yüzü yanmış kadın mahkûmdu.

(Sinan Kal / Taraf)

HABERE YORUM KAT