Ekonomik kriz sonrası Avrupa hükümetlerinin tasarruf politikaları ve bütçe kesintileri, işsizlikle beraber halkın tepkisini de artırıyor. Eylül ayında Sarkozy hükümetinin emeklilik yaşının iki yıl ertelenmesini öngördüğü kanun yaklaşık 3 milyon işçiyi sokaklara dökmüş, Sarkozy döneminin en büyük protestosuna sebep olmuştu. Portekiz'de de manzara pek farklı değil; 3 milyon işçi devletin bütçe kesintilerine karşı grevdeler. Ve bu toplu hareket, Portekiz'in son 22 yıldır gördüğü en büyük protesto.

İngiltere'de de durum çok farklı değil. Hükümetin harç zammını artırmasına yönelik tasarısıyla 10 Kasım'da başlayan protestolar hız kazandı. Son durum itibarıyla 50 bin öğrenci sokaklarda. Yürüyüşten kopan bir grup aktivistin Londra Millbank'teki 'Tory' (Muhafazakar) Genel Merkez Binası'nı istilasıyla polisle öğrenciler arasında çıkan çatışmalarda sekiz kişi yaralandı. Binanın çatısında öğrencilerin anarşizm bayrakları dalgalanırken protestolar da devam ediyor. 24 bin üyesi olan bir Facebook grubunun 24 Ekim'de 'Neredeysen orada protesto' mesajıyla fitilini ateşlediği grev, Londra'da Sosyalist İşçiler Partisi (SWP) ve sendikaların da katılımıyla beklenen etkiyi yaratmayı başardı. Gösterilerde 17 kişi yaralandı ve 32 kişi tutuklandı.

Baş edilemez sayıda örgüt!

Öğrenciler internetin gücüyle ülkenin dört yanında aktif bugünlerde. En çok kullanılan sanal ortamlar elbette ki Facebook ve Twitter. Kapatıldıkça yenisi açılan internet siteleri ve Facebook 'event' sayfaları, devletin baş edemeyeceği sayı ve boyutta protestolara ev sahipliği yapmaya devam ediyor.

Son olarak öğrenciler Royal Holloway (Londra), Plymouth, Warwick, Birmingham, UCL, Leeds, Essex, Cardiff, Sheffield ve Londra South Bank üniversitelerinin idari ofislerini istila edip kapıları kilitlediler.

Bu protestonun benzerini Şubat 2009'da İsrail'in Gazze'yi işgalini protesto etmek için de gerçekleştirmişlerdi.

RADİKAL