1. HABERLER

  2. HABER

  3. MEDYA

  4. Avrupa Korona Kısıtlamalarını Ne Zaman Gevşetebilir?
Avrupa Korona Kısıtlamalarını Ne Zaman Gevşetebilir?

Avrupa Korona Kısıtlamalarını Ne Zaman Gevşetebilir?

Avrupa ülkelerinde de Korona kısıtlamalarını kaldırmaya yönelik talepler yükseliyor. Köşe yazarları doğru zamanlama ve ön koşulları tartışıyor.

12 Nisan 2020 Pazar 22:36A+A-

Avrupa medyası Koronavirüs kısıtlamalarını kaldırmaya yönelik taleplerini tartışıyor:

LA STAMPA (İtalya)

Tahammül sınırı da göz önünde bulundurulmalı

Siyaset bilimci Alberto Mingardi, La Stampa'daki yazısında, insanların yeniden huzura kavuşması için katı kurallar yerine esneklik zamanının geldiğini öne sürüyor:

“Ekonomiyi yeniden canlandırmak için şirketlerde de koruyucu ekipman ve sosyal mesafe kurallarına ihtiyaç olacak. Ayrıca virüsün yayılımını yavaşlatmak ile etkinliklerimizin seviyesi arasında ortak bir payda bulabilmek için zihinsel anlamda da esnek olmamız gerekiyor. ... Sorun sadece para değil. Aynı zamanda bu yeni koşullarda ne kadar özgür olabileceğimiz. ... Zaman içinde anladık ki -tam olarak ne zaman biteceğini bilmesek de- evde kalmanın 'azami tahammül edilebilirliği' diye de bir sınır var. Yani kapalı kalmanın huzurumuzu, rahatımızı ciddi ölçüde bozacağı bir eşik. ”

EESTİ PÄEVALEHT (Estonya)

Net hedefler insanları rahatlatır

Eesti Päevaleht, sokağa çıkma kısıtlamalarının kaldırılması konusunda devletin net kriterler koymasını bekliyor:

“ABD'li bilim insanlarının, önlemlerin kademeli olarak nasıl kaldırılabileceği yönündeki önerileri akla yakın görünüyor. Birincisi, iki haftalık bir süre içinde yeni vaka sayısı azalır, ikincisi, hastaneler bütün hastalara bakabilir, üçüncüsü, Covid-19 semptomları gösteren bütün hastalara test yapılabilir ve nihayet bütün hastalar ve temas kurdukları insanlar takip edilebilir. Devletten olağanüstü halden çıkışı hızla planlamasını ve herkesin izleyebileceği ciddi adımlar atması. Ancak böylece güzel bahar havasına rağmen insanların kısıtlamalara riayet etmesi sağlanabilir.”

 TRUD (Bulgaristan)

Sadece riskli gruplara sokağa çıkma yasağı

Trud, geniş kapsamlı kısıtlamaların zaman içinde faydadan çok zarar getireceğini dile getiriyor ve olaylara bakış açımızı değiştirmeyi öneriyor:

“Sonsuza kadar başımızı kuma gömüp, umut içinde tehlikenin geçmesini bekleyemeyiz. ... Kısıtlamaları hemen ve tamamen kaldırmak gerekmiyor, ama önlemler yavaş yavaş kaldırılabilir. Şu anda Koronavirüsle mücadele için harcadığımız milyarları riskli grupları izole etmek için harcayabiliriz, bu arada toplumun kalan kısmı da kitle bağışıklığı geliştirebilir. ... Bakış açımızı her şey için çok geç olduğunda değiştirmek affedilemez olacaktır, çünkü daha şimdiden sokağa çıkma konusundaki aşırı önlemler için ağır bir bedel ödemiş durumdayız.”

 ZİARE (Romanya)

Devletin yeni bir start planı olmalı

Ziare, Romanya'da krizden çıkış senaryosu bile tartışılmadığı için öfkeli:

“Önlemlerin kademeli olarak kaldırılması daha fazla ertelenemez. Ama kimsenin umurunda değil bu sanki. Asıl konuşmamız gereken bu işte, belirsiz tutulduğu için panik yaratan tasarruf önlemleri değil. Ücretlerin düşürülmesi yerine, kamu sektörünün yeniden yapılandırılması uzun vadede daha faydalı olabilir mesela. ... Yeni bir başlangıç yapmak için alınacak önlemler tutarlı bir plan çerçevesinde uygulanmalı. Ancak bu şekilde insanlar da bütünü görebilir ve üzerlerinde Demokles'in kılıcıyla yaşamak zorunda kalmaz. Hükümet hızlı davranmazsa, korkarım insanlar açlık ve çaresizlik onları zorladığı için bu yeni başlangıca kendileri start verecek.”

LA REPUBBLİCA (İtalya)

Eleştirmek yasak mı?

Böylesi zorlu günlerde dahi eleştiriler, ihanet olarak nitelendirilerek geri çevrilmemeli, diyor La Repubblica:

“Bu musibetle iki aylık mücadelenin ardından ve olumsuz gelişmelerin zirve yaptığı bir dönemde hangi şeylerin işe yaramadığını söylemekte sakınca görülmemeli. Bugünkü mücadelemizi bu kadar acılı kılan, yeniden dirilişimiziyse zorlaştıran hata ve gecikmelere işaret ederek böylesi zamanlarda elzem olan milli birlik duygusuna zarar verdiğimiz ithamıyla karşılaşmamalıyız. Elimizi vicdanımıza koyalım: Koronavirüs, bugünümüzü zorlaştıran, yarınımıza yük olan devasa boyutlardaki kamu borcundan ulusal sağlık sistemlerinin, neredeyse suç teşkil edecek şekilde zayıflatılmasına dek bütün sorunları acımasızca önümüze serdi.”

 SÜDDEUTSCHE ZEİTUNG (Almanya)

Tartışma engellenmemeli

Koronavirüs önlemlerinin gevşetilmesi tartışması birçok ülkede bastırılıyor. Süddeutsche Zeitung bu duruma anlam veremiyor:

“Koronayla mücadelede kullanılan önlemlerin gevşetilmesi, hatta sonlandırılması gibi tartışmalar, demokrasilerde gündeme gelebilmeli, hatta bu tartışmaların -sürecin en başından itibaren- yapılması zorunlu olmalı. ... Birçok siyasetçi kendi öz dinamikleri olacağını tahmin ettikleri bu tartışmadan cüzamlı görmüş gibi kaçıyor, eldeki her türlü bilgiye rağmen okulları ve mağazaları 'vaktinden önce' açmaya mecbur kalmak istemiyor. ... Ne de olsa bunun sonucunda virüsün çok sayıda insana bulaşması ya da öldürmesi için sadece birkaç hafta yeterli olacaktır. Ancak bu konuda yürütülen tartışmaların ayyuka çıkmasını engellemenin yolu, bunları bastırmak değildir.”

 PHİLELEFTHEROS (Kıbrıs Rum Kesimi)

Yeter ki itaat edelim

Hükümetler önemli sorulara cevap vermeden, sürekli yurttaşlarından bir şeyler talep ediyor, diyor Phileleftheros'tan Vasiliki Zenonos:

“Özel yaşantımız ile sağlığımız arasında seçim yapmamız isteniyor ve mutlak bir kontrol rejimine maruz bırakılıyoruz.... Bizden gammazlık yapmamız, 'gayrimeşru' davrandığını tahmin ettiğimiz herkesi ifşa etmemiz isteniyor. Ancak mali bir felaketle karşı karşıya olan eşimize dostumuza ne diyeceğimizi söyleyen yok. ... Virüsün birkaç saat içinde herkese bulaşabileceği ve mültecilerin tutulduğu tutukevleri ve konaklama merkezlerinde hangi önlemlerin alındığı, bize anlatılmış değil. ... 10 Mart'tan bu yana yemek karnesi almayı bekleyen ve bir lokma yiyeceği olmayan iltica başvurusu sahiplerine ne diyeceğimiz söylenmiyor. Öyle ya, söz dinlememiz yeterli.”

Kaynak: Eurotopics

HABERE YORUM KAT