HAKSÖZ HABER

Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisi kişi merkezli siyaset anlayışının hakim olması. Liderlik kültünü destekleyerek problemleri fasit bir dairenin içine hapseden bu bakış açısı çok daha sıkıntılı şeylere de yol açabiliyor.

Kimi zaman kült haline getirilen lider bir insana yakıştırılması yakışık olmayan sıfatlarla vasfediliyor.  Kemalizm’in Mustafa Kemal ile kurduğu ilişki bir yönüyle böyledir. İçinden çıkılamayan problemlere sebep olan bu yüceltici tavır alışlar öncelikle düşüncenin gelişim yollarının başında olan eleştirelliği ortadan kaldırılıyor. CHP’lilerin Mustafa Kemal ile kurdukları ilişkiyle kıyas dahi edilemezken dindar muhafazakarların da eleştiri konusunda sınıfta kaldığı söylenebilir.

CHP’li isimlerin Recep Tayyib Erdoğan’ı eleştirmek adına yaptıkları “otoriterlik” eleştirileri haklı noktalara dikkat çekse dahi “tutarlılık” bahsinde hep bir şeyleri ıskalıyor. Buradaki yaman çelişkiyi görmeleri için dışardan nasıl göründüklerini fark etmeleri gerekiyor herhalde…

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Şırnak’ın Uludere ilçesi kaymakamı Rıdvan Doğan'ın makam odasındaki bilgisayarın masaüstünde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafının olmasına tepki göstermiş.

“Ülkemizde gelinen son nokta” diyerek söze giren Mahmut Tanal ülkenin Cumhurbaşkanı olan bir ismin fotoğrafının bir kaymakamın bilgisayarında bulunmasından rahatsız olmuş. Peki ya aynı bilgisayarda Atatürk’ün fotoğrafı olsa Mahmut Tanal bu durumu nasıl karşılardı?

Biz size söyleyelim “İşte Cumhuriyet’imizin gerçek kaymakamı” diyerek göğsüne basardı. Yanlış anlaşılma olmasın basit bir Atatürk-Erdoğan analojisi kurmuyoruz sadece bir tutarsızlığa dikkat çekmek istiyoruz.

Devamında Mahmut Tanal şunları söylüyor: “Bir mülki idare amirinin bilgisayarı. Uludere Kaymakamı. Bu ve benzeri kişiler nasıl tarafsız olur. Nasıl devlet baba olur? Her siyasi görüşe eşit mesafede olması gerekmiyor mu? Kamu düzeninin gereği eşit davranmayı zorunlu kılıyor”

Bu sözlerden anladığımız kadarıyla Erdoğan fotoğrafı bulunanlar tarafsızlığını yitirmiş oluyor. Peki, Atatürk fotoğraf ve rozetlerini zorunluluk halleri dışında üzerindeki kıyafetler dahil olmak üzere taşıyanlar tamamen tarafsız mı? Onların da her siyasi görüşe eşit mesafede olduklarını söyleyebilir misiniz?

Bu sorular Mahmut Tanal için fazla zorlayıcı olacaktır zira onun zaviyesinden Atatürk “hepimizin” ortak değeridir. Sizleri üzme ihtimalini göze alarak belirtiyoruz ki Atatürk hepimizin ortak değeri değil! 

Türkiye’ye ise acil bir şekilde gerekli olan ölü veya diri fark etmeksizin devlet görevlilerinin fotoğraf ve isimlerinin devlet dairelerinde kullanılmasının yasaklanması yönünde bir düzenleme… CHP’lilerin başlattığı bu kültleştirme saçmalığının toplumun geri kalanına bulaşmaması için bu işe bir son verilmesi gerekiyor!