1. YAZARLAR

  2. Fatma K. Barbarosoğlu

  3. AKP gönülleri bırakıp rakamlara teslim olunca…
Fatma K. Barbarosoğlu

Fatma K. Barbarosoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

AKP gönülleri bırakıp rakamlara teslim olunca…

03 Nisan 2009 Cuma 06:19A+A-

Seçim sonuçlarını herkes kendi durduğu noktadan değerlendirmeye devam edecek. Seçimden çıkan "mesajı" kahve falı niyetine kendi istek ve beklentileri üzerinden "okuyacak". Liberaller AB'ye giriş çalışmaları aksamaya başladığı için, Kürtler bölgede yeterli açılım sağlanamadığı için, laikler korkularımızı çoğalttığı için… diyerek yorumlayacaklar. Sadece, evet sadece bu kadar hayal kırıklığı içinde başörtülü kadınlar/genç kızlar ağzını açıp tek bir söz söyleyemeyecek. Söylemeye kalkınca "a sıktı ama hep başörtüsü hep başörtüsü "diyenler olacak çünkü. Dindarların oyu ile bir parti ezici bir çoğunlukla iktidar olduğunda "sorun" olacak, ama dindarların oylarını yavaş yavaş çekmeye başlaması hiç dikkate alınmayacak.

AKP olabildiğince yukarıya çıkardığı çıtasının birkaç santim altında kalınca "sendelemiş" olacak, ama CHP yerden bir karış yukarı koyduğu çıtaya başını değdirince "yükselecek". Neden çünkü baskın medyamız seçim sonuçlarını böyle ok-u-yor.

Öyleyse biz sonuçları kimsenin okumadığı yerden okuyalım. AKP kadınlar teşkilatının "sorunlu" duruşu üzerinden mesela. Kamuoyunda fazla yer bulmadı ama, AKP kadın teşkilatının başarılı kadın olarak Gülben Ergen'i ödüllendirmesi AKP'ye gönül vermiş, emek vermiş pekçok kadını rencide etti. Kol kırıldı yen içinde kaldı. Ama kırık kolun acısı sandıkta bir şekilde ortaya kondu. Bunu nereden çıkarıyorum? "Başarı ödülü"nün verilmesinin üzerinden aylar geçmiş olduğu halde, hemen her platformda başörtüsü yüzünden taciz ediliş hikayesi paylaşılırken konu hep o ödüle, kimlerin kimleri "başarılı" bulduğu meselesine geldi. Oyların kadın ve erkek oyu olarak tasnif edilmesi mümkün olabilseydi, AKP'den kopan kadın oyların önemli bir kısmının SP'ye gittiğini görebilirdik belki. Mehmet Bekaroğlu, yolun başında kadınları başörtülü zengin kadınlar ve başörtülü fakir kadınlar olarak ayırmayıp çile çeken kadınlar paydasında eşitleyebilseydi, SP'nin oylarının birkaç puan yukarda olma ihtimali vardı. İktidarın olanca yükünü çeken başörtülüler için "ateşinden ısınmadık dumanından gözümüz kör" feryadı devam ediyor.

CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin; Milli Görüş yapılanmasını takip ve taklit ederek, olduğu yerden kıpırdamaz, göz görmez kulak duymaz partisini canlandırdı. Akif Emre'nin Salı günü yazdığı gibi AKP, adam adama markaj usulünü terk edip, kendisini reklamcıların kollarına, şirket ölçümlerine bıraktı. Çok iyi bildiğim iki bölgeden örnek vereyim. Maltepe'nin kaybedeceğini seçimlerden bir ay önce söyledim. Hiç adetim olmadığı halde bahse girdim. Ve evet sonuçlar tam da tahmin ettiğim gibi oldu. CHP'nin adayı Prof.Dr.Mustafa Zengin seçimi kazandı. Neden kazandı? Ya da ben kazanacağını nasıl tahmin ettim? Prof.Dr.Mustafa Zengin'in ne kadar yardımsever, iyiliksever babacan bir zat olduğunu anlatan hikayeler kulaktan kulağa dolaşıma girmişken, daha seçim şarkıları başlamamıştı.

Seçim şarkıları sokaklara "ses" vermeye başladığında ise, Maltepe Belediye Başkanı Fikri Köse ile ilgili olarak kulaktan kulağa dolaşanlar inişin başladığını gösteriyordu. Çünkü pekçok esnafın hep aynı şeyi değişik cümlelerle tekrarladığına şahit oldum. Cümlelerin ortak anlamı başkanın ne kadar yukarıdan ve ne kadar uzak olduğu üzeridendi. Nezaketim elvermediği için halkın kullanmış olduğu kibir kelimesini parantez içine aldığımı söylemeliyim. Fikri Köse afişlerini ve posterlerini gerektiği gibi asınca, yani bir reklam ajansına kucak dolusu paralar verince kazanacağından erkenden emin oldu. Onun için oy isteyen bir başkan olarak değil, tebrikleri lütfen kabul eden bir başkan olarak dolaştı.

Hemen seçim ertesi halkın verdiği mesajı aldıklarını, bu konuda derslerini çalışacaklarını söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan halkın eğilimlerini bilimsel olarak tespit etmekten bahsediyordu. Oysa AKP tam da "bilimsellik" yüzünden kaybediyor. Üsküdar adayı Mustafa Kara ve ekibi seçimlerden önce yaptırdıkları anketlere dayanarak ezici bir çoğunlukla gelecekleri sevincini erkenden yaşamaya kalkmanın bedelini, az kalsın ilçeyi kaybederek ödeyecekti. Tanık olduğum bir anketi, rakamların bir hiç olduğunu aslolanın gönülleri kazanmak olduğunun hatırlanmasına vesile olur umuduyla paylaşayım sizlerle.

Yer Üsküdar. Kapı çalınıyor. Önce bir paket kahve verilip arkasından oyunuzu AKP'ye verecek misiniz sorusu soruluyor. Bu durumda verilen cevap sahiden cevap mıdır?

AKP'li yöneticilerin yollarına çıkan engelleri aşmak için rakamlara değil kendilerine inanan gönüllere ihtiyacı var.

Bu bağlamda AKP'nin Gaziantep'in İslahiye ilçesinde belediye başkanlığını kazanmış olan başörtülü başkan ile ilgili olarak medyaya yansıyan haberler eğer doğruysa, AKP'nin kaybettiği ve bundan sonra kaybedeceği kadın oylar konusunda tekrar tekrar düşünmesi gerekiyor. Başörtülü olduğu için çiçeği burnunda başkana itiraz eden AKP'lileri halk asla unutmaz.

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT