HAKSÖZ HABER

31 Mart yerel seçimleri büyük sürpriz doğurdu. Henüz seçim sonuçları kesinleşmiş değil ama açılan sandık oranından seçimin genel görüntüsünü okumak mümkün. Buna göre AK Parti iddialı olduğu pek çok il ve ilçede seçimleri kaybetmiş görünüyor. Buna karşın CHP İstanbul ve Ankara’da galibiyetini pekiştirirken, buna Bursa, Balıkesir gibi pek çok ili de eklemiş durumda.

Daha 10 ay önce yapılan genel seçimlerde güçlü bir muhalefet bloğuna karşı başarılı bir sonuç elde eden Erdoğan liderliğindeki AK Parti’nin aradan geçen yaklaşık 1 yıllık süreçte, üstelik de muhalefetin darmadağınık olduğu bir ortamda bu oranda güç kaybetmesi şaşırtıcı oldu. İstanbul ve Ankara’da mevcut CHP’li belediye başkanlarının açık ara seçimi kazanmasına ilaveten daha önce AK Parti’de bulunan pek çok ilçe belediyesi de bu seçimlerde CHP’ye geçti.

31 Mart 2024 yerel seçimleri 22 yıllık süreçte AK Parti’nin en kötü performansını simgeliyor. Bu uzun süreçte AK Parti, küçük bir oy farkla da olsa CHP’nin gerisinde kalarak ilk kez 2. Parti konumuna düşmüş görünüyor. Bu sonuçlar şüphesiz çokça tartışılacak ve muhalefet açısından 4 yıl sonra yapılacak genel seçimler için bir gösterge olarak kabul edilecek ve AK Parti iktidarına yönelik baskı artacak.

31 Mart 2024 seçimlerindeki bu olumsuz sonucun telafi edilmesi çabaları muhtemelen iktidar açısından bundan sonraki acil gündem maddesi olacak. Bunun için öncelikle hasar tespit çalışmaları elzem. Yetersizliklerin, yanlışların görülmesi şart. Ama umarız 2019’da olduğu gibi iktidar yetkilileri faturayı yine yanlış adreslere çıkarmazlar.

Ülkede devam etmekte olan ekonomik krizin seçim sonuçlarını doğrudan etkilediği görülebiliyor. İktidar nobranlığı ile tabanda biriken tepkilerin dikkate alınmaması da bu sonucu beslemiş olmalı. Ve yeni gelişen bir olumsuzluk faktörü olarak Gazze sürecinde iktidarın performansının zayıf kaldığına yönelik eleştirilerin de iktidar tabanında bir geri çekilmeye, uzaklaşmaya yol açtığını söylemek mümkün. Seçimlere katılım oranındaki düşmenin kısmen bu konuyla irtibatlı olduğu tahmin edilebiliyor.

Sonuç itibariyle iktidar yıpranmışlığının da etkisiyle AK Parti’nin ağır bir yenilgi aldığı açık. Bu durumun iktidarı nereye doğru iteceğini hep birlikte izleyeceğiz. Umarız karşı cenahı etkileme saikiyle Kemalist resmi ideolojiye bağlılık mesajlarının arttığı, milliyetçi-devletçi söylemlerin hız kazandığı, muhacirlerin hayatını zorlaştıran uygulamaların çoğaldığı bir sürece girilmez. Bu tür bir yönelim seçim sonuçlarına ilişkin yanlış bir çıkarım anlamına gelir.

İktidar kadrolarının yolsuzluk, adaletsizlik, kibir, hesap vermezlik vb. pek çok zaafla yüzleşmeyi daha fazla ertelemesi mümkün değil. Yara kangrenleşmeye doğru gitmekte ve acil cerrahi müdahale gerekiyor. Bu yapılmadığı takdirde sadece bu ülke Müslümanları adına değil, Ümmet adına da elde edilen pek çok kazanımın heba edilmesi tehlikesi büyüyor. Tam bu noktada genel manada İslami camianın da iktidara yönelik uyarı ve gerektiğinde tavır alma sorumluluğunu yerine getirme hususunda daha atak bir tutum geliştirmesi gerekiyor.