1. YAZARLAR

  2. Ayşe Böhürler

  3. Ahkam kesmek mi- çözüm bulmak mı?
Ayşe Böhürler

Ayşe Böhürler

Yazarın Tüm Yazıları >

Ahkam kesmek mi- çözüm bulmak mı?

09 Mayıs 2009 Cumartesi 05:08A+A-

Mardin'deki katliam sebepleri üzerine hepimizin söyleyecek sözleri var elbette. Ancak konu ile ilgili bölge insanının açıklamaları ile batıdan ahkam kesenlerin yorumlarını bir arada dinlemek, anlamak için haberdar olmanın, bilgi sahibi olmanın yetmediğini gösteriyor. Ve bir noktadan sonra aynı kelimeler farklı manalara işaret etmeye başlıyor.

Mardin Valisinin yaptığı açıklamada olduğu gibi.

Vali bölgeyi tanıyan birisi olarak kız çocuklarının okula gitmesini sağlamak için kız yatılı bölge okulları ve yurtlar açmak gerektiğini söylüyor.

Bölgeyi tanımadan, klişe yargılarla ,bilgisi olmadan ama hüküm sahibi olan mümtaz medyamız ise valiyi topa tutuyor. Vay efendim bu bizi nereye götürür. Geldiğimiz nokta çok daha mı iyi diye sormadan edemiyor insan. Yıllardır böyle diyerek kız okulları açmayı gericiliğin ayak sesleri olarak kabul ettiğimiz için değil midir ki hala kızların eğitiminde yüzde yüzü yakalayamamış bir ülkeyiz. Batılı hem cinsleri ile aynı tarihlerde kadın haklarını savunmuş kadınların kaçıncı göbek torunları olmamıza rağmen, hala kadın hakları meselesini konuşup durmuyor muyuz? Bu konuları hala konuşuyor olmamız, hala kadın düşmanı törelerden söz etmemiz bir başarısızlık değil midir?

12-13 yaşında kız çocuklarının evlendirildiği bir coğrafyada kızların kaderini değiştirmek istiyorsak, karma okullar yerine kız okullarını gündeme almak zorundayız. "Ne münasebet canım, babalar değişsin!" demekle değişim sağlanamıyor ne yazık ki. Hele de toplumsal kabullerin değişimi, devrimle gerçekleşemiyor. İnsanların ikna olması, zihniyetlerini değiştirmesi, bu değişimi davranışlarına yansıtması çoook vakit alıyor.

Bunu görmek ve kabul etmek gerekir. Eğer 12-13 yaşında kız çocukları evlenmesin diyorsak, onlara eğitimi kolaylaştırmak lazım. Ki onlar babalarını, annelerini, amcalarını, teyzelerini değiştirebilsinler, kendi iradelerini ortaya koyabilsinler. Eğer gerçekten onların eğitim görmesini, bölgedeki sosyal değişimin başlamasını istiyorsak da, seçenek olarak ailelerinin kızlarını içlerine sinerek gönderebilecekleri kız okullarını ve yurtlarını yapmamız şarttır.

Çağdaş Yaşamcıların bursiyerlerini karma yurtlarda kalmaya, karışık dans partilerine katılmaya zorlamalarının ne cumhuriyete ne de kızların kendisine de fayda sağlamadığı ortada. Tam tersi bir tutumun faydası ise daha çok okuma imkanına kavuşan kızlara olacak. Bu kızlar böylece sabit fikirli babalarını, amcalarını değiştirecek güce sahip olabilecekler. Ne yazıktır ki batıdaki sabit fikirli amca ve teyzeleri de onlara bu imkanı vermemek için direniyorlar.

Batıdan bakıp küçümsemek, şöyle olsun diye buyurmak bölge gerçeğini değiştirmiyor. Değişim, esneklik ve emek ister. Bu nedenle kızların okumasını destekleyen Mardin Valisini topa tutmak değil, alkışlamak gerekir. Okula gitmeyen kız çocuklarının büyük bölümü ise bu bilmediğimiz, anlamadığımız ama üzerine bol bol ahkam kestiğimiz bölgelerden ne yazık ki. Anlamadığımız konularda ahkam keserek kaç kişinin hayatını etkilediğimizi bir fark etsek!.

Mardin'in Bilge köyünde olanları anlamak için de yargılamayan analizlere ihtiyacımız var. Bu konuda önceliği de bölge üniversitelerindeki sosyologlara vermek çok daha anlamlı sonuçlar ortaya koyar. En azından bölge insanına uzaylı gibi bakmazlar.

....

Eğitimde olduğu gibi kadınların siyasete katılımının artırılması meselesinde de sürekli tekrarladığımız klişeler var. Mesela Cumhuriyet ile birlikte Türk kadını batılı kadınlardan önce siyasi haklarına sahip oldu. Bu cümle devamında bugün gelinen nokta ne yazık ki izaha ihtiyaç duymaktadır. Bugün yeterli olmasa da kadınların siyasete katılımları ise Cumhuriyet Halk Partisi'nin değil, muhafazakar bir partinin önderliğinde artmış, artırılmıştır.

Ayrıca Ak parti, tüm Türkiye'de, bütün illerde kadın meclis üyesi çıkararak Cumhuriyet tarihinde bir ilke de imza atmıştır. Ak Parti çatısı altında Türkiye genelinde 667 Belediye Meclis Üyesi, 56 İl Genel Meclis Üyesi olmak üzere, 723 kadına yerel yönetimlerde yer alabilmiştir.

Büyükşehir meclislerinde AK PARTİ 54, CHP 16, DTP 7, DSP 1 kadın üye çıkarırken, MHP'nin hiç kadın üyesi bulunmuyor.

Nevşehir'de 1 kadın belediye meclis üyesi varken şimdi sayı 7 ye çıkmış . Kahramanmaraş'ta 2 iken 12, Konya'da 4 iken 22, Rize 3 iken 19 kadın belediye meclis üyesi olarak yerlerini almışlar. Belediye meclislerinde kadınlara yer veren illere baktığımızda ise muhafazakar olarak tanınan illerin başı çektiğini görüyoruz. Erzurum'da İl Genel Meclis'i başkanlığına da genç bir avukatın Selcan Karagöl'ün getirilmesi, Konya'da 22 kadının belediye meclislerine girmesi şaşırtıcı olduğu kadar önemli ve büyük bir değişimi gösteriyor.

Ayrıca Ak Parti bu seçimlerde aralarında Ardahan, Muş, Siirt, Bitlis, Adıyaman, Bingöl, Tunceli, Sivas, Batman, Bayburt, Karaman'ın da bulunduğu 14 il de Cumhuriyet tarihinde ilk defa kadınları belediye meclisine sokma başarısını göstermiş. Bu başarıda Başbakan'ın desteği ile birlikte, Gaziantep'ten ilk kadın milletvekili olan AK Parti Kadın Kolları Başkanı Fatma Şahin'in payı büyük. Yönetimindeki kadın kolları ile birlikte içten, sevecen ve yapıcı bir yaklaşımla siyaset yapmanın en büyük faydasını yine kadınların gördüğünü herkese gösterdi. Yıllardır kadının siyasete katılımını artırmak için ahkam kesenlerin elitist tavırları ile başaramadıklarını, o teşkilatı ile bir bütün halinde Anadolu'da çalışarak başardı.

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT

1 Yorum