
Abdullah Muhaysini Ahmed Şara ile aralarında geçen bir diyaloğu paylaştı
Suudi davetçi Abdullah Muhaysini, yıllar önce Ahmed Şara ile aralarında geçen bir diyaloğu paylaştı
2018’de İdlib’deyken Ahmed Şara’ya dönüp: “Bazen seni selefi cihadi çizgiye meylediyor görüyorum, bazen İhvan düşüncesine, bazen de farklı yönlere…” dedim.
O ise gülümseyerek: “Peki, sen hangisi olmamı istersin?” diye sordu.
Ben de: “Müslümanların kurtuluşunu ve özgürleşmesini sağlayacak olan hangisiyse onu” dedim.
Bunun üzerine bana derin bir sözle karşılık verdi: “Ey Şeyh Abdullah, bu gruplar ve isimler üzerine kesin bir delil var mı? Asıl olan Allah’ın ve Resulünün emrine uymaktır. Bu gruplar kendi tecrübelerini yaşadılar, isabet ettikleri de oldu, hata yaptıkları da. Ama ümmet bugün yaralı; aynı tecrübeleri tekrarlamaya ihtiyacı yok. Bizim ihtiyacımız olan, Müslümanların kimliğini koruyan, onurlarını muhafaza eden, kalıplardan ve isimlerden uzak, yeni ve gerçekçi bir tecrübedir.”
Şeyhe başkanlık yükü yüklendiğinde bu sözlerini hatırladım ve dedim ki: “Sen bugün bir örnek ve başlı başına bir mektep oldun. Senin tecrüben artık bireysel bir içtihadın ötesine geçti; bir yol haline geldi. Senden sonra gelenler sana uyacak. Eğer iyi yaparsan hem senin hem onların sevabı olur; eğer sende tökezleme olursa onlar da seninle tökezler. O halde adımlarına dikkat et, önce Allah’tan yardım iste, sonra farklı meşreplerden âlimlerin ve uzmanların tecrübelerine başvur. Çünkü sen düşünce ve pratikte yeni bir yol açıyorsun.”
Gerçekte, pek çok kimsenin bilmediği şey şudur: Şeyh, derin tefekkür ve fikri olan bir adamdır. Tecrübeleri inceler, tarihi yeniden değerlendirir, tartışır ve mukayese eder; alışılmadık sorular sorar. Nice zamanlarda bir mesele üzerinde geceyi onunla birlikte geçirirdim; delilleri aktarır, tek tek tartar. Bazen: “Bu görüşü âlimlerden biri söyledi mi?” diye sorardı; farklı olmak için değil, hakikati bulmak ve meseleyi iyice açmak için.
Sanırım Allah onu, ümmetin tarihindeki en kritik dönemlerden birinde, projelerin tökezlediği, yolların kesiştiği bir anda seçti. Ona, bireylerin gücünü aşan ağır bir yük yüklendi. Fakat bunda başarılı olursa, gelecek aşamaların üzerine inşa edileceği bir dönüm noktası olur.
Neredeyse her gün ismini zikrederek dua ediyorum; çünkü inanıyorum ki onun sebatı ve salâhı ümmet için büyük bir hayırdır. Yolu ne kadar zorlu ve sarp olsa da Müslümanların daha önce açılmamış yollara girmelerine vesile olabilir ve onlara onurlarını ve itibarlarını yeniden kazandıracak yeni bir fırsat sunabilir.











HABERE YORUM KAT