1. YAZARLAR

  2. Elif Çakır

  3. Mavi Marmara’nın kelebek etkisi
Elif Çakır

Elif Çakır

Yazarın Tüm Yazıları >

Mavi Marmara’nın kelebek etkisi

12 Haziran 2010 Cumartesi 07:14A+A-

Şimdi ben size “Mavi Marmara gemisi bir kelebek etkisi yarattı” desem “nasıl yani” diyeceksiniz.

Ya da şöyle söyleyeyim: Mavi Marmara’nın 600 yolcusu meğer bunca badireyi Gazzeli bir bebeğin hayatını kurtarmak için yaşamış desem!.. İlk tepkiniz ne olurdu?

Dokuz insan hayatını kaybetti, onlarca insan yaralandı, dünya karıştı… Bu sözler ancak çıldırmış bir insanın sözleri olabilir…

Öyle mi hissediyorsunuz…

Ben öyle düşünmüyorum…

Her şey birbiriyle bağlantılıdır, bütün olaylar ilmek ilmek örülmüştür de biz neden sonra farkederiz…

Attığınız bir adımın, aldığınız bir nefesin, yaşadığınız bir hadisenin başka hangi zincirleme gelişmelere sebep olduğunu bilemezsiniz!

Tıpkı Gazzeli minik Retaj bebeğin hikâyesi gibi…

31 Mayıs pazartesi sabahının erken saatlerinde Milliyet gazetesi ekonomi müdürü Murat Sabuncu’nun cep telefonuma attığı “bu bir felaket” mesajı sonrasında neler olduğunu kestirmeye çalışırken, Gazze’de her şeyden habersiz yaşam mücadelesi veren Retaj bebekle kaderlerimizin kesişeceğini nereden bilebilirdim?

Murat Sabuncu, Mavi Marmara hadisesinin ardından Gazze’ye haber için gittiğini sanırken, “Hani diyor insan... Tüm inanç, milliyet, politik görüş bir yana konulsa. Bir yana da bu bebek. O kurtulsa. Hayat için ona yeni bir şans tanınsa...” diyerek bitirdiği satırlarda, o bebeğin “şansı”nın bizzat kendisi olacağını tahmin edebilir miydi? Adımlarını kendisi atsa da, Retaj bebeğe doğru adımları attıranın başka bir güç olduğunu…

Murat Sabuncu Gazze’ye gitti. İsrailli yetkililerin, dünyanın gözünün içine baka baka “insanî yardıma ihtiyaç yok burada” yalanını söylediği sırada, Retaj bebeğin fotoğraflarıyla birlikte hikayesini anlattı: Retaj bebek doğuştan kalp hastası ve acilen ameliyat edilmezse, büyük ihtimalle yaşamayacak!

Şimdi şu satırları yeniden okuyun…

Mavi Marmara’ya binen 600 kişi belki de o minik bebeğin hayatı için yola çıktılar. Ve büyük bir ihtimalle sadece onun için de değil, Gazze’deki tüm hasta çocukların geleceğini etkileyecek bir hamle yaptılar.

Çünkü İsrail, Gazze’deki acil ve ağır hastalıkları bulunanları kolay kolay kendi hastanelerine kabul etmiyor. Ailesinde Hamas sempatizanı olup olmadığını araştırıyor. Ve tabi ki hemen hepsi Hamasçı çıkıyor!..

Retaj bebeğin Türkiye’ye getirilmesiyle ilgilenen üst düzey bir diplomatın sözleri, bu önemli hususa dikkat çekiyor: “Gazze’de zor durumdaki ve acil durumdaki hastaların tek umut kapısının İsrail olmadığını da gösteren bir operasyon olacak bu. O açıdan Retaj bebeğin ne kadar önemli bir iş olduğunu biliyorsunuz değil mi? Burada uygulanan sağlık ablukasının kırılması demek. Gazze’de artık hiçbir hasta, ailesi ya da kendisi Hamaslı mıdır, değil midir araştırmalarına tabi tutulmayacak, hastaların kaderi İsrail’in insafına terk edilmeyecek. Refah kapısı açılırsa burası hayat kapısı olacak!”  

Siz bu yazıyı okuduğunuzda belki de Retaj bebek El-Ariş’te kendini bekleyen Medical Park hastanesinin gönderdiği ambulans uçağa ailesiyle birlikte binip Türkiye’ye gelmiş olacak…

Murat Sabuncu Perşembe akşamı beni aradı:

“Elif, Retaj bebeği yaşatma şansımız olabilir. Gazze’den döndüğümden beri ulaşabildiğim herkesle görüştüm. Medical Park hastanesi bebeğin ameliyatını ve bakımını, hatta ailesinin burada kalmasını da sağlayacak şekilde tüm masrafları karşılıyor. Bir de ambulans uçak gönderecek. Bu bebeğin oradan çıkartmamız lazım. 24 saattir buradayım ve o bebeği unutamıyorum, bir şeyler yapmamız lazım. Ancak ben bu kadarını yaptım. Şimdi Mısır’la görüşülmesi lazım ki bebeğin Refah kapısından geçmesine izin verilsin. Buradan yetkililerle görüşülmesi lazım, onların devreye girmesi gerekiyor. Sen ne yapabilirsin?”

Düşünüyorum…

“Aklıma Egemen Bağış’tan başkası gelmiyor, onu arayayım mı?” diyorum. Sabuncu “Bize yardımcı olacak önemli bir isimden bahsediyorsun, hemen arayabilir misin” diyor.

Saate bakıyorum… Gecenin 23.00’ü…

Bir bebeğin hayatı söz konusu olunca ‘ayıp olur mu bu saatte’ nezaketini bir kenara bırakıp telefona sarılıyorum.. “Merhabalar” diyerek telefona kendisi bakan Sayın Egemen Bağış, bizlere bir telefon kadar yakın olduğu kadar diplomatik kanalları gece gündüz demeden harekete geçirecek yakınlıkta kurmuş ilişkilerini…

Ertesi gün Murat Sabuncu ile tekrar görüştüğümüzde, “Elif çok mutluyum. Galiba her şey halloluyor Egemen Bey’in devreye girmesiyle” dedi.

Böylece, Doğan medya ile Yandaş! medyanın işbirliğiyle, tabi ki Egemen Bağış’ın işbitiriciliğiyle, Gazze’deki tüm hastalar için sağlık ablukası ilk kez delinmiş oluyordu.

Bir kez daha Retaj Bebek, Murat Sabuncu ve kendim adına Egemen Bağış’a “bunlar insani şeyler teşekküre gerek yok” dese de teşekkürler…

Kalp yetmezliği bulunan Retaj bebeğin kalbi umuda atacak…

STAR

YAZIYA YORUM KAT