Devam eden soruşturmanın önünün kesilmesine yönelik hamle olarak kabul edilen kararı Vakit'e değerlendiren Emekli Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, "Türkiye'de neredeyse hiç olmayan bir durum ile karşı karşıyayız. Çünkü Türkiye'de hâkimler hakkında dava açılsa bile Yargıtay müdahil olarak ceza verilmesinin önüne geçiyordu. Sonra 1. sınıf hâkimler hakkında dava açılmasını bırakın şikâyette bulunulması bile neredeyse imkânsızdı. Çünkü şikâyette bulunanlar bile tazminata mahkûm ediliyordu. Bugün ise Yargıtay'ın görevini yapmaya çalışan hâkimleri cezalandırdığını görüyoruz" dedi.

HÂKİMLER BASKI ALTINA ALINDI

Kararın hâkimleri direkt olarak etkileyeceğini ve baskı altında kalmalarına neden olacağını vurgulayan Kayasu, "Bu karar diğer Ergenekon sanıklarına da emsal niteliğindedir. Onların da harekete geçmesi an meselesidir. Dolayısıyla artık hâkimlerin görevini yerine getirmesi iyice zorlaştırılmış oldu. Çoğu hâkim bundan sonra bu tür davalardan çekilebilir" şeklinde konuştu.

SORUŞTURMANIN GENİŞLETİLMESİ ENGELLENİYOR

"Ergenekon davasında daha ileri gidilmesi istenmiyor" diyen Sacit Kayasu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Soruşturmaya devam edildiği takdirde Ergenekon'un yargı ayağı da deşifre olacak. Yargı ayağı ile birlikte basın, siyaset ve işadamı koluna da ulaşılacak. İşte verilen kararlar ile bu engellenmek isteniyor. Soruşturmayı başlatmak arı kovanına çomak sokmaktı. Çomak sokulduğundan bugüne kadar önce savcılar hedefe alındı, şimdi hâkimler yıldırılmak isteniyor. Ancak savcı ve hâkimlerimiz dik durmalıdır. Duruşmalara kararlı bir şekilde devam ederek ülkenin önünü açmalıdırlar. Bu tür yapılanmalar ülkemizi çok geride bıraktı. Bu yapılanmalar ile mücadele sürdüğü takdirde Türkiye dünyanın en büyük 5. ekonomisi haline gelir. Siyasi ve demokrasi olarak da kazancımız çok büyük olur."

AVCI: HÂKİMLERE DARBE GİRİŞİMİ

Eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı ise görevlerinden dolayı hâkimlerin cezaya tabi tutulmalarının kabul edilemez bir durum olduğunu söyledi. "Hâkimlerden açıkça görevlerini ihmal etmeleri bekleniyor" diyen Avcı, "Verilen karar ile hâkimlerin direnci kırılmak ve tazminat davaları ile de kafese alınmak isteniyor. Açıkça Yargıtay, Ergenekon sanıklarına 'Ben emsal oluşturdum. Aleyhinize karar çıktığında hemen dava açın' demiştir. Bu, hâkimlere açık darbedir. Kasıtlı bir şekilde Ergenekon operasyonunun durdurulması için alınan en önemli tedbirlerden birisi ile karşı karşıyayız" diye konuştu.

AİHM Türkiye eski Avukatı Salih Efe de "Bugün Türkiye'nin demokratikleşmesine en büyük engel maalesef yargıdır. Statükonun sorgulandığı bütün davalarda yargı Türkiye'de her zaman statüko ve vesayetten yana olmuştur. Anayasa Mahkemesi'nin hiç çekinmeden Anayasayı ihlal ettiği bir ülkede Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin böyle bir karar almasına şaşırmadım doğrusu. Dosyanın tüm detaylarını bilen ve tahliye talebini reddeden 9 hâkimi başka bir amaçla suçlamak şık ve hukuki değildir. Başka sanıkların tahliye edilmelerine rağmen Haberal ve benzerlerinin tahliye edilememesinde elbette ciddi sebepler vardır. Sayın hâkimler görevlerini ifa etmişlerdir, bundan dolayı onları suçlayarak tazminat ödetmeye kalkışmak, dolayısıyla bu davalara bakan diğer hâkimleri de bir çeşit tehdit etmek, baskı altına almak ve yargıyı etkilemek anlamına gelmektedir. Bu, Türkiye'de yargının içine düştüğü acı durumun göstergesidir. Türk yargısı negatif yönde içtihat oluşturmaya devam etmektedir" şeklinde konuştu.  (Vakit)