1. HABERLER

  2. HABER

  3. Yalman’ın Sözleri Hasdal'a Balyoz İndirdi
Yalman’ın Sözleri Hasdal'a Balyoz İndirdi

Yalman’ın Sözleri Hasdal'a Balyoz İndirdi

Balyoz hükümlülerinin 'konuş' baskısına 'Artık yeter. Seminer emrime aykırı yapıldı' diyerek cevap veren dönemin KKK Aytaç Yalman'ın açıklamaları yeni bir tartışma başlattı. Bu sözler sanıkların kaldığı Hasdal'a bomba gibi düştü.

05 Kasım 2013 Salı 07:41A+A-

Yasemin Asan - Cihan Akıncı / Yeni Şafak

Eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman'ın, Balyoz Davası'yla ilgili sessizliğini bozması, karanlık bir dönemin aydınlanmasına katkı sağlayacak. Yakın tarihin en fırtınalı döneminde Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevinde bulunan emekli Orgeneral Aytaç Yalman, Yargıtay tarafından kesin hükme bağlanan Balyoz Darbe Planı davasıyla ilgili ilk kez konuştu. Emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu, Yalman'ın açıklamalarını son derece olumlu bulduğunu ifade ederek, 'Tarihe ışık tutma, not tutma anlamında çok önemli. Çünkü bu büyük meselenin anlaşılabilmesi için Aytaç Yalman'ın konuşması lazımdı. Şahsi bir savunma gibi gözüküyor ama buna rağmen çok detaylarla tarihe ışık tutuyor' dedi.

SENARYONUN DIŞINA ÇIKMAK DARBE SUÇU

Yalman'ın söylediklerinin doğru olduğunu söyleyen Tarımcıoğlu, 'Mahkemede neden ifade vermedi ki şeklindeki suçlamalar yersiz. Çünkü zaten her şey ortadaydı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'n emrine rağmen Balyoz düzenlemesi, seminer yapıldı. Seminerde daha evvelki senaryonun dışına çıkıldı. Genelkurmay'ın verdiği talimatın dışına çıktı. Bu tabi iç hizmet kanuna göre emre itaatsizlik sayılır ama aslında bir darbe suçu olduğu için emre itaatsizlik ısrar olarak tarif edilmez. O bir darbe teşebbüsüdür. Mahkeme de ona bakmıştır' diye konuştu.

BALYOZ GİZLİ HAZIRLANDI

Tarımcıoğlu, 'EMASYA Planı'nı aşan bir uygulama Balyoz'da bu ilk Genelkurmay talimatında yoktu. Farklı senaryo uygulandı. Balyoz planı hemen hazırlanan bir plan değildi. Gizli ve özel olarak 3 Kasım seçimlerinden 10 gün sonra 13 Kasım günü talimatı verildi. Ve elde tutuldu. 1 Mart tezkeresi geçmediği için 5 Martta yürürlüğe konuldu. Oraya katılan Generaller tamamı bununla ilgili değildi. Bu planın bir parçası değildi. Haberleri yoktu. Fakat çekirdek grup bunu hem kara kuvvetleri komutanlığı emrine rağmen hem de Genelkurmay Başkanlığı emrine rağmen kara kuvvetlerin gönderdiği bilirkişi raporunda da bu çok net bir şekilde ifade edilmişti.' dedi. Tarımcıoğlu, 'Yalman tarihe not düşme anlamında bunu ifade diyor. TSK arkadaşları tarafından da rencide edildi. Bu bakımdan belki filmlere konu olacak trajedik bir durum yaşadı. Aynı Hilmi Özkök Paşa da yaşadı.' şeklinde konuştu.

Haberin yoksa o koltukta niye oturdun?

103 sanıklı 28 Şubat davası Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmasına dönemin Kara kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın bir gazeteye verdiği röportaj damga vurdu. Tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Çetin Doğan, 'Benim haberim yok' diyorsa, Kara Kuvvetleri Komutanlığı koltuğuna niçin oturdu, anlamış değilim.' dedi.

YALMAN BİLİYORDU

Dönemin Kara kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın, 'Üç günlük seminerin bir gününde emrime aykırı olarak, EMASYA Planı'nın görüşüldüğünü, seminere gönderdiğim müşahit generalden öğrendim. Benim 1. Orduda yapılan seminer ve senaryolardan haberim yok. Haberim olsaydı konuyu askeri mahkemeye taşırdım.' sözlerine dönemin 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan itiraz ederek o dönem hazırlanan seminer ve senaryolardan haberi olduğunu iddia etti.

EMİR KOMUTA GEÇERLİ

TSK'da emir komuta zinciri olduğunu ve hiç kimsenin bunun dışına çıkamayacağını söyleyen Doğan, 'Tüm seminer ve senaryolar Genel Kurmay ve Kara Kuvvetleri Komutanlığına gönderildi. Hepsinden haberi vardı.' ifadelerini kullandı.

Ordu Yeniçeri Ocağı değil

Aytaç Yalman'ın röportajının ardından 'Balyoz davası ile 28 Şubat Davası'nı ilişkilendirmesi' üzerine Doğan, dönemin Kara Kuvvetleri komutanının eleştirerek, 'Aytaç Yalman senaryo göndermiş seminere, bu senaryoyu oynamayın diye mesaj çekmedi. '5-7 Mart tarihlerinde ise 'Kuvvet 2010' göndereceğim bunu oynayın' dedi. 31 Ocak tarihine kadar gelmedi, o dönemin Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı İlker Başbuğ tarafından olasılığı en yüksek senaryo gönderilmiştir. 'Benim haberim yok' diyorsa, Kara Kuvvetleri Komutanlığı koltuğuna niçin oturdu, anlamış değilim. TSK'da emir komuta zincirine isyan etme hakkı yoktur, başı bozukluk söz konusu değildir, orası Yeniçeri Ocağı değildir.' dedi.

Balyoz semineri emre itaatsizlik

Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman Milliyet gazetesine yaptığı açıklamada, 'Sustukça kamuoyunda haksız olduğumuz algısı yaratıldı. Artık yeter demek istiyorum. Bu seminer emre aykırı olarak yapılan, muaşeret kurallarına uymayan, amacını ve haddini aşan bir kahramanlık gösterisinden başka bir şey değildir. Silahlı Kuvvetler içinde zaman, zaman yaşanan bir sorun olan 'Ben daha çok vatanseverim, Cumhuriyetin değerlerini özellikle laikliği ve Atatürk 'ün mirasını en iyi ben koruyabilirim' kompleksi, bu plan seminerinde, askeri muaşeret kurallarını da hiçe sayarak uygulanmıştır. Bu nedenle icra edilen bu seminerin haddini ve maksadını aşan bir gayretkeşlik olduğunu ifade etmek istiyorum' dedi.

Seminerin bir günü yasadışı

Emekli Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gündel, Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın açıklamalarının önemli olduğunu ama çıkaracağı kitapta daha çok ayrıntılı bilgilerin olacağını belirtiğini söyledi. Yalman'ın ifadesi böyle yasadışı bir faaliyetin olduğunu ve gösterdiğini belirten Gündel, 'Yalman'ın ifadesinin önemi 3 günlük seminerde bir günün yasadışı birtakım konulara ayrıldığını ve direk itaatsizlik yapılacağı şeklinde normal seminerin dışına çıkıldığını görüyoruz. Sanki bir günlük olay gibi değerlendirilebilir ama buradaki planlar alt yapısı var. Bir günlük seminerin altı geçmişte dolduruldu' şeklinde konuştu.

Ben sadece görevimi yaptım

28 Şubat duruşmasında dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Aydan Erol, eski Emniyet İstihbarat Müdürü Bülent Orakoğlu'nun azmettirmesi sonucu, 1997'de, Kadir Sarmusak isimli kişinin, Batı Çalışma Grubu'na (BÇG) ilişkin belgeleri, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesine sızdırdığını, bugünkü yargılanmada da o belgelerin etkisinin olduğunu ileri sürdü. Dönemin 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesinin, BÇG'nin kuruluş ve faaliyetlerini içeren belgelerle ilgili suç unsuru bulamadığını kaydeden Erol, 'Bundan, BÇG'nin askeri hiyerarşi içerisinde, cumhurbaşkanı ve başbakanın bilgisi dahilinde faaliyet gösterdiği açıkça ortaya çıkmaktadır' dedi. Erol, 'BÇG ile ilgili bir faaliyetim olmadı, yalnızca görevimi yaptım.' ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum