1. HABERLER

  2. HABER

  3. GÜNDEM

  4. Türkiye 28 Şubat ve 15 Temmuz cuntalarının arasında sıkıştırılamaz!
Türkiye 28 Şubat ve 15 Temmuz cuntalarının arasında sıkıştırılamaz!

Türkiye 28 Şubat ve 15 Temmuz cuntalarının arasında sıkıştırılamaz!

Akit TV’de yayımlanan Başka Açıdan programında yaşanan tartışmalar darbeciliğin Türkiye’nin kronik sorunu olduğunu bir kere daha gözler önüne seriyor.

13 Kasım 2020 Cuma 19:59A+A-

HAKSÖZ HABER

Akit TV’de Yusuf Ozan Demir’in hazırlayıp sunduğu Başka Açıdan programına bu hafta Ali İhsan Karahasanoğlu, Mustafa Albayrak, Tevfik Kadan ve Kenan Alpay konuşmacı olarak katıldılar.

Darbeler, baskı ve yasaklar, ekonomik krizler vb. başta olmak üzere Türkiye toplumunun yapısını inşa eden sivil ve bürokratik kurumları hedef alan problemler hakkında konuşmacılar kendi zaviyelerinden cevaplar vermeye gayret etti. Bir “Aydınlıkçı” olarak hukuka yönelik uyarıları “FETÖ” ithamıyla susturmayı kendisine görev addeden Aydınlık.com’un Genel Yayın Yönetmeni Tevfik Kadan, Kenan Alpay’ın sunduğu tezleri kendince zan altında bırakmaya çalıştı.

"Türkiye’de sıkıntılı bakış açılarının başında devleti var eden hususları birbirinden ayrı şeylermiş gibi ele almak geliyor. Hukuk, ekonomi, sağlık, gençlik politikaları vb. birbirinden bağımsız şeyler olarak ele alındığı vakit köşe kapma yarışına girenler için pekâlâ “yargı altın çağını” yaşıyormuş gibi görünebiliyor. "Adalet mülkün temeli" ilkesi gereği devletin üzerine inşa edileceği husus adalettir. Adalet süreçlerinin doğru düzgün işlememesi ekonomiyi de toplumsal huzuru da yerle bir eder." diyen Alpay, bu bağlamda birkaç gündür atılan adımların önemli olduğunun altını çizerken memleketin 28 Şubatçı veya 15 Temmuzcu cuntalar arasında tercihe zorlanmasının bir garabet olduğunu söyledi.

Kenan Alpay sözlerini şöyle sürdürdü:

"Toplumsal normalleşme darbeciliğin geriletilip yok edilmesi adına en önemli çözüm olacaktır. Bu bağlamda Türkiye’nin Batı veya Avrasya bloğunda değil kendi özgün siyasi ve ahlaki zemini içerisinde atması gereken adımlar vardır. Bu adımların inşa edileceği yer ise adalettir. Size düşmanlık eden birisi için bile adalet vazgeçilmez bir şeydir. Düşmanca tavırlar gösterenlere karşı adaletle muamelede bulunmadığınız vakit Türkiye’nin Doğu Türkistan’ın etnik ve kültürel katili Çin’den, Suriye halkının katili Rusya’dan, mezhepçi fitneci İran’dan farkı kalmaz!"

Programın son kısmında Türkiye’de ekonominin serencamından yola çıkılarak devlet ile toplum arasındaki gerilimlerin kökeninde yatan meseleler konuşuldu.

Kenan Alpay'ın bu bölümdeki konuşmasında öne çıkan bazı vurgular şöyleydi:

"Türkiye'de adalet öteden beri sıkıntılı bir mevzu. Doğu Perinçek ve Aydınlık grubuna bakarsanız yargı altın çağını yaşıyor. Öyle ki Hz. Ömer’in adaleti bile bu kadar olamazdı diyecekler neredeyse. Oysa biz Türkiye’de adaleti asla 28 Şubat cuntası ile 15 Temmuz cuntası arasında ezdirmek durumunda değiliz. Her ikisinin de canı cehenneme, bizim için aralarında hiçbir fark yoktur. Ha 28 Şubatçılar ha 15 Temmuzcular. Ha Perinçekçiler ha Fethullahçılar; biz hepsini de lanetlemişiz, hepsinin de cehenneme kadar yolu var demişiz zaten.

15 Temmuz’un tekerrür etmesine nasıl müsaade etmez isek 28 Şubat’ın da tekerrür etmesine aynen öyle müsaade etmeyiz.  Bizim yolumuz her iki cuntadan da uzaktır. Bu cuntalardan birisi Türkiye’yi Amerika’ya diğeri de Rusya ve Çin’e bağlamaya çalışıyor. Biz ise Türkiye’nin özgün ve adil bir hukuk devleti olarak yoluna devam etmesinden yanayız. Cuntaların mantığına teslim olursak yüz binleri tutuklamak, onları hapsetmek için de durmaksızın yeni cezaevleri inşa etmek mecburiyetinde kalırız. Ülkeyi ve toplumu kaosa sürükleyecek böylesi bir yöntemi ve hedefi tümden reddediyoruz."

HABERE YORUM KAT

1 Yorum