1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. Trabzon'da Katil Baas Rejimi Protesto Edildi
Trabzonda Katil Baas Rejimi Protesto Edildi

Trabzon'da Katil Baas Rejimi Protesto Edildi

Suriye intifadasının birinci yılında direnişe destek vermek için Trabzon Meydan Park’ta basın açıklaması yapıld

18 Mart 2012 Pazar 17:18A+A-

Suriye intifadasının birinci yılında direnişe destek vermek, yaşanan katliamları gündemleştirmek için Trabzon Meydan Park’ta basın açıklaması yapıldı.

Eynesil Ebrar Eğitim ve Dayanışma Platformu, Trabzon İHH, İlim Yolcuları Derneği ve Gül-der ‘in çağrısıyla Trabzon Meydan Park’ta düzenlenen basın açıklamasına Mazlum-der, Araştırma ve Kültür Vakfı, Kul-der ve Memur-sen destek verdiler.

‘Birinci yıldönümünde Suriye intifadasına bin selam!’ ve ‘Suriye’de vahşet sürüyor.Sessiz kalmak suç ortaklığıdır!Katliamı durdurun!’pankartlarının açıldığı eylemde programı sunan Rahman Yetim şunları söyledi;

‘Değerli basın mensupları bu gün burada sivil toplum kuruluşları, dernekler,  platformlar ve duyarlı insanlar olarak toplanmamızın sebebi, Tunus ile birlikte başlayıp Mısır, Libya, Yemen, Bahreyn gibi ülkeleri de içine alan Ortadoğu intifadasının en son durağı Suriye için toplanmış bulunmaktayız. Bu gün diğer ülkelerdeki gibi meşru talepleri ile meydanlara çıkan Suriye halkı, on yıllarca zulmü altında ezildikleri Baas-Esed rejimine karşı hakkı gözeten, özgürlük ve adalet isteyen, yoksulluğa, fakirliğe sömürüye ve katliamlara yeter artık diyerek intifadaya başlayıp meydanlara çıkalı tam bir oldu. Türkiye’nin birçok ilinde Suriye intifadasıyla dayanışmak için destek eylemleri yapılmaktadır. Bizlerde Trabzon’dan Suriye intifadasına bin selam gönderiyoruz.’

Basın açıklamasını okuyan Salih Battalbaş,’ Gelinen süreçte emperyalist güçlerin bölgede hesap yaptığını ve hatta bu konuda bir yarış içerisinde olduklarını görmemek körlüktür.  Ama bölge diktalarını bu hesapların dışında göstermek ve bu hesaplardan ötürü halkın direnişini yaftalamak büyük bir basiretsizlik ve haksızlıktır. Bizler Trabzon ve Türkiye’deki Müslümanlar olarak, akan kanın durmasından yana olduğumuzu,  direnişten yana olduğumuzu ilan ediyoruz’ dedi.

Basın açıklaması ‘Katil Esed sonun Mübarek olsun’,’Lebbeyk lebbeyk lebbeyke ya Allah!’,’Suriye halkı yalnız değildir.’,’Âdem Özköse, serbest bırakılsın!’, ’Humus senle ölüme varız! Hama senle ölüme varız! Dera senle ölüme varız!’sloganlarıyla kesildi.

Basın açıklamasının ardından Suriye intifadasının zafere ulaşması için dua okunarak program sonlandırıldı.

Haksöz Haber

18032012_trabzon_suriye_eylemi-(8).jpg

18032012_trabzon_suriye_eylemi-(5).jpg

18032012_trabzon_suriye_eylemi-(7).jpg

18032012_trabzon_suriye_eylemi.jpg

18032012_trabzon_suriye_eylemi-(4).jpg

18032012_trabzon_suriye_eylemi-(3).jpg

18032012_trabzon_suriye_eylemi-(6).jpg

18032012_trabzon_suriye_eylemi-(2).jpg

18032012_trabzon_suriye_eylemi-(9).jpg

Basın açıklamasının tam metni;

Suriye intifadasının birinci yılında direnişe bin selam!

Bugün 18 Mart 2012. Baas diktatörlüğü altındaki Suriye halkı geçen yıl bu gün  ‘ Özgürlük ve Adalet ‘ talebiyle ayağa kalkmaya karar verdi. O günden beri tam bir yıldır Suriye rejimi acımasız bir soykırım siyaseti icra ediyor kendi halkına karşı. Şehirler tanklarla, füzelerle, ağır silahlarla bombalanırken, savunmasız siviller vahşice katlediliyor. Genç erkeklerin boğazları kesiliyor, kadınlar tecavüz edildikten sonra öldürülüyor.

Rejim güçlerince gerçekleştirilen saldırılar neticesinde bugüne kadar yaklaşık 10.000 insanın can verdiği Suriye’de kitlesel tutuklamalar ve kayıplara ek olarak 100.000’den fazla insan işkence ve ölüm korkusuyla ülkelerini terk etmiş durumda. Suriye’de yaşanan insanlık dramını tüm dünya boş gözlerle seyrederken, Baas çetesi her geçen gün katliamın boyutunu artırıyor.

Sormak gerekiyor: Suriye halkı maruz kaldığı bu zulmü hak edecek ne yaptı? Ne suç işledi? Diktatörlüğe karşı çıkmak suç mudur? 40 yılı aşkın bir zamandır açık hava hapishanesine döndürdüğü ülkeyi adeta bir çiftlik gibi yöneten despotik bir hanedana “artık yeter” diyen bir halk, ölümü hak etmiş mi oluyor? Ve neden dünya,  Suriye’de yaşanan bu vahşete, bu insanlık suçuna sessiz?

Açıktır ki, Suriye halkının yaşadığı acılar emperyalist güçlerin umurunda olmadığı gibi, bölge ülkelerinin öncelikleri arasında da yer almıyor. Bu yüzden savunmasız ve çaresiz bir halkın vahşi bir diktatörlük rejimince kıyıma uğratılması boş gözlerle seyrediliyor. Dünya devletlerinin,  konuşmanın ötesinde ciddi bir şeyler yaptığını söylemek zor.

Şüphesiz, kardeşlerimizin bu şekilde acımasızca katledilmesi, çocuklarımızın hunharca boğazlanması, ırzlarımızın kirletilmesi karşısında harekete geçmesi gereken bizleriz! Bizler “Allahım senden başka kimsemiz yok” diye haykıran Suriyeli kardeşlerimizi, ne Baas diktatörlüğünün olmayan insafına, ne de emperyalist güçlerin keyfine terk edemeyiz! Biz Müslümanlar “Rabbimiz, bu zalim güruha karşı bize katından bir yardımcı gönder” diye yalvaran mazlum kardeşlerimize sahip çıkmak için elimizden geleni ortaya koymak ve Müminlerle dayanışma sorumluluğumuzu en güzel bir şekilde yerine getirmekle mükellefiz.

Mezhepler, kavimler ve devletler üstü bir hassasiyetle ele almamız gerekliliğine inandığımız bu tür insanlık suçlarını lanetlemeyi bir sorumluluk olarak biliyoruz.

Gelinen süreçte emperyalist güçlerin bölgede hesap yaptığını ve hatta bu konuda bir yarış içerisinde olduklarını görmemek körlüktür.  Ama bölge diktalarını bu hesapların dışında göstermek ve bu hesaplardan ötürü halkın direnişini yaftalamak büyük bir basiretsizlik ve haksızlıktır. Bizler Trabzon ve Türkiye’deki Müslümanlar olarak, akan kanın durmasından yana olduğumuzu,  direnişten yana olduğumuzu ilan ediyoruz..  Değişik gerekçelerle zalim Esed rejimini destekleyenlere ise sadece şu ilahi ikazı yapıyoruz. ‘’Sakın zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostunuz yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz’’

"Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" inancıyla yoğrulmuş bir gelenekten gelen ümmetin bir azası olan biz Müslümanlar, aramıza çizilen sınırlara inat, yaşanan vahşet ve katliamlara sessiz kalmayarak safımızı belli ettiğimizi ifade etmek isteriz. Ağır bedeller ödeyen mazlum Suriyeli kardeşlerimizin her zaman ve her şartta yanlarında olduğumuzu belirtmek şahitliğimizin gereğidir.

Tüm bunların yanında, yaşanan olayları anlatmak için 5 Mart 2012 tarihinde Suriye’ye giden gazeteci kardeşlerimiz Adem Özköse ve Hamit Coşkun’un Suriye istihbaratının elinde olduğu hakkında bilgiler gelmekte. Bu kardeşlerimizin sağlığından endişe ettiğimizi ve kendilerinin ülkemize sağlıklı bir şekilde getirilmesi için gösterilen  çabaların artırılmasını istiyoruz.

Sözlerimizi Rabbimizin şu sözleri ile bitiriyoruz. ‘’Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.’’

HABERE YORUM KAT

5 Yorum