HAKSÖZ-HABER

Cumartesi günü Taksim’de IŞİD tarafından gerçekleştirilen ve İsrail kafilesini hedef alan eylem sonrasında terör karşıtı söylem ve duyarlılığın yükseldiği görülmekte. Bu durumun gerek İsrail, gerekse de içerideki İsrail lobisi tarafından kullanışlı bir zemin olarak değerlendirildiği ise dikkatten kaçmıyor.

En üst düzey yetkililerce karşılıklı dayanışma açıklamaları, taziye mesajları, yardım ve ilgiden dolayı teşekkürler oldukça sıcak bir atmosfer meydana getirmiş olmalı ki, İsrail Dışişleri Bakanı Genel Sekreteri Dore Gold teröre karşı müttefik olmak gerektiğinden falan söz etmiş.

Bu söylem son dönemlerde iktidar çevrelerinde İsrail ile ilişkileri düzeltmeye yönelik adımlarla da uyum arzetmekte. Ayrıca da medyada İsrail muhibbi geniş ve etkili bir çevre olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurduğumuzda prim yapacak gibi gözüküyor.

Evet, turist olarak geldikleri bir ülkede işgalci bir ülkenin vatandaşı dahi olsalar sivil nitelikli insanların hedef seçilmesi kabul edilebilir bir eylem değil. IŞİD’in hemen her eylemi gibi bu da şaibeli ve sonuçları itibariyle Müslümanlara ve İslami kimliğe zarar veren eylemler dizisinin bir halkasını oluşturuyor. Mamafih bu eylemin yanlışlığı, ölçüsüzlüğü kurbanlar üzerinden daha büyük yanlışlar üretilmesine kapı aralamamalı! İster teröre karşı olsun, isterse bir başka kötülük odağına, hiçbir gerekçeyle işgalci, işkenceci, katil bir çetenin meşru partner gibi algılanmasına ya da sunulmasına hiçbir ahlak ve vicdan sahibi onay vermemeli, veremez!