1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. SURİYE

  4. Suveyda’da Dürzilerin Esed Rejimine Öfkesi Sürüyor!
Suveyda’da Dürzilerin Esed Rejimine Öfkesi Sürüyor!

Suveyda’da Dürzilerin Esed Rejimine Öfkesi Sürüyor!

Suriye devriminin başından beri rejime yönelik kararsız bir tutum içinde gözüken Dürzi toplumu içinde giderek rejime tepki eğilimi gelişiyor.

12 Eylül 2015 Cumartesi 13:32A+A-

Al Monitor'den Tercüme / Haksöz Haber 

Şam’ın 100 km. güneyinde çoğunlukla Dürzi nüfusun yaşadığı Suveyda Suriye isyanının başladığından beri en hareketli günlerini yaşıyor. 1 Eylül’de başlayan protesto eylemleri Dürzi şeyhi Vahid el-Balos’un öldürülmesi ile birlikte tırmanışa geçti.

1 Eylül’de Suveyda sokakları bu tarihe kadarki protestoların en büyüğüne şahit olmuştu. Eylemde göstericiler Esed rejimini ve uygulamalarını protesto ettiler.

3 Eylül’de de devam eden protestolarda eylemciler rejime yönelik taleplerini ve muhalefetlerini tekrarladılar. Eylemlerde öne çıkan talepler ise şehre elektrik verilmesi, yolsuzluk yapan yöneticilerin görevden alınması ve benzeri taleplerdi. Bununla birlikte eylemlerde Arap baharının ünlü “Halk rejimin düşmesini istiyor” sloganı da bolca duyulmaktaydı.

Eylemler barışçıl bir biçimde devam ederken 4 Eylül tarihinde Suveyda 2 patlamayla sarsıldı. Ayn el-Merc’deki patlamada hedef Dürzi Şeyhi Vahid el-Balos idi. Vahid el-Balos ile birlikte 4 kişinin öldüğü patlamada Balos’un kardeşi de yaralandı.

Bir diğer patlama ise Suveyda Devlet Hastanesi yakınında oldu ve burada da 23 kişi can verdi.

Vahid el-Balos’un ölümü üzerine sokaklara çıkan öfkeli Dürziler “güvenlik güçleri”yle çatıştılar, bilahare rejim asker ve polisi sokaklardan çekti. Gece boyu süren eylemlerde şehir merkezindeki Hafız el-Esed’e ait heykel de parçalanmıştı.

Devlet televizyonu 6 Eylül’de isminin Vafed Ebu Turabi olduğunu açıkladığı ve Nusra ile bağlantılı olduğunu iddia ettiği bir kişinin patlamaları gerçekleştirdiğini itiraf ettiğini açıkladı. Fakat bu iddia daha ziyade öfkeli Dürzileri yatıştırmaya yönelik bir yalan olarak algılandı. Zaten Nusra Cephesi de bu iddiayı reddetti ve adı geçen kişinin kendileriyle bir ilgisi olmadığını duyurdu.

Muhalif kaynaklar bu tür itirafların Suriye rejiminin alışılagelen kurgusu olduğunu, aynı senaryonun Lübnan Başbakanı Refik el-Hariri’nin ölümünden sonra da tekrarlandığını söylüyorlar. 

HABERE YORUM KAT