Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Celal Kurşun’un açılış konuşmasıyla başlayan konferans, öğrencilerin yoğun ilgisini çekti. Açılış konuşmasında çağımızın en temel problemlerinden biri olan atalete toplumumuzun genelinin düçar olduğunu belirten Doç. Dr. Celal Kurşun, gençlerin bilhassa bu hastalığa karşı dikkatli olmasının gerekliliğini önemle vurguladıktan sonra sözü Rıdvan Kaya’ya bıraktı. Rıdvan Kaya’nın konuşmasının ardından dinleyicilerin sorularıyla devam eden program, Doç. Dr. Celal Kurşun’un Rıdvan Kaya’ya hediye takdimiyle son buldu.

Rıdvan Kaya konuşmasında şu hususlara dikkat çekti:

"Ataleti ortaya çıkaran en önemli unsur, modern hayat tarzıdır. Modern hayatın getirmiş olduğu istiğna hâli, insanı kendine yeter sanmaya itmektedir. Bu müstağnilik olgusu, bireysel bir hayat tarzını doğurduğundan bir süre sonra sıradanlaşma meydana gelmektedir. Bireysel hayat tarzı ve atalet birçok açıdan problem ortaya çıkarmıştır. Emr-i bilmaruf, nehy-i anilmünker sorumluluğunun hayatımızdan çıkışı; insani değerlerimizin kaybolup çıkar temelli ilişkiler kuruyor oluşumuz; hedef olarak belirlediğimiz şeylerin dünyevi ağlarla örülmüş hâle gelmesi, müstağnilik olgusunun ortaya çıkardığı problemlerden bazıları olarak göze çarpmaktadır.

Atalet hastalığı, bizi en temel sorumluluklarımızı yerine getirmekten dahi alıkoymaktadır. Bu hastalık, toplumumuzun genel problemidir. Yalnızca gençlere hasredilemeyecek olan bu problemin yaygınlaşmasının engellenmesi, rıza-yı ilahî temelli kurulan bir dünya görüşünün ve amel algısının kazanılmasıyla mümkündür.

Ataletten kurtulmak için hem salih bir niyet hem de güçlü bir irade gerekmektedir. Güçlü iradeyle gerçekleştirdiğimiz davranışlara ısrarla devam etmeli ve niyetimizi davranışlarımızla da beslemeliyiz. Çünkü niyet ve irade, karşılıklı bir şekilde birbirini beslemektedir.

Ataletten uzaklaşmak için erken kalkmayı ve güne erken başlamayı kendimize şiar edinmeliyiz. Zamanı verimli kullandığımız ve sorumluluklarımızı yerine getirdiğimiz oranda ataletten kurtulabilir ve “bir şeyler yaptık” duygusuna ulaşabiliriz.

Ataletten kurtulmak için önce Rabbimize, sonra insanlara şükran ve teşekkür duygusu duymalı; merhamet, yardımseverlik, diğerkâmlık gibi güzel hasletleri yerine getirmeye çalışmalı ve kendimize güzel örneklikler bulmalıyız.

Ataletten kurtulmak için sorumluluklarımıza “anın vacibi” şiarıyla yaklaşmalı, sorumluluklarımızı yerinde ve zamanında yerine getirmeliyiz."