1. HABERLER

  2. HABER

  3. Suriye'deki İnsanlık Suçuna STK'lardan Tepki
Suriye'deki İnsanlık Suçuna STK'lardan Tepki

Suriye'deki İnsanlık Suçuna STK'lardan Tepki

AA'nın ulaştığı ve Suriye rejiminin tutuklu muhaliflere uyguladığı sistematik işkenceyi gözler önüne seren yeni fotoğraflara STK'lardan büyük tepki geldi.

23 Mayıs 2014 Cuma 09:51A+A-

Suriye rejiminin tutuklu muhaliflere uyguladığı sistematik işkencelerin korkunç boyutlarının Anadolu Ajansı tarafından bir kez daha gözler önüne serilmesinden sonra Suriye'deki insanlık suçlarına STK'lardan büyük tepki geldi.

Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir, "Anadolu Ajansı'nın yayımladığı Suriye'deki tutuklu muhaliflere yönelik sistematik işkence görüntüleri, Suriye'de insanlığın katledildiğinin ve uluslararası sistemin iflasının tescili ve resmidir" açıklamasını yaptı.

İşbilir, yazılı açıklamasında, insanlığa karşı işlenen suçların cezasız kalmaması için oluşturulan Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni ve çatışmaların çözülmesi ve barışın tesisi için kurulan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni çalışmaz hale getiren küresel güçlerin bu katliamın ortakları olduğunu ifade etti. 

21. yüzyılda böyle barbarca bir insanlık suçunun işlenmesi ve buna gerek uluslararası örgütlerin gerekse gelişmiş ülkelerin sessiz ve tepkisiz kalmasının daha büyük bir vahşet olduğunu vurgulayan İşbilir, şöyle devam etti:

"İslam dünyasının etkisizliği ve bazı İslam ülkelerinin fiilen Esed rejimini desteklemesi ise tam bir fecaattir. İslam dünyası dünyaya kapsamlı bir barış mesajı verecekse önce bu lekeleri temizlemelidir. Suriye'deki işkenceci ve zalim Esed rejimine karşı durmak insanlık borcudur. Bugüne kadar her türlü silahı kullanarak 200 binden fazla insanını katleden, ülkesini yerle bir eden bir rejimin ve liderinin işkence fotoğraflarıyla bir kez daha tescillenen vahşiliğine göz yuman, sessiz kalan, tepki göstermeyen her ülke ve kurum, insanlık vicdanında ebediyen mahkum edilecektir. Uuslararası Rabia Platformu olarak, vicdan sahibi her kurumu ve siyasi lideri Suriye'deki vahşete karşı erdemli bir tavır sergilemeye davet ediyoruz." 

"AA görevini hakkıyla yerine getirdi"

İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu Ajansı'nın Suriye'deki katliamlarla ilgili gerçekten dünyayı uyarıcı haberler yaptığını ve görevini hakkıyla yerine getirdiğini söyledi.

 Suriye'de insanlık suçunu belgeleyen yeni fotoğrafların yayımlanması konusunda da Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu, aslında görünenin çok azı. Bundan çok daha fazlası var kadınlarla, çocuklarla ilgili ama dünya duyarsız. Umarım bu görüntüler dünyanın harekete geçmesine vesile olur, vicdan sahipleri, kurumlar, topluluklar ve devletler, Esed rejimine karşı Suriye muhaliflerini ve Türkiye'yi yalnız bırakmazlar. Ancak gördüğümüz kadarıyla vicdanlar suskun, ağızları bıçak açmıyor. Bundan sonra da dünyanın çok konuşacağına inanmıyorum. Ancak Suriye halkı ve Türkiye bu konuda bir imtihan verecek. Uzun vadede kazanacağımıza inanıyorum Türkiye olarak, Suriye muhalifleri olarak. Ama dünyanın bu konuda ses çıkaracağını düşünmüyorum, çünkü herkesin oynadığı bir denge politikası var ve buradaki çocuklar ve kadınların da bu denge politikasında bir önemi yok."

Şanlıurfa İnsani Yardım Platformu Başkanı Gerem

Şanlıurfa İnsani Yardım Platformu Başkanı Osman Gerem, Anadolu Ajansı'nın yayınladığı insanlık suçu fotoğraflarına ilişkin, ''Avrupa ve insan hakları kuruluşları sessiz kaldığı sürece insanlık, bu tür fotoğrafları acıyarak görmeye devam edecek" dedi.

Gerem, AA muhabirine, yeni görüntülerin, tutuklulara uygulanan işkencenin korkunç boyutlarını tekrar hatırlattığını söyledi.

İnsanlık dışı muamelelere karşı insan hakları kuruluşlarının tepkisiz kalmasına üzüldüğünü dile getiren Gerem, şöyle devam etti:

''Zalimler, zulümlerine devam ediyor. Daha önce de 11 bin insanın 55 bin fotoğrafları yayınlanmıştı. Avrupa o fotoğrafları kınamaktan bile çekinmişti. Avrupa ve insan hakları kuruluşları sessiz kaldığı sürece insanlık, bu tür fotoğrafları acıyarak görmeye devam edecek. Orada bir katliam yapılıyor. Esed'in kimyasal silah kullandığını da bilen birçok Avrupa ülkesi var. Bütün dünya bu fotoğrafları gördüğü halde savaşı destekler gibi sessiz kalıyor. Zalime sessiz kalındıkça zalim de zulmünü devam ettirir. Böyle bir zulüm, dünyada başka nerede görülmüş? Bütün dünya gözünü, kulağını ve dilini kapatmış, adeta oradaki insanları ölüme terk etmiş. Böyle devam ederse bu tür fotoğraflar daha çok yayınlanmaya devam edecektir. Allah, Suriye'deki mazlumların yardımcısı olsun.''

Anadolu Ajansı, Suriye'deki işkencenin boyutlarını, rejiminin tutuklu muhaliflere uyguladığı sistematik işkenceyi gösteren 8 yeni fotoğraf yayınlanmıştı.

Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Anadolu Ajansı'nın (AA) yayımladığı insanlık suçu fotoğraflarına ilişkin, "Artık birleşmiş yüreklerin dünyanın ahlaklı insanlarının, kurumlarının hareket etmesi lazım. Bu bir yerde lokal olarak yaşanan birşey değil. Yayınlanan bu resimler gösteriyor ki zulüm hiç kesintiye uğramamış sanki kesintiye uğramadan da devam edecek gibi" dedi.

Gündoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vahşetin ilk görüntülerini de yine AA'nın dünyaya servis ettiğini hatırlatarak, Suriye'de sistemli bir katliam ve vahşet yapıldığını, insanlık ve insan onurunun ayaklar altında olduğunu, dünyanın da bunu seyrettiğini ifade etti.

"Dünya, bu zulmü seyretmekle kalmıyor, hala batı bilerek göz yumuyor ve neredeyse bu Suriye katilinin, diktatörünün avukatlığını yapmaya devam ediyor" diyen Gündoğdu, ilk fotoğraflar yayımlandığında insan hakları örgütleri ve batılı güçlerin duruma tepki gösterdiklerini, konuya el atacakmış gibi bir tavırlar sergilediklerini dile getirdi.

"Medet ummanın anlamı yok"

Görüntülerin, zerre kadar vicdanı olanların kabul edebileceği birşey olmadığını ifade eden Gündoğdu, şöyle devam etti:

"Amerika'dan, Avrupa ülkelerinden, Birleşmiş Milletler'den (BM) medet ummanın anlamı yok, onlardan hayır beklemenin ölü gözünden yaş beklemeye eşdeğer olduğunu gördük. Artık birleşmiş yüreklerin, dünyanın ahlaklı insanlarının, kurumlarının hareket etmesi lazım. Bu bir yerde lokal olarak yaşanan birşey değil. Yayınlanan bu resimler gösteriyor ki zulüm hiç kesintiye uğramamış, sanki kesintiye uğramadan da devam edecek gibi. Zulümle abad olunmaz, zalimlerin zalimliği uzun sürmez. Allah bu zulümleri durdursun. Ama Allah'ın kullarına ve kurumlarına ülkelerine yüklediği sorumluluklar var. İnşallah bu fotoğraflar vicdanı olanları harekete geçirir."

Türkiye'ye sığınan Suriyeliler acıyla izledi

Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgeleyen ve Anadolu Ajansınca yayınlanan fotoğraflar, Türkiye'ye sığınan Hatay'ın Yayladağı ve Reyhanlı ilçelerindeki Suriyelilerce de acıyla izlendi. 

 Ülkelerindeki iç savaştan bir yıl önce kaçarak Hatay'ın Reyhanlı ilçesine sığınan Suriyeli Doktor Abdullah Hasan, işkence fotoğrafların kendilerini derinden yaraladığını söyledi. Dört arkadaşının cezaevlerinde işkenceyle öldürüldüğünü dile getiren Hasan, "Daha önce çok ölüme şahit oldum. Artık dünyanın yardımını bekliyoruz" dedi.

"Doktor olduğum için Suriye'den Türkiye'ye gelmeden önce oradaki cezaevleri dahil bir çok yerde ölümlere tanıklık ettim" diyen Abdullah Hasan, şunları söyledi:

"Yaşadığımız yerleri savaş uçakları aralıksız bombaladı. Ülkemizdeki bitmeyen ve  dinmeyen iç savaş, harap, her şeyi yerle bir etti. Benim doktor arkadaşlarımdan 4'ü Suriye'deki cezaevlerindeki işkence ile hayatlarını kaybetti. Suriye'de savaş suçu niteliğindeki olayların yaşanmasından derin üzüntü yaşıyoruz. Buradan tüm dünya devletlerine sesleniyorum: Suriye ölüyor bize yardım edin."

Suriye Türkleri Derneği Genel Sekreteri Zevir

Suriye Türkleri Derneği Genel Sekreteri Ahmed Zevir ise Suriye'de 3 yıldır işkencelerin yaşandığını, işkencenin bu kadar belgelenmesine rağmen tüm dünyanın sessiz kalmasına dayanamadıklarını dile getirdi. Ziver, "Rusya ve Çin bugün BMGK'da veto kullandı. Ve bu suçların işlenmesine yardımcı olmuş oldu. Ayrıca Rusya, Çin ve İran, Suriye'ye gemilerle silah yollayarak Suriye halkını öldürmek istiyor. Bu yayınlananlar binde bir bile değil. Ülkede insan mı kaldı ki. 2 milyon nüfuslu Humus'ta bir kişi bile kalmadı. Evler ise yerle bir. bunların altında binlerce çocuk öldü" diye konuştu. 

Ailesi Suriye'de olduğu için yüzünü gizleyen Ali adındaki Suriyeli Türkmen ise Suriye'deki akrabalarına işkence yapılmaması için yüzünü gizlediğini söyledi.

Yayınlanan fotoğrafların benzerinin Suriye'de çok olduğunu belirten Ali, Rusya ve Çin'in bu fotoğrafları görmesine rağmen nasıl veto ettiklerin anlam veremediklerini söyledi. 

Allah'tan başka kimseleri olmadığını ifade eden Ali, "Suriye'de gün yüzüne çıkmamış birçok böyle katliam fotoları var. Bu fotoğraflara nasıl susuyorlar anlamıyoruz. İnsanlık kalmamış dünyada" ifadesini kullandı.

Özgür-Der Genel Başkanı Kaya

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, "Anadolu Ajansı'nın yayımladığı ve Suriye'de Baas rejiminin insanlık suçlarını belgeleyen 8 yeni fotoğraf, ne yazık ki artık sadece Esed diktatörlüğünün değil, insanlık aleminin de suçlu olduğunu ortaya koyan acı bir manzaradır" dedi.

Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Esed rejiminin 3 yılı aşkın bir süredir her türlü caniliği işlemesi ve hunharca katliamlar gerçekleştirmesine rağmen uluslararası kamuoyunun hala kılını bile kıpırdatmamasının insanlık aleminin alnına sürülmüş kara bir leke olarak tarihe geçeceğini söyledi. 

Bosna ve Ruanda'da olduğu gibi, katliamlar olduğunda ses çıkarmayıp, aradan yıllar geçtikten sonra anma toplantıları, günah çıkarma seansları düzenleme utancının ilerleyen dönemde Suriye için de tekrar edileceğini vurgulayan Kaya, "Şu aşamada Beşşar zalimine lanet etmekle beraber, böyle bir insanlık ve uluslararası toplum olgusundan ötürü de utanç duymak gerektiğini söyleyebiliyorum sadece" diye konuştu.

"Fotoğraflar bilinenleri görünür hale getirdi"

Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal da Suriye'deki tek parti rejiminin, işkenceyi, yönetme aracı olarak gördüğünü bilmek için fotoğraflara bile gerek olmadığını ancak Anadolu Ajansı'nın servis ettiği fotoğrafların bilinenleri görünür hale getirdiğini söyledi.

Suriye'de sistemin Baas üzerinden tek parti rejimi oluşturduğunu, ülkedeki sermayeyi, varlıkları bu rejimin yöneticilerinin elinde tuttuğunu ve ülke gelirlerinin rejimin çevresindekilere dağıtıldığını dile getiren Ünsal, dünyadaki bütün tek parti sistemlerinin vatandaşına yaptığını Baas rejiminin de Suriye'de uyguladığını anlattı.

Ünsal, "Fotoğraflar, 150 bine yakın insanı, vatandaşını gözünü kırpmadan öldürmüş rejimin insanlık için neler yapabileceğini gözler önüne seriyor. Zaten milyonlarca vatandaşını mülteci durumuna düşürmüş rejim, sağ olarak eline geçirdiği insanlara da bu işkenceyi yapabilecek zalimlikte" diye konuştu.

(AA)

HABERE YORUM KAT