İran ve siyonist rejim arasında devam eden saldırılarda, İsrail vatandaşı olan ve nüfusun yüzde 21'ine tekabül eden yaklaşık 2 milyon Filistinli birçok bölgede sığınaklara alınmadı.

Al Jazeera'nın haberine göre, işgal rejimi yasalarına göre tüm vatandaşların kamu güvenliği hizmetlerine eşit erişimi bulunması gerekirken, pratikte Filistinli yerleşim yerlerinde sığınakların sayısı ve niteliği oldukça yetersiz.

İsrail Devlet Denetçisi’nin 2022 raporuna göre, Filistinli vatandaşların yaşadığı bölgelerdeki evlerin yüzde 70’inden fazlasında güvenli alan bulunmazken, bu oran Yahudi mahallelerinde yüzde 25.

Netanyahu, İran saldırıları sonrasında yaptığı açıklamada, “İran’ın füzeleri tüm İsrail’i (Yahudileri ve Arapları) hedef alıyor” dese de, sahadaki tablo bunun aksini gösteriyor.

İnsan hakları örgütlerine göre, savaş sürecinde sosyal medyada görüş bildiren Filistinli vatandaşlar gözaltına alınırken, çevrim içi platformlarda İsraillilerin yaptığı linç çağrılarına müdahale edilmedi.

İsrail’deki Filistinli vatandaşlar, savaş koşullarında hem saldırı tehdidiyle hem de toplum içindeki ayrımcılıkla baş etmeye çalışıyor.

"Buraya ait değilsin"

Akka yakınlarında Yahudilerin çoğunlukta olduğu bir apartmanda yaşayan 29 yaşındaki anne Samar el Raşid, saldırı gecesi 5 yaşındaki kızıyla birlikte sığınağa gitmek istediğini, ancak Arapça konuştuğu için bir komşusu tarafından sığınağa alınmadığını söyledi.

Raşid, füze seslerinden çok korkan çocuğunu sakinleştirmeye çalışırken aynı zamanda komşusuna sığınağa girmek için ricada bulunduğunu dile getirerek, “Elimde sadece su ve telefon vardı, kızımın elini tutup indik. Sığınağın kapısına geldiğimizde biri beni durdurdu ve ‘Buraya ait değilsin’ dedi.” ifadelerini kullandı.

Ukrayna vatandaşı başka bir kadın, saldırı anında sığınmak istediği korunaklı alana kabul edilmediğini açıkladı. “Bana yer olmadığı söylendi. İşte İsrail’in dayanışması bu,” sözleriyle tepkisini dile getirdi