1. HABERLER

  2. HABER

  3. HUKUK

  4. “Sıra 5816’da” demek bile suç!
“Sıra 5816’da” demek bile suç!

“Sıra 5816’da” demek bile suç!

Ayasofya Camii’nin açılışı sırasında Mustafa Kemal’e hiçbir hakaret içermeyen “Sıra 5816’da” yazılı pankart açtığı için gözaltına alınan Recep Ç. hakkında 2 yıl hapis talebiyle iddianame hazırlandı.

20 Eylül 2020 Pazar 14:28A+A-

Faruk Arslan / Yeni Akit 

Dünyada eşi benzeri bulunmayan, "Mustafa Kemal'i koruma kanunu" olarak bilinen 5816 sayılı kanunla ilgili Ayasofya Camii’nin müze kararının kaldırıldığı gün pankart açan Recep Ç. önce gözaltı zulmüne maruz kaldı, şimdi de skandal bir ceza davasıyla karşı karşıya bırakıldı. Savcı Yavuz Şahin, iki kelimelik pankart nedeniyle Recep Ç. hakkında 2 yıl hapis istemiyle skandal iddianame hazırladı. Mahkeme de davayı kabul ederek hukuk utancına yol açtı. Hukukçular ise rezalete tepkili...

Ayasofya'ya gölge düşürdüler, şimdi de ceza istediler

Skandallar silsilesi, Ayasofya Camii’nin müze statüsünün iptal edildiğinin açıklandığı 10 Temmuz gününe gölge düşürülerek başladı. Sevinçle Ayasofya önüne koşan kalabalık arasında yer alan Recep Ç., hiçbir hakaret bulunmayan “Sıra 5816’da” yazılı pankart açtığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Ağır suçlu muamelesi gördüğü polis merkezinde tam 5 saat sorgulanan Recep Ç, açtığı pankartın Mustafa Kemal’e hakaret içermediğini, kanunun kaldırılması gerektiğiyle ilgili demokratik bir eylemin ürünü olduğunu belirtti. Sorgusunun ardından serbest bırakılan Recep Ç. hakkında, hukuk tarihine geçecek ikinci skandala imza atıldı.

1600591620-d531da.jpeg

5816 olmadı, TCK 217 verelim

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu Savcısı Yavuz Şahin, Recep Ç.’nin yargılanması için skandal bir iddianame düzenlendi. Sadece 5816’nın eleştirildiği iki kelimelik pankarttan dolayı Recep Ç.’nin “Halkı kanunlara uymamaya alenen tahrik” gibi tuhaf suçlamayla 2 yıl hapisle cezalandırılması istendi. Küçük bir A4 kağdına yazılan “Sıra 5816’da” pankartına da el konularak ayrı bir garabet sergilendi.

Savcı Yavuz Şahin’in hazırladığı 2020/113207 Soruşturma No, 2020/25340 Esas No ve 2020/15768 No’lu İddianame’de, “Şüphelinin taşıdığı dövüzin Atatürk’ün hatırasına hakaret içerikli bir yazı ya da görsel içermediğinin anlaşıldığı ancak kalabalık bir toplum içerisinde bahse konu dövizi taşıyarak halkı kanunlara uymamaya alenen tahrik kanaatine varıldığı...” ifadelerine yer verildi.

İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Deniz Beştemir iddianameyi kabul ederek Türk Ceza Kanunun 217’inci maddesi kapsamında ceza davası başlattı. TCK 217 nedeniyle Recep Ç., altı aydan iki yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.

Dava değil komedi

İki kelimelik pankarta 2 yıl hapis cezasının istendiği skandalı Akit’e değerlendiren Recep Ç.’nin avukatı Kerami Özdemir, “Savcı bu suçu ararken çok düşünmüş müdür diye merak ediyoruz. Pankartta Mustafa Kemal’e eleştiri bulamayıp, 5816 kapsamına alamayıp ‘kanuna uymamaya tahrik’ denilerek ceza istenmesi ‘senin suçun kaşının üstünde gözünün olması’ demektir. Savcının yorumu zorlamadır. TCK 217, yani halkı kanunlara uymamaya tahrik suçunun, bu meseleyle uzaktan yakından alakası yoktur. Böyle bir suçlama, böyle bir dava olamaz.” dedi.

Beraat çıkarsa dava masraflarını savcı ödesin

Av. Özdemir, “A4 kağıdına yazılmış iki kelimelik slogan, dünyanın en normal protesto şeklidir. Bu dava kesinlikle beraatle sonuçlanacaktır ve devletimiz mahkeme masraflarının bedelini ödemek zorunda kalacaktır. O maddi bedeli devletimiz bu savcıya ödetmelidir. 28 Şubat günlerini hatırlatan bu dava yüz karasıdır.” ifadelerini kullandı. Hukukçu Özdemir, savcı Yavuz Şahin’in “Sıra 5816’da” yazılı pankarta el konulması kararını verdiğine dikkat çekerek, “A4 kağıdını müsadere etmek mevzuata uygun olabilir ama her yönüyle sizi gülünç duruma düşürür. Bu dava her yönüyle gülünçtür.” yorumunu yaptı.

Pankartla eylem en temel hak

Özdemir şöyle konuştu: “Yasanın, anayasanın, milletlerarası sözleşmelerin kısmen veya tamamen kaldırılmasını talep etmek tüm demokratik ülkelerde en temel haktır. Demokrasinin temel kuralı budur. Yasaların sürekli değişim halinde olduğunu kabul edip bunu ilerletmektir demokrasi. Meclis’in varoluş sebebi de tam olarak budur. Aksi takdirde TBMM’nin işleyişi de sorgulanır. Böyle ciddi bir hakkı, iki kelimelik pankartla kullanan vatandaşa ceza istemek hukuk skandalıdır.”

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

4 Yorum